Su Hayattır, Sağlıktır

Su Hayattır, Sağlıktır

Pek çok insan gün içinde yoğunluktan, unutkanlıktan ya da farklı sıvı içecekleri sık tükettiği için yeterli su tüketemiyor.

A+A-

Ancak uygun miktarda su tüketimi böbrekler, kalp ve karaciğer başta olmak üzere bütün organlar için hayati önem taşıyor. Az su içilmesi ise kilo alımından ciddi hastalıklara kadar pek çok olumsuz tabloya neden olabiliyor.

Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Mahmut Demirci, “22 Mart Dünya Su Günü” öncesinde suyun yararları hakkında bilgi verdi. Canlıların yaşayabilmesi için hayati öneme sahip olan su, bütün biyolojik yaşamı ve faaliyetleri ayakta tutmaktadır. Yeryüzündeki suyun sadece %3’ü tatlı su kaynaklarıdır. Bu tatlı su kaynaklarının da büyük bir çoğunluğu buzullarda bulunmaktadır. Biyolojik bir çözücü olan su vitamin ve minerallerin vücutta taşınmasını ve çözülmesini sağlamaktadır.

Yeterli ve sağlıklı su tüketilmemesi başta böbrekler olmak üzere, kalp, karaciğer gibi organlarda hayati olumsuzluklara yol açarken, vücut ısısında dengesizlikler, ciltte kuruluk, hazımsızlık, baş ağrısı ve unutkanlığa neden olabilmektedir. Hayati fonksiyonların sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için yeterli miktarda suyun tüketilmesi gerekmektedir.

Günde 8-9 bardak veya 2- 2,5 litre su tüketmek vücudun su ihtiyacını karşılamaktadır. Suyun tadını sevmeyenler ya da mide bulantısı yaşayanlar; dilimlenmiş meyve dilimleri veya havuz, kereviz gibi sebzelerde suyu tatlandırabilirler. Çay, kahve gibi içecekler vücuttan su atımını artırdığı için suyun yerine konmamalıdır. Besinsiz günlerce yaşanabilirken susuz ancak birkaç gün yaşanabilmektedir.

Yeterli su tüketmemenin en önemli etkisi su ile beslenen böbreklerde görülmektedir. Vücutta oluşan üre, Kreatin, ürik asit gibi zararlı maddeler su ile seyreltilip böbreklerden atılmaktadır. Yeterli su miktarının olmaması idrar akımını yavaşlattığı için idrar yolu iltihapları ve böbrek taşları ilerleyen durumlarda ise böbrek yetmezlikleri oluşabilmektedir.

Kalp hastalıklarının özellikle de kalp krizlerinin su ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar; günlük su tüketimine dikkat edenlerle etmeyenler arasında kalp krizi bakımından belirgin bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Susuz kalan vücutta kanın koyulaştığı ve pıhtılaşma eğilimini artığı bilinmektedir. Buna bağlı olarak tansiyon dengesizlikleri, çarpıntı, ritim bozukluğu ve kalp yetersizlikleri görülebilmektedir. Kalbin fonksiyonlarını yeterince

yerine getirememesi karaciğer ve akciğerde de olumsuz sonuçlar yaratabilmektedir.

Günlük hijyen bakımından da su önemli bir yer tutmaktadır. Vücut ve besinlerin hijyeni ile birlikte beslenme için tüketilen su miktarı bir araya getirildiğinde insanın günde yaklaşık 20 litre temiz suya ihtiyacı bulunmaktadır.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.