Son gelen zam oranıyla birlikte işçinin işverene maliyetinin 1777 Lira olarak düşünülmesi gerektiğini belirten Keçeci, “İki seneden beri asgari ücretin yükselişi, iş dünyasını düşündürüyor. Sanayici olarak bizler, üretmek, ihracat yapmak ile ilgili bir takım hesapları yapmak zorundayız. 2016’dan 2017’ye giderken asgari ücretin yüzde 8’lik bir artışı 1400 Lira değil, 1.777 Lira olarak düşünülmesi lazım çünkü asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti 1.777 Lira.” dedi.
Satışlarımız ve ihracatımız düşerken asgari ücretin artıyor olması işverenleri düşündürüyor diyen Keçeci, “Yeni yıla girerken, bir yandan petrol fiyatları artıyor, döviz piyasasında özellikle dolarda meydana gelen dalgalanmalar ile ne olacağı belli olmayan kur farkları hesaplarımıza yansıyor. Yine petrol fiyatlarına bağlı olarak artan doğalgaz ve elektrik fiyatları maliyetlerimize yansıyacak. Bugünlerde olduğu gibi tüm bu maliyetler artıyor ve piyasadaki satışlarınız ve ihracatımız düşüyor iken, asgari ücretin artıyor olması düşündürücüdür. Özellikle emek yoğun sektörlerde bu artışın karşılanıp karşılanamayacağı konusunda bir takım tereddütlerim var. Bu artışın, istihdamdan özellikle kayıtlı istihdamdan kaçış ve çıkışları beraberinde getirmesinden korkuyorum. İstihdamımız düşüyor. %11,2’den %11,3’e gelen işsizliğimizden kurtulmak istiyoruz ancak işverenin üzerindeki maliyetler atarken aynı işverenden istihdam yaratmasını beklemek çok adil görünmüyor.” diye konuştu.
Keçeci, “İşçimizin aldığı parada gözümüz yok. Bu rakamlar daha büyük rakamlara ulaşabilse, işverenler bu rakamı zorlanmadan verebilse ve işçimiz geçimini daha rahat sağlayabilse, refah içinde yaşayabilse. Fakat gerçekten sorun, hem işçiyi hem işvereni düşündürüyor. Bu ekonomik darlığın ve 2017’ye girerken sıkıntıların getirdikleri nedeniyle bizi zor bir yıl beklerken, ilaveten bu istihdam yükünü işverenin alabileceği bir yük olarak görmüyorum. Zor günleri 2017’de beraber göreceğiz.” şeklinde konuştu.
Saygılarımızla,