Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı ve Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Erdoğan, TBMM’de İstiklal Marşı'nın 12 Mart 1921’de kabulünün yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Erdoğan, “İstiklal Marşı, bir milletin küllerinden yeniden diriliş destanıdır. Düşman işgali altında alev alev yanan bir medeniyetin yok olmaya nasıl direndiğinin, zafere uzanan çetin yolda neler yaşadığının belgesidir! Aynı zaman da o günden bugüne hatta yarınlara uzanan bir vasiyettir!” dedi.

Denizli Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Erdoğan, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıldönümüyle ilgili yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı sadece yazmamış, yaşamıştır da... Millî Mücadele’ye katkı sağlamak için memleketini köşe bucak gezmiş, yurdun dört bir tarafında milletine vaaz etmiştir. Halktan destek istemiş; bu arada kaleme aldığı insanın ruhuna işleyen eşsiz mısralarıyla da hem milletine hem Mehmetçik'e moral vermiştir. İstiklal Marşı, bir milletin küllerinden yeniden diriliş destanıdır! Düşman işgali altında alev alev yanan bir medeniyetin yok olmaya nasıl direndiğinin, zafere uzanan çetin yolda neler yaşadığının belgesidir! Aynı zaman da o günden bugüne hatta yarınlara uzanan bir vasiyettir! Çünkü, Akif der ki;

"Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."

Tıpkı o gün olduğu gibi bizler bu mısralardan ders alıp, devlet ve milletimizin bekası için var gücümüzle çalışıp muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundayız. Bu, bizim onlara olan bir vefa borcumuz... Hem onlara, hem de vatan için gözünü kırpmadan cepheden cepheye şehadete koşmuş kahraman askerlerimize!

O'nu her aklımıza geldiğinde "Âmin" dediğimiz dua niteliğindeki takdire şayan zekasını da ortaya koyan o ebedi sözüyle hatırlayacağız: "Allah, bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın." Ve bilsin ki; İstiklal Harbi'nde topa tüfeğe, 15 Temmuzda tanka uçağa, tıpkı bugün olduğu gibi bir mazlum söz konusu olunca da her zaman kurşuna göğsünü siper edip ebabiller misali zalimlerin ordusunun üstüne yürüyen "Asım'ın nesli" O’nunla!

Bu vesileyle, en başta, çağ açıp çağ kapatan ve devlet kuran kahramanlıklarıyla adları dalga dalga bayrak olmuş ecdadımız olmak üzere, her daim rehber edindiğimiz ve vatanseverlik namına ilham aldığımız Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ile bugüne kadar vatan savunmasında yer alan ve şehit düşen kahramanlarımızla sonradan vefat eden yiğitlik abidesi gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hem onlara, hem de hayatta olan gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Yaşasın Türk Milleti; yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti!