Yalansa Söyle!
Aslında bu yazıyı hiç kaleme almayacak sadece dile getirip oturacaktım fakat ne hikmetse bir güç bana illa “yaz” der gibi itekliyordu.
Denizli’nin Serinhisar ilçesinde sokaklara taş döşenmesinde aklıma takılan bir soru, Sayın Cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN’IN Çanakkale ile ilgili 100.yıl kutlama reklamı, yine televizyonda yollar ile ilgili X partisinin bir şoförü öne sürerek yaptığı çalışma son olarak da dün yani 26.04.2015 Ekonomi Bakanı Sayın Zeybekçi ile yenen yemekte sırf ‘bakan ile yemek yiyorum’ havalarına giren ve bunu meziyet zannedip insanların gözüne sokmaya çalışan bir toplum yüzünden gecenin dördüne kadar da memleketin hali aklıma takılıp uyku kaçınca artık yazmam gerektiğini anladım…
Malumunuz seçimler yaklaşıyor, reklâm üzerine reklâm gerek televizyonlarda, gerek gazetelerde, gerekse afiş olarak karşımıza çıkıyor.
İzniniz ile olayları en baştan sırlamak istiyorum.
1. Denizli’nin Serinhisar İlçesinde Cumhuriyet mahallesinde bulunan bir sokağa taş döşeme çalışmaları başlatıldı, buraya kadar sıkıntı yok hatta tebrik etmek gerek çünkü yıllardır yaz kış çilesi bitmeyen Mahallenin artık çilesi azaltılmış olacaktı, eksik olmasınlar. Fakat aklımın almadığı mevzu şurası; taş döşeme için neden çok önemli bir açılış gibi insanlar toplanır hadi insanlar toplandı diyelim çünkü meraklı bir milletiz ama ( açılışta!) o kalabalığın içerisinde öyle biri gözüme çarptı ki ne diyeceğimi bilemedim. İlçenin Müftüsü…
Arkadaş! İyi güzel de Müftülüğün yeri mi taşındı ya da insanlar taşlara hayır dua ile bassın diye dua mı edilmesi gerekti, her taş hayır dua ile döşemesi yapılsın diye mi oradaydı? Neyin nesidir, neyin mantığıdır anlayamadım. Neyse vardır bir bildikleri deyip ben yine de kararı sizlere bırakmayı uygun buldum tabi düşünür iken belediyenin görevlerini, zaten yapılması gereken doğal bir hizmet olduğunu (yıllardır ihmal edilen) göz ardı etmemek gerek…
2. Cumhurbaşkanlığı tarafından Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan'ın okuduğu Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiiri Vatan- Millet için kanı kaynayan Gençler için ayakta alkışlanır nitelikte idi. Hele ki görüntülerde Kerkük'ten Çanakkale'ye, Manisa'dan Gaziantep'e kadar düşmanla savaşmak için cepheye gelen askerlerin tekmilleri büyüleyici idi.
Filmin finalinde ise ekrana, Osmanlı ordusunu Çanakkale'de Anafartalar Grup Komutanı olarak yöneten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün portresi geliyor ve askerlerin “emret komutanım" tekmilleri duyuluyor. Buraya kadar sıkıntı yok ama toplumun her kesimine, en alt tabakadan en üst tabakaya kadar “kardeşlik” diyen, 23.Nisan da koltuğunu emanet bırakan Başbakan bile çözüm süreci ile ilgili endişeli sorulara “kardeşlik” diye veren ve bunu gerekçe göstererek 30 küsur insanın ölümünden sorumlu, dünyanın en acımasız terör örgütlerinden birinin lideri Apo ile müzakere içinde olan ülkenin başında ki en yetkili sorumluluk sahibi yöneticilerimiz neden bununla ilgili bir reklâm yapmıyor? Neden biz Güneydoğunun bir kısmını vereceğiz ve terörden kurtulacağız diye reklam yapılmıyor? Halbuki Ülkenin en önemli sorunu yıllardır terör olmasına rağmen ve bunu da çözüm süreci adı altında çözdüğünüzü iddia ederken… Bundan daha iyi reklâm mı olur yoksa bunun gerçekten çözüm olduğuna kendileri de mi inanmıyor ki, bunu seçim kampanyalarında kullanmıyorlar ya da başka bir deyiş ile neden kullanamıyorlar. Milletin dini- milli duygularını dürten ve suiistimal etki edecek paylaşımlarda bulunuluyor, aklınıza direk reklâm geliyor her halde! Neyse bunu da size bırakıyorum, sanırım anladınız…
3. Gelelim sona yukarıda belirttiğim gibi Dün Ekonomi Bakanı Sayın Zeybekçi Denizli de idi, onunla yemek masasına oturma gururunu(!) yaşayan bir arkadaşa sosyal medya üzerinden sordum “hazır orada iken sorar mısın, Sayın Erdoğan Apo’ yu ne zaman çıkaracak- mış bu konu da bir şey demiş mi?” Diye. Karşılık olarak arkadaş “benimle polemiğe girmeyecek kadar üstün olduğunu belirtip saygı duymamı istedi, düşündüm – düşündüm sessiz kalmayı kendime yediremeyip karşılık verdim “saygı sonsuz kardeş(!) ben sadece aklıma takılan gazetelerin, televizyonların aydınlatamadığı muamma da kalan, anlaşılması zor bir durumu senin aracılığın ile öğrenmek istiyorum” dedim. Cevap yoktu çünkü arkadaş gururlandığı o gönderiyi kaldırmıştı, galiba oda bana hak verdi yoksa kaçmazdı. Neyse anladınız siz beni.
Tabi bu yazı bu şekilde bitmez, bitmemeli… Devletin yapmış olduğu sağlık, ekonomik, yol çalışması aklıma gelmeyen ya da burada uzun- uzun yazamayacağım bir sürü maddeler. Bu konuda gerçekten yaşanılır bir Türkiye haline getirdi ama benim meselem iyiyi körü körüne kötülemek değil. Mantığıma, duygularıma yerleştiremediğim bu kardeşlik ve Kürdistan olayı… Kürdistan kurulsun diye Türkiye’ nin bir çok güzel imkanlarından vazgeçilsin demiyorum ama Biz Şanlı Türk Bayrağını Bazı il ve ilçelerde dalgalandıramazken diğerleri neden korkusuzca hareket ediyor…
Son söz olarak yazıda bahsettiğim insanlara ayağa kalktım, önümü ilikleyip alkışladım HELAL OLSUN Kİ SİZLERE(!) görevinizi unutup Ali Cengiz oyunun içerisinde rol aldınız. Başarılarınızın devamını diler, Affınıza sığınırım,
Saygılar
Ismahan Çeribaşı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.