Geçtiğimiz günlerde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ‘Millet aç midesine sadece kuru ekmek giriyor’ sözlerine Şahin Tin ‘O zaman aç değil demek’ yanıtını vermiş ve Tin'in bu sözleri büyük yankı uyandırmıştı.

Pek çok kesimden eleştiri yağmuruna tutulan Şahin Tin'e son tepki İyi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk'ten geldi.

Öztürk'ün Tin'e şiirli tepkisi şu şekilde:

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk dün akşam iki haftadır süren bütce görüşmelerini ve halkın şuan ne durumda olduğunu değerlendiren bir konuşma yaptı. Vekil Öztürk sözlerine Âşık Mahzuni Şerif'den bir dörtlük ile başladı;

"Yetim sırtından doyan doyana,

 Gönül bu oyuna nasıl dayana,

 Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana,

 Bilmem söylesem mi, söylemesem mi."

Öztürk sözlerine " Âşık Mahzuni bilmiş, söylemiş ama eksik söylemiş, artık yiğit kuru soğana değil, kuru ekmeğe bile muhtaç hâle gelmiş. " diyerek ekledi.

NELER GÖRDÜK

ÖZTÜRK konuşmasında halkın sıkıntılarına da değindi ;

Yasin Öztürk konuşmasına "Yaklaşık iki haftadır devan eden bütçe görüşmelerinin sonuna geldik. Bütçenin bütününe bakınca ne gördük? Yandaşlara kayırmacılık gördük, usulsüzlüklerle devletin yönetildiğini gördük, hukuksuzluklarla adaletin rafa kalktığını gördük. Yukarıda saydığım başlıklara akrostiş yapılınca milletin vereceği cevabı da gördük. Bu bütçede, salgın nedeniyle yoksullaşan gelirini, işini, dükkânını kaybeden vatandaşlarımızın elinden tutup kaldırabilecek baba gibi bir devletin kalmadığını gördük. Bu bütçede, 1,5 milyonun üzerinde hanenin borcundan dolayı elektriği ve doğal gazı kesilirken vatandaşı soğuktan ve karanlıktan koruyacak bir paranın olmadığını gördük. Bu bütçede, çiftçimizin olmadığını gördük. Bu bütçede, asgari ücretlinin olmadığını gördük. Bu bütçede, atanmayı bekleyen öğretmenlerin, mühendislerin, iş bekleyen üniversite mezunlarının olmadığını gördük. Bu bütçede, büyüyen, kalkınan bir Türkiye'nin hayal olduğunu gördük. Bu bütçede, ele görüntü, vatandaşa IBAN verildiğini gördük. Bu bütçede tarımda üretimin, çalışma hayatında adaletin, ticarette bereketin, kamuda denetimin olmadığını, olmasının da bu kafayla mümkün olmadığını gördük. Bu bütçede, amansız ekonomi hastalığına "acı reçete"nin bile deva olamayacağını gördük. Bu bütçede, borcun faizle, faizin borçla ödenmeye çalışıldığını gördük. Bu bütçede, garantiye alınan meşhur beşlilerin uzun dönem sigortalandıklarını gördük. Bu bütçede, şans oyunlarından para bile dağıtmayan işletmecinin KDV'sinin sıfırlandığını gördük." diyerek ilave etti.

MİLLETE KURU EKMEĞİ ÇOK GÖRENLERE, KURU EKMEK YİYENİ TOK SANANLARA YUH!       

Öztürk sözlerine son verirken yine Âşık Mahzuni Şerif'den bir alıntı ile devam etti;

" Sayın Fuat Oktay Genel Kuruldan gelen "Yuh" seslerinden rahatsızlığını bildirdi. Biz de konuşmamıza Âşık Mahzuni'yle başladık, onunla bitirelim:

"Efendi görünüp bütün insanlığa,

Hakk'ın kullarını yıktın ise yuh!

Rüşveti hak bilip, her dakika hile yapıp,

İnkâr ettiysen yuh!

Yuh yuh, soyanlara,

Soyup kaçıp doyanlara,

Fakire, yetime, halka kıyanlara,

Yuh nefsine uyanlara yuh!

 Bu kadar milletin hakkını alanlara,

Onları kandırıp zevke dalanlara yuh!

Yuh yuh, soyanlara!

Soyup kaçıp doyanlara,

Memlekete kıyanlara,

Yuh nefsine uyanlara, yuh!"

Âşık Mahzuni "yuh"larını sıralamış. Ben de diyorum ki millete kuru ekmeği çok görenlere, kuru ekmek yiyeni tok sananlara yuh! İçiniz rahat etsin; kim böyle düşünürse ona da yuh, ben böyle düşünürsem bana da yuh! " diyerek sözlerini tamamladı.