Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ayrı ayrı yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergeleri ile 3 milyon 120 bin 160 hektarı bulan bir başka deyişle Türkiye yüzölçümünün % 3’ünü oluşturan toprakların 3 ayrı daire başkanlığının sorumluluk ve yetkisine verilmesinin doğru olup olmadığını soran Öztürk , kapatılacak Genel Müdürlük 10 ayrı uluslararası sözleşmede ülkemiz adına taraf durumundadır , bu projeler tamamlanmadan oluşturulan yeni yapı Türkiye’yi zor durumda bırakacaktır dedi .
Neden böyle bir yapılanmaya ihtiyaç duydunuz ? Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarındaki yetersiz kaldığınız orman yağması ve orman yangınları ile daha etkin mücadele etmek yerine mücadele alanını daraltarak nasıl bir fayda bekliyorsunuz ? Kararnamedeki özel ve tüzel kişilere tanınan yetkilerle ormanları ticarileştirmek amacında mısınız ? Soruları ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesindeki yanlış bulduğu uygulamaları kamuoyu önünde tartışmaya açmış oldu .
Öztürk Şu Soruları Yöneltti
Türkiye’nin en köklü doğa koruma kurumlarından biri olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP)’nün Cumhurbaşkanlığı kararı ile kapatılarak, 3 daire başkanlığı çatısı altında yapılandırılacak olmasının nedeni nedir?
Özellikle Ege ve Akdeniz sahillerindeki kıyı ve orman yağması, orman yangınları ile mücadele etmek için daha radikal önlemler almak yerine, mücadele alanını daraltmanın ülkemiz doğal alanlarına vereceği zarar hesaplanmış mıdır?
DKMP’nin kapatılmasında, Kararname taslağında görev tanımı yapıldığı üzere, “Gerçek ve tüzel kişilerin özel ağaçlandırma, imar-ihya, fidanlık tesis etmesi, işletmesi ve pazarlamasını desteklemek. Orman ekosistemlerinin sunduğu ürün ve hizmetlerden azami seviyede istifade edilmesini sağlamak üzere döner sermaye işletmeleri ve gerekli diğer birimleri kurmak ve işletmek, gerektiğinde kapatmak, her türlü malzeme, arsa, arazi, bina, tesis, tesisat satın almak veya kiralamak, gerektiğinde takas yapmak; bunların bakım ve onarımlarını yapmak, yaptırmak, hizmetlerin gerektirdiği makineler ile hizmet vasıtalarını sağlamak, bakım ve revizyonlarını yapmak, yaptırmak” şeklinde orman alanlarının ticarileştirilmesi yaklaşımı mı ön plana çıkmaktadır?
Yeni oluşturulacak Yaban Hayatı ve Av Yönetimi Dairesi Başkanlığının göl ve sulak alanları “avlak” gibi yönetilmesinin önüne geçilmesi için ne tür tedbirler alınmıştır?
Kararname ile neredeyse “özelleştirilen” yaban hayatını korumak adına alınan tedbirlerin yetersiz kalınması durumunda, oluşan tahribatın sorumlusu hangi kurum ve kuruluş ya da mercii olacaktır?
Kapatılacak olan DKMP Genel Müdürlüğünün denetim ve sorumluluğunda bulunan korunan alanların toplamı 3 milyon 120 bin 160 hektarı bulduğu ve bu miktarın ülke toprakların yüzde 3’ünü oluşturduğu dikkate alındığında, bu büyüklükte bir alanın 3 daire başkanlığının sorumluluk ve yetkisine bırakılması doğru bir yaklaşım mıdır?
Kapatılacak olan Genel Müdürlüğün halen devam eden 10 ayrı uluslararası sözleşmenin yürütülmesinden sorumlu olduğu dikkate alındığında, projeler tamamlanmadan yeni bir yapılanmaya gidilmesinin ülkemizi bırakacağı zor durum hesaplanmış mıdır? Uluslararası sözleşmenin Türkiye adına doğurduğu yükümlülükler çerçevesinde ülkemizin zarara uğramaması adına alınan tedbirler nerelerdir? Uluslararası kamuoyuna bu durum nasıl izah edilecektir?
Doğa koruma ve korunan alanlarla ilgili güçlü ve sürdürülebilir bir finans mekanizmasının kurulmasının yanı sıra teşvik edici destekler ve uygulamalara duyulan ihtiyaç günden güne artmakta iken, Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü sadece bu sene çıkan orman yangınlarında bile yetersiz kalmışken, böyle bir kuruma yeni bir iş yükü yüklemek, yönetim tarzınızın ormanlardan ve doğal kaynaklardan vazgeçtiği ve ormanların da ekonomide yaşanan bozukluğu kurban edildiği anlamını mı taşımaktadır?