Yılan Hikayesine Dönen Bir Dava

Denizli ilinde daha evvel güvenlik görevlisi olarak çalışan 34 yaşındaki Emrah Hazır'ın, 7 sene evvel çekmiş olduğu krediyi ödeyememesi başına bela oldu.

Geçmişte güvenlik görevlisi şeklinde çalışan Emrah Hazır, 2011’de bir bankadan çekmiş olduğu krediyi ödeyemedi. 7 bin 500 TL’lik ödenmeyen krediden dolayı banka haciz işlemini başlattı. Haciz işlemleri Emrah Hazır'a kefil olan arkadaşına uygulandı. Emrah Hazır da krediyi çekerken 'İşsizlik kredi destek sigortası' yaptırmış olduğunu  ve ödenmeyen bölümün bu sigortadan karşılanması gerektiğini ifade ederek, haciz işlemini başlatmış olan bankaya, 2013’te Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat talebi ile karşı dava açtı. Hazır, haciz işlemi başlatmış olan banka avukatına da Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görevini kötüye kullandığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat davasını açtı. Dava çerçevesinde Hazır, mahkemeye icraya verildiğini için bunalıma girdiğini ve bipolar bozukluk tedavisi gördüğünü dile getirerek, sağlık raporunu da sundu.


Bankaya karşı Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılmış olan davanın hakimi, Hazır'ın vermiş olduğu sağlık raporu gerekçe ile Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yazı yazarak, dava açma ehliyetinin yerinde olup olmadığının araştırılmasını talep etti. 3. Sulh Hukuk Mahkemesi de Hazır'dan 3 ayrı hastaneden rapor almasını talep etti. Hazır, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi, Denizli Devlet Hastanesi ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan 3 ayrı rapor aldı ve dava açma ehliyetinin olduğunu ispatladı. Ama mahkeme Hazır'ın tazminat isteğini yerinde bulmadı. Bu duruma karşı Hazır, mahkemenin bu kararına itiraz etti ve Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Fakat bu kez de 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde banka avukatı ile alakalı açılan davada, avukatın isteği üzerine, Hazır'ın yine dava açma ehliyetinin olup, olmadığının araştırılması için 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yazı yazılarak  araştırılmasını istedi. Her şey a bundan sonra başladı. İddialara göre davacı Hazır'ın babası Sami Hazır, 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gidip, oğlunun küçük yaşlarda hiperaktif olarak görüldüğünü, yaşının ilerlemesi ile problemlerinin de büyüdüğünü, rahatsızlıklarının arttığını söyleyerek, kısıtlanması talep etti.

'RAPORDA BAŞKA İSİM İDDİASI'

2. Sulh Hukuk Mahkemesi hakimliğince, davacı Emrah Hazır'ın akli rahatsızlığı olduğundan, vesayet altına alınması gerektiği ifade edildi. Hazır, mahkemenin bu kararını okuyunca şoke oldu. Karardan sonra araştırma yapan Hazır, babasının mahkemeye kendisinin ruh sağlığı ile alakalı bir beyanda ve istekte bulunmadığını ve mahkemenin vermiş olduğu kararın da 'Ozan' adındaki başka bir kişiye ait olduğunu, kazara verildiğini belirterek, itirazda bulundu. Baba Sami Hazır da kendisinin bir başvurusu olmadığını belirtti. İtirazdan sonra mahkeme yeniden rapor istedi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınan sağlam raporuna rağmen, mahkeme kararını değiştirmedi.

'SONUNDA BENİ DELİ EDECEKLER VE RUH SAĞLIĞIMI BOZACAKLAR'

Emrah Hazır, mahkemenin vermiş olduğu kararın hayatını kararttığını ifade ederek kendisi için verilen kararın aslında başkası için verildiğini, dosyaların karıştığını, babasının kendisi ile alakalı mahkemeye hiç gitmediğini,  kendisi için verilen karar ile dava açma ehliyetinin elinden alınmasından ötürü diğer açtığı davaların da tek tek düştüğünü, kaç kere sağlam raporları almasına rağmen, mahkemelerin sürekli hastanelere sevk ettiğini ve sonunda kendisini deli edeceklerini belirtti.

 

Ege - Denizli Haberleri

Dikkat ! Kar Denizli'ye Geliyor
Denizli’de Kırmızı Altın Hasadı Başladı
Muğla'da deprem
DENİZLİ’DE EŞ ZAMANLI YAĞMUR DUASI
Tabutları Küçük Acıları Çok Büyük