Yazarımız Halil Manuş'la Sohbet Ettik
Bu hafta siz değerli okurlarımıza sizin kadar değerli olan yazarlarımızdan şair, eğitimci ve yazar Halil Manuş'u tanıtıyoruz.
Akishaber.com.tr'deki yazıları ve şiirleri ile bilinen yazarımız eğitimci, şair ve yazar Halil Manuş ile gerçekleştirdiğimiz röportajı siz değerli okurlarımıza sunuyoruz.
Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Madem beni şair diye tanımış ve tanıtmak da istiyorsunuz sorunuza şairce şeceremi söyleyerek cevap vermeye başlayım.
Dedem Hacı Mehmet babamsa Latif
Karaşıh adlı köyde doğmuşum ben
Ninem Ayşe imiş anamsa Elif
Ailede en son çocukmuşum ben.
İlk, orta, lise ve askerlik derken
Hayat böyle doludizgin giderken
Ana dilimi zar zor hecelerken
Birden kendimi şair bulmuşum ben.
Peki, kimdir Halil MANUŞ?
HALİL MANUŞ
1960 Yılında Kayseri ili Felâhiye ilçesi Karaşıh köyünde doğdu.
Necatibey İlkokulu, Boğazlıyan Ortaokulu ve Boğazlıyan Lisesi’ni Yozgat ili Boğazlıyan ilçesinde bitirdi.
Ankara Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Teknoloji Bölümü İş ve Teknik Ana Bilim Dalından mezun oldu.
Yurdun değişik il ve ilçelerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı.
Lise yıllarından başlayıp değişik zamanlarda şiirler yazdı.
Şiirleri ile birlikte bütünleştirdiği deneme yazıları yazdı.
Birçok edebiyat sitesinde ve pek çok yerel basında yazıları ve şiirleri yayınlandı ve yayınlanmakta.
Bazı şiir antolojilerinde şiirlerine yer verildi.
İlkokul ve Ortaokul öğrenci test kitaplarında şiirlerinden sorular soruldu.
Yazdığı şiirlerinden onlarcası bestelendi.
Anasınıfı ve İlkokullar için şiirlerinden animasyonlar yapıldı.
Evli, 2 kız 1 oğlu var.
YAYINLANMIŞ ESERLERİ :
Can Parçam (Şiir)
Can Tanelerim (Şiir)
Ey Aşk! (Şiir)
Sen ve Ben (Şiir)
Vurgunum (Şiir)
Söz ver Oğul (Şiir)
Deli Gönül (Şiir)
50 Kelam 50 Kalem (Şiir)
Dostça Yazılar -1 (Deneme)
Dostça Yazılar -2 (Deneme)
Dostça Yazılar -3 (Deneme)
Kitapların faydalarından bahseder misiniz?
Kitapların faydaları saymakla bitmez ama ben bir örnek ile açıklamak isterim.
Hani bir dost vardır bir de arkadaş. Yaşadığımız yıllar içinde pek çok kişi ile iletişim kurarız, aynı durakta aynı otobüsü beklediğimiz, aynı okulda okuduğumuz, aynı sınıftan mezun olduğumuz, askerlikte birlikte koğuşlarda yattığımız, nöbet tuttuğumuz… Bunlar hayatımızın bir anında yollarımızın kesiştiği kişilerdir. Hepsine arkadaş diyebiliriz belki ama dost diyemeyiz.
Dost, zamanın belli bir kesiminde seninle olan değil, aksine hayatın boyunca acı tatlı günlerinde sevincinde üzüntünde seninle olan, senden kopmayan ayrılmayandır. İşte kitaplar da insanların dostlarıdır.
Sizce internetin insandaki yeri nedir ve nasıl olmalıdır?
Çağımız teknoloji çağı, internet de bir teknoloji ürünü. Aynı çağda yaşayıp internetle iletişimi olmayacak bir kişi düşünemiyorum. Büyük bir nimet bence internet. Ancak her nimetin bir külfeti vardır. Biz atasözümüz vardır “Azı karar çoğu zarar” denilir. Tam da bu söz günümüz insanlarının internet kullanmalarına söylenmiş gibi. Öyle kullananlar var ki resmen bağımlı olmuşlar. Nasıl olmalıdır? Sorunuzu bir yazar olarak bir şair olarak öncelerinden kendime sormuştum. Belli bir düzeye gelenlere belki bir etkimiz olmayabilir ama en azından bundan sonraki nesillerin bilinçlenmesi adına anasınıflarımız ve ilkokul çocuklarımız için bir animasyon hazırlamayı uygun gördük. Ben sözlerini şiir olarak yazdım. Başka bir arkadaş besteledi başka arkadaşlarda animasyonunu yaptı. Severek izlendiği yönünde geri bildirimler almaktayım. Bu da beni mutlu ediyor.
En çok sevdiğiniz şair ve yazarlardan bahsedebilir misiniz?
Şairlerden ilk sırada Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u sayabilirim. Sonra Necip Fazıl Kısakürek, Arif Nihat Asya, Yavuz Bülent Bakiler benim şiir dünyamın mihenk taşlarıdır. Yazarlardan genelde bizden olan bizi anlatan yazarları okurum. Daha bizi bilmeden yabancıları yazan yazarları burada bahsetmek bile istemem.
İlk kitabınız çıktığı zaman neler hissettiniz?
Hani bir söz vardır kişinin ilk çocuğu olduğunda onu severken yıllar geçse bile ona hep “İlk göz ağrım” derler ya, benim de ilk kitabım aynı zamanda ilk göz ağrımdır. Zaten kitaba “CAN PARÇAM” ismi de aynı duygularla seçilmiş ve söylenmiştir. İlk kızımı da hep bu kitap çıkmadan can parçam diye severdim. Öyle olunca tevafuk oldu sanki kitaba Can Parçam deyiverdim. İçeriğine gelince, tek bir yönden bakıp içeriği şudur diyemem ancak genelde vatan, millet, bayrak, sevgi, aşk, hasret gibi insanın yaşadıkları her konudan birer ikişer şiirle dokunulmuştur gönüllere diyebilirim.
Sizce şairden şiir nasıl vücut bulur?
Şair duygu yoğunluğunu en üst sınırda yaşayan kişidir. En azından kendi adıma söyleyebilirim. Bir haber izlerken gördüğüm şehit haberi yüreğimi yakar, boğazım düğümlenir, bizler kış günü sıcacık evlerimizde otururken soğuktan tir tir titreyenler gelir aklıma başlarım hüzünlenmeye. Milli bir sevinç yaşadığımız günlerde gurur kaplar yüreğimi. Bunların tabi sonucunda da gönlüme düşenler kâğıda şiir olarak aktarılmış olur.
Şiirlere animasyon fikri nasıl doğdu?
Daha önceleri yine bir röportajda “İstek üzerine şiir yazdınız mı?” diye bir soru sorulmuştu. Ben de, şairler istek üzere şiir yazmazlar, o zaman ona söz yazarı denir demiştim. Ancak animasyon işi ile uğraşan Hitit Üniversitesi Öğretim Görevlisi değerli dostum Sayın Ebubekir Atalay Bey, bu animasyon konusunu küçük çocukların çok sevdiğini, eğer çocuklarımızın ilerde iyi bir insan erdemli bir insan olmasını istiyor isek bu konuda bizlerinde çalışması olmalı diye konunun ehemmiyetini anlattı, peşinden de “İyilik Yap İyilik Bul” şiirimi besteleyeceğini söyledi. Sonucu bekleyip görelim dedim. Beste bitip animasyonda yapılınca video altına yazılan dünyanın dört bir köşesinden teşekkür mesajlarını görünce tamam dedim. Erdemlerimiz üzerine konu belirleyip o konuda çocuklara uygun şiirler yazdım. Sekiz tane beste yapıldı altı tanesinin animasyonu yapıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.