Yeni Tehlike Kapıda
Uzmanlar uyarıyor! Zorunlu kişisel veri girişi yapılan alanlardaki bilgİlerin dev teknoloji sirketleri tarafından kullanıldığı konusuyla ilgili açıklama yaptılar.
21. yüzyılın önemli sorunlarından biri olma yolunda ilerleyen kişisel verilerin usulsüz kullanımı, satışı ve dolaşıma sokulması endişeye neden oluyor. İnsanların özel ve sosyal hayatları, akademik başarıları, fiziki özellikleri, genetik yatkınlıkları gibi kişisel bilgilerinin yanı sıra alışkanlıkları, gün içinde neler yaptıkları ve nerelerde bulundukları gibi her türlü bilginin dijital ortamda kayda geçmesi ve bu verilerin alınıp satılabilen bir maddeye dönüşmesi, sonuçları bakımından yeni bir sömürü formu olarak görülüyor.
"VERİ: YENİ PETROL"
Dünyanın en zenginlerinin çoğunluğunu veri ve teknoloji şirketlerinin patronları oluşturuyor. Teknolojinin gelişmesiyle kendilerini dijital dünyaya adapte eden ekonomi ve ticaret dünyası için veriler en önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyor.
Dijital ekonominin ham maddesi olarak bilinen ve işletilip üzerinden milyar dolarlar kazanılan veri bu nedenle "yeni petrol" şeklinde nitelendiriliyor. Ancak petrolün kullanıldıkça tükenen bir madde olmasına karşın veri, tekrar tekrar, farklı amaçlar için kullanılabiliyor.
Son olarak dünya liderlerinin Ocak 2018'deki Dünya Ekonomi Forumunda (WEF) veriyi, petrol gibi piyasa değeri olan bir ürünle kıyaslaması da verinin dünya piyasalarında alınıp satılabilen bir değer olduğunu ortaya koydu.
WEF'de dile getirilen bu yaklaşım, petrolün yaklaşık 150 yıldır farklı coğrafyalarda savaşa neden olabilecek derecede kritik öneme sahip olması nedeniyle farklı bir anlam taşıyor.
Öte yandan, dijital dünyayı denetleyen mekanizmaların henüz tam olarak düzenlenmemiş olması kullanıcıları bu platformlarda savunmasız bırakıyor. Teknoloji şirketlerinin piyasa değerleri üzerinden tabi oldukları vergi sistemleri, internet üzerinden yapılan alışverişlerde tabi oldukları hukuk kurallarının yanı sıra gizlilik politikaları birçok ülkede henüz bir standarda bağlanmış değil.
Bu nedenle insanların kan grupları, hastalıkları, kullandıkları ilaçlar gibi kişisel verilerin onay alınmadan paylaşılması gibi etik sorunların yanı sıra veriye dayalı yeni tip sermayenin belli şirketler arasında dönmesi, sömürge tekelinin oluşması anlamına geliyor.
Birinin hastaneye giderek kan vermesi, hastalığı için uygulanan tedavi ve kullandığı ilaçlar gibi başta çok riskli görülmeyen kişisel bilgileri "hastanın selameti" için bir veri tabanında toplanıyor. Hasta, bu konuda şikayet etmek bir tarafa, geçmişteki teşhis ve tedavisinin sonraki bir rahatsızlığında da doktoruna hatırlatılmasından memnun olabiliyor.
Ancak tek başına tehlikeli olarak görülmeyen bu veri, ilgili hastane ya da veriyi depolayan şirketler tarafından reklam endüstrisi ya da ilaç endüstrisiyle paylaşıldığında kişisel mahremiyeti ihlal ediyor.
REKLAM ENDÜSTRİSİ VE İSTİSMAR
Veriler aynı zamanda kitlesel olarak toplandığında o ülke ya da kuruluştaki tüm kişilerin sağlık geçmişi, hastalıkları, fiziksel ve genetik durumlarına dair tüm veriler üçüncü şahısların elinde istismara açık bir malzemeye dönüşebiliyor.
Şirketler, kişilerin internet üzerinden yaptıkları alışveriş tercihlerinden oluşturdukları algoritmalarla reklam endüstrisine de malzeme sağlıyor. Bu da kişilerin zevk, tercih ve beğenileri üzerinden oluşturulan verilerle farklı bir istismar türüne kapı aralıyor.
Uzmanlar, halihazırda artık insan hayatının her alanına hakim olan verilerin, teknoloji şirketleri tarafından bu tür istismara açık durumlara mahal vermesi nedeniyle sömürgeciliğin geçmiş yüzyıllarda kalmış bir olgu olmadığını belirterek bu yeni sömürü tipine karşı acil adım atmaya çağırıyor
Kaynak: Yeniçağ
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.