TÜRK BÜRO-SEN Denizli Şube Başkanı Hüseyin UTANAGAÇ yazılı basın açıklamasında bulundu.
Hükümetin bütçe açıklarını kapatmak için açıkladığı, 2018-2020 yıllarını kapsayan Yeni Orta Vadeli program ile 2018 yılında 28 milyar bütçe artışı bekleniyor.
Bu düzenleme 2018 yılında; kişi başına 350 TL ek vergi yükü, iki çocuklu bir aile için 1,400 TL ek vergi yükü anlamına gelmektedir.
YENİ VERGİLER DAR VE SABİT GELİRLİLERİ EZECEK
Motorlu Taşıtlar Vergisine %40 zam yapıldı. 3. Grup Gelir Vergisi oranı %27'den %30 çıkarıldı. Kurumlar Vergisi %20'den %22'ye artırıldı. Devlete ait kamplar ile bazı illerde lojmanların da satılacağı açıklandı.
Bunların dışında, her sene uygulanan “Vergide Yeniden Değerlendirme Oranı” ile 2018 yılında ayrıca bir vergi artışı yapılacaktır. Hükümet her yılın bütçesinde, tüm vergi artışlarını öngördüğü enflasyon oranının çok üstünde belirlemektedir.
Bu düzenlemeler dar ve sabit gelirlileri ezecektir. Hayatlarını zaten büyük zorluklar içinde idame ettirmeye çalışan dar ve sabit gelirliler, temel ihtiyaçları olan yeme, içme ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelecektir.
VERGİ ARTIŞLARI ENFLASYONU DA ARTIRACAK
%27 oranında Gelir Vergisi içinde bulunan memurlar dahil tüm vatandaşlar 2018 yılını zorluk içinde geçirecektir. Kurumlar Vergisi artışı ile otomobillere yapılan vergi artışları enflasyonu da artıracaktır. Enflasyondaki yüksek artışlar her zaman olduğu gibi, dar ve sabit gelirlilerin üzerine ağır bir yük olarak binecektir. Özellikle enflasyon oranı kadar ücret artışı verilen memur, emekli ve asgari ücretliler daha da fakirleşecekler.
Memurlar zaten enflasyon kadar yıllık ücret artışı dahi alamıyorlar. Çünkü yıl içinde değişen gelir vergisi dilimleri ücret artışlarını tüketiyor.
MOTORLU TAŞIT VERGİSİ MEMURUN ZAMMINI SÜPÜRDÜ
Motorlu Taşıtlar Vergisi ise araçların yaşına, motor hacmine ve lüks sınıfına girip girmediğine göre alınmaktadır. Yılbaşından itibaren en düşük artış yani bir önceki yıla göre 260 TL olacaktır. En yüksek vergi artışında ise 9.434 TL'yi bulacaktır. Yani bu iki rakam arasındaki yıllık artış vatandaşa yük olarak gelecektir. Bu rakamlarda gösteriyor ki; orta halli bir "binek aracı" olan memura, 2018 yılında yapılacak yıllık maaş artışını, MTV bir kalemde süpürecektir.
TÜRKİYE’NİN ZAMAN KAYBETMEDEN BİR “VERGİ REFORMU”NA İHTİYACI VARDIR
Ülkemizde uygulanan mali politikaların uzun yıllar sürdürülebilme imkanı kalmamıştır. Vergi kayıp-kaçaklarının ötesinde, Dolaylı Vergiler ile Dolaysız Vergiler arasındaki fark, vergi sisteminin iflasını gösteren en önemli verilerin başında gelmektedir.
Gelir Vergisi oranlarının oldukça yüksek olduğu ülkemizde, Hükümet kaynağından yeterince vergi alamazken, bunun yerine daha kolay bir yol olan dolaylı vergileri artırarak, başta dar ve sabit gelirliler olmak üzere; vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu cezalandırmaktadır.
Bugün itibariyle Dolaylı Vergiler, Gelir Vergisinin iki katından fazladır. Dolaysız Vergilerin tüm vergi gelirleri içindeki payı %30 iken, Dolaylı Vergilerin oranı ise %70’tir.
Bütçe açıklarını kapatmak için vatandaşa yeni vergiler yüklemek en hafif ifade ile insafsızlıktır. Devleti yönetenler, Devlet kaynaklarını adil bir şekilde kullanmamaktadır. Bütçe açıklarının en önemli sebebi, Hükümetin bütçeyi hoyratça kullanmasıdır. Hükümet, uzun yıllardır TBMM’de Sayıştay denetiminden kaçmaktadır. Bunun nedeni de millete hesap vermekten korkmasıdır.
VERGİ AFLARI KALDIRILMALIDIR
Vergide adalet yoksa o ülkede huzurdan bahsetmek mümkün değildir. Vergi afları da Adaleti zayıflatan en önemli unsurlardan birisidir.
Hükümet her yılsonunda Vergi Affı ya da Yeniden Yapılandırma adı altında vergilerini ödemeyenleri ödüllendirmekte, düzenli ödeme yapan vergi mükelleflerini ise cezalandırmaktadır. Başta Vergi olmak üzere, tüm af uygulamalarına son vermelidir.
Türk Büro-Sen olarak, Vergi adaletsizliği son bulana, memurlar insan onuruna yakışır ücretler alana kadar mücadelemizin devam edeceğini kamuoyuna saygı ile duyururuz.