TBB Başkanı Feyzioğlu Alikurt’ta konuştu
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum ve Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan, “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” sloganıyla Denizli’nin ilçe ve mahallelerinde vatandaşları aydınlatmaya devam ediyor
BU İKİ ŞAPKA HERŞEYİ ANLATIYOR!
Feyzioğlu ve beraberindeki heyet, Denizli Barosu’nda katıldıkları panelden sonra Bozkurt’a bağlı Alikurt Mahallesi’nde de vatandaşlarla bir araya geldi. Alikurt’taki düğün salonunda gerçekleşen Anayasa değişikliği bilgilendirme toplantısında Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik’te hazır bulundu. Alikurt mahalle meydanında vatandaşların sevgi seliyle karşılaşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, mahalle halkına gösterdiği samimi tavırlarıyla dikkat çekerken, sevenleri de kendisiyle bol bol öz çekim yaptılar.
Düğün salonundaki konuşması sık sık ‘Hayır’ sloganları ile kesilen Feyzioğlu, anlatımında basit örnekler vererek Anayasa değişikliğindeki sakıncalı maddeleri tek tek aktardı.
ÇOCUKLARINIZIN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKIN
Türk milletinin geleceğine sahip çıkma konusunda büyük bir kararlılık gösterdiğini kaydeden Metin Feyzioğlu, “Türk milleti bu dayatmaya ‘hayır’ diyecek. Çünkü mesele bir siyasi parti meselesi değil. Memleketin tapusu meselesi. Çünkü bu tapu bize emanet, gelecek nesillerimizin emaneti. Ülkeyi şu ya da bu kişinin iyi yönettiğini düşünebilirsiniz. Bu kişisel tercihinizdir. Bu nedenle tıpkı evinizin, tarlanızın tapusunu vermediğiniz gibi memleketin de tapusunu vermezsiniz. Nisan ayında referandumdan hayır çıkacak ve yönetimde bir değişiklik olmayacak. Her şey devam edecek. Ancak şöyle bir şey olacak; Türk milletinin geleceğine sahip çıkma konusunda azim ve kararlılığını dünyaya bir kez daha ilan etmiş olacak. Ertesi günü istediği siyasi partiye yine oy verecek. Ama evlatlarının geleceğini boş kağıda imza atarak tehlikeye atmamış olacak” dedi.
İKİ ŞAPKA ALDI, ANLATTI
Konuşması sırasında iki vatandaştan şapkalarını isteyen ve mahkemeleri doğrudan siyasi parti genel başkanına bağlayacağını iddia ettiği Anayasa değişikliğini anlatan Feyzioğlu, “Bu şapka parti genel başkanlık şapkası. Takıyor bunu, diyor ki milletvekilleri benim partimden olacak. Sonra bunu çıkarıp, devlet başkanı şapkasını takıyor. Şimdi de ben devlet başkanı oldum diyor. Bu şapkayla da devlet başkanı işlerimi yaparım diyor. Ve yargı mensuplarının, rektörlerin, aklınıza gelebilecek bürokratların atamasını kendisi yapıyor. Canı sıkılınca da yine şapkasını değiştirip parti genel başkanı şapkasını takıyor. Ya ne güzel hayat bu. Ama ben eminim ki size böyle bir yetki verelim mi deseler istemezsiniz” dedi.
ESNAF ÖRNEĞİ
Referandum sürecinin ilginç birkaç örnekle anlatan Feyzioğlu, “Bize deniyor ki, avucumuzun içinde şişe var. Biz görüyor ve diyoruz ki, bardak var. Avucumuzun içindeki bu nesneyi tanıttıkça bize verdikleri cevap; sadece hakaret ve iftira. Peki neden çekiniyorsunuz. Siz avucunuzun içine aldığınız bardağı saklıyorsunuz ve şişe olduğunu iddia ediyorsunuz. Bu gerçekten şişe ise milletten saklamayın, gösterin. Hepimiz her salı günü genel başkanların birbirine hakaretini izliyoruz. Ancak geleceğimizi ilgilendiren Anayasa değişikliği görüşülürken ne hikmetse TBMM’den canlı yayın yok. Madem malınızdan bu kadar eminsiniz, niçin saklıyorsunuz? Peki, şarküteriden peynir alacaksınız. Şarküteri sahibi ne der; ‘Abla tadına bak.’ Neden tadına baktırır, çünkü peynirine güvenir. Peynirine güvenmeyen bunu yapar mı? Siz ne dersiniz tadına baktıktan sonra; ‘Enişten çok sevecek biraz daha alayım.’ Bu da yalan tabi. Tamamen kendin için alıyorsun. Enişteyi bahane etme. Eniştenin sanki senin sevdiğinden başka bir şeyi sevmeye hakkı varmış gibi. Peynirin tadına baktıran esnaf, malına güvenen esnaftır. Ama bize peynirin tadına bakma, kumaşa dokunma diyor. Hatta kumaşın yakınına bile gelme diyor. ‘Abla sen bana güven’ diyor. Tamam güveneceğim de, iki günde bir ‘Aldatıldım, Rabbim afetsin’ diyor. Biz de şu peynirin tadına bir bakalım, kumaşa bir dokunalım. Dediğin gibi iyiyse tamam alırız” diyerek, asıl meselenin gizlenmeye çalışıldığını belirtti.
TERÖR ÖRGÜTÜ TEHLİKESİ
Türkiye’nin tapusunun bir tek kişiye verilmesi halinde ülkenin demokratik bir ülke olmaktan çıkarılmış olacağını, bunun da bölünme tehlikesini
yakınlaştıracağını kaydeden Feyzioğlu, “Bu durumda Türkiye’den toprak koparmaya çalışan bölücü terör örgütü uluslar arası platformda özgürlük savaşçısı ve gerilla olarak kabul edilecektir. Bu da beraberinde bazı ülkelerin bu alçak terör örgütüne istihbarat ve lojistik destek vermesi tehlikesini doğuracaktır” diye konuştu.
“BEKİR’İ TANIRMISINIZ?”
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum ise konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı eleştirdi. Vatandaşlara, “Bekir’i tanırmısınız?” diye sorarak konuşmasına başlayan Batum, “Sizlere bilmediğiniz bir şeyi öğretmeye gelmedik. Sizler zaten kararınızı vermişsiniz, bu Anayasa değişikliği konusunu en az bizim kadar biliyorsunuz. Emin olun ben siyaseti bıraktım. Üniversitede ders vermeye geri dönmüştüm. Televizyonda bu Anayasa tartışmalarını izlerken beni bir şey çok üzdü. Bekir Bozdağ. Bekir’i tanır mısınız? İyi bakan olur, kötü bakan olur. Ama milletin gözünün içine baka baka, birilerine hoş görüneceğim, bakan kalacağım diye doğruların bu kadar çarpıtan biri. Bekir aynen şöyle diyordu; ‘Ne var, bu yetkiler Atatürk’te de vardı.’ 1924’te bile bu meclis, Atatürk’e seni seviyoruz ama bu yetkileri sana vermeyiz demiştir. Bekir, o verilmeyen yetkileri gözümüzün içine baka baka çarpıtarak anlatıyor. Bekir gibilere bu işin bu kadar kolay olmadığını anlatmak lazım” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.