Gelişmiş demokrasilerin olmazsa olmazı konumunda yer alan medyanın, gerçek anlamda işlevini yerine getirebilmek için ekonomik bağımsızlığını sağlamak zorunda olduğuna işaret eden TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, medyanın ekonomik bağımsızlığını sağlayacak düzenlemeler yapılarak, hem medya kuruluşlarının, hem de bu kuruluşlarda çalışan basın emekçilerinin ekonomik sorunlardan kurtarılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye genelinde faaliyet gösteren 9 gazeteciler federasyonu, 87 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, “Gelişmiş demokratik sistemin vazgeçilmez unsuru olan basın sektörü, tarihinin en zor ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Bir yandan meslek yasası eksikliği, basın özgürlüğü, yetişmiş eleman sıkıntısı, teknik altyapı, istihdam ve etik değerlerin farkında olmadan ya da bilerek ötelenmesi gibi sorunlarla karşı karşıya olan medya sektörü, diğer yandan ekonomik sorunlarla boğuşuyor” diye konuştu.
GİRDİ MALİYETLERİ VE DÖVİZE BAĞIMLILIK
Yerel gazetelerin ekonomik açıdan gerçek anlamda yaşam savaşı verdiğine dikkat çeken Kolaylı, “Gazete maliyetlerini oluşturan kâğıt, kalıp ve mürekkep başta olmak üzere tüm girdilerin döviz cinsinden fiyatları artmıştır. Medya kuruluşlarının girdi maliyetleri artışı yüzde 100 ile yüzde 200 arasında değişmektedir. Kâğıttan mürekkebe, elektronik cihazlardan yazılımlara kadar medya sektöründe kullanılan malzemelerin çoğu ithaldir. Son 2 yılda döviz kurlarında yaşanan yükseliş, medya kurumlarının maliyetlerini arttırmış, defalarca vurguladığımız gibi birçoğunu kapanmanın eşiğine getirmiştir. Gazete sayısı 2019’da bin 75 iken 2023’te 972’ye düşmüştür. Söz konusu gazetelerde istihdam edilen fikir işçisi sayısı 2019’da 7 bin 593 iken 2022’de bu sayı 6 bin 687’ye inmiştir. Görüleceği üzere gerek gazete sayıları gerekse fikir işçisi olarak istihdam edilen meslektaşlarımızın sayılarında dramatik bir azalma yaşanmıştır. Bu olumsuz sürecin durdurulması için medya kurumları malzeme kullanımında dışa bağımlılıktan kurtarılmalı, ilk aşamada eskisi gibi yerli kâğıt fabrikaları kurulmalı ve işletilmeli, gerekli teknolojik destek verilerek darboğazdan çıkmalarına olanak sağlanmalıdır” dedi.
İNTERNET BASINI AĞIR KOŞULLARLA KARŞI KARŞIYA
7418 sayılı Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliğinin başta yerel gazetelerin kurduğu internet haber siteleri olmak üzere tüm internet haber siteleri için ağır koşullar içerdiğini ifade eden Kolaylı, “ Anadolu medyasının mevcut durumuna bakıldığında, yönetmelikte yer alan hükümlerin gerçekçi olmadığı ve bu şartlara göre yayın yapılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir. Yerel gazetelere ait internet haber siteleri süreç içerisinde yönetmelikte belirtilen personel istihdamı, haber ve içerik kriterlerini sağlasa da, “ziyaretçi ve tıklama” sayılarına ulaşmakta zorluk yaşamaktadır.
1 Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikle birlikte, Türkiye genelinde basın ilanı alan 400 yerel gazeteye ait internet haber sitesinden sadece 200’ünün gerekli ziyaretçi ve tıklama sayısına ulaştığı düşünülmektedir. Yeni döneme uyum açısından yönetmelik gerekliliklerinin 6 ay daha uzatılarak, yerel gazetelerin internet haber sitelerinin desteklenmesi beklenmektedir” şeklinde konuştu.
YEREL TELEVİZYONLAR BORÇ YÜKÜ ALTINDA
Türkiye genelinde yerel, bölgesel ve ulusal yayın yapan televizyon kanallarının ortak sıkıntısının Türksat yayın giderleri, RTÜK’e ödenen ücretler gibi diğer yayın mecralarında olmayan masraflar nedeniyle girdi maliyetlerinin artması olduğunu vurgulayan TGK Başkanı Nuri Kolaylı, “Özellikle yerel ve bölgesel yayın yapan televizyon kanalları büyük bir borç yükü altında kalmıştır. RTÜK Yasası günümüz koşullarına göre mutlaka yeniden ele alınmalı, RTÜK gelirlerinin bir bölümü, kurumsal yerel radyo ve televizyonlara destek olarak verilmelidir. Yerel yayıncıların ödediği 10 yıllık yayın lisans bedeli düşürülmeli, yerel ve bölgesel yayıncıların gelirlerine uygun hale getirilmelidir. Yerel yayıncılar açısından benzer sorunun yaşandığı TÜRKSAT yayın iletim ücreti de aynı çerçevede değerlendirilmeli ve miktarı düşürülerek Türk Lirası üzerinden tahsil edilmelidir. Tüm bu sorunlar, yerel demokrasinin gelişimine destek olan, halkın haber alma özgürlüğü adına fedakârca görev yapan yerel medya çalışanları ve çalıştıkları kurumlar açısından yaşamsal önem taşımakta, mutlaka çözülmesi gerekmektedir” açıklamasını yaptı.