Sabah erken saatlerde Ege Denizi'nde merkez üssü Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi açıkları olan Richter ölçeğine göre 5.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, sarsıntı Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyı şeridi ile Marmara Bölgesi'ndeki birçok yerde hissedilmişti. Çanakkale'ye 30 kilometre mesafedeki Bayırköy ile yakınlarındaki Çamköy'de de birçok ev hasar görmüş ahırdaki hayvanlar telef olmuştu. Sarsıntılar sonucu 4 kişi de yaralanmıştı. Saatlerdir ardı ardına sarsıntıların yaşandığı bölgede saat 13:58’de bir büyük deprem daha meydana geldi. AFAD verilerine göre bölge yine 5,3'lük bir şiddetle sarsıldı.
Çanakkale’den gelen haberler herkesin aklına “Büyük bir depremin habercisi mi? Büyük Marmara ya da Büyük Ege depremine yol açar mı?” sorusunu akıllara getirdi. Konuyla ilgili sozcu.com.tr’ye konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan korkutucu uyarılarda bulundu. Ercan “Yarın İzmir’de büyük bir deprem olabilir. Özellikle Ege bölgesinde taş evlerde oturanlar en az 15 gün evlerine girmemeli” diye konuştu.
‘BİZ 8 AYDIR BEKLİYORDUK’
Çanakkale’deki sarsıntılar için “Bu depremin olacağını biz 8 aydır bekliyorduk” diyen Ercan şunları kaydetti “Çünkü Gülpınar kırığı boyunca beklenen bir şeydi.Kuzey 75 derece Batı doğrultulu bir kırık bu. Bizim büyük deprem beklediğimiz Kuzey Anadolu kıırığının Güney kolun, yani Bursa’dan geçen kolunun Edremit, Bababurnu’ndan Edremit Körfezi ve Midilli’ye doğru giden ucudur. Bu depremler iki kırığın kesişim yerinde oldu. Dediğim gibi deprem kaynaşmaları 8 ay önceden başladı ve yılbaşından itibaren olağanüstü bir artık gösterdi. Bu zamana kadar günde 15’e kadar çıkan deprem sayısını gördük. Bu nedenle bu kez daha çok odaklandık bu bölgeye. Dün ise bir deprem fırtınası görüldü. Büyük bir depremle sonuçlanır mı diye kuşkumuz artmışken depremle karşılaştık. Bu bizim için şaşırtıcı değil. Be arkasından 1 saat sonra da deprem olunca izlenimim şu oldu; deprem sönüm sürecine girdi. Bundan sonra daha küçük depremlerle dinginleşir diye beklerken yüzde 5’lik bir olasılık oluştu. Bu olasılık aynı ya da daha büyük bir deprem beklentisi oluştu. Ve sonra da zaten 5,3’lük bir deprem oldu. Ben İzmir’deyim şu an ve ürktük açıkcası. Deprem 15 saniye kadar sürtü. Neden ürktük çünkü yüzde 5’lik olasılığın içerisindeyiz. Bundan sonra 2 seçenek var. Birincisi; ya bundan böyle depremler sönümlenir (Bugün ve yarın 4-4,2 depremler olarak) ve 15 gün içerisinde biter, ikincisi ve daha korkunç seçenek ise 5,7 ya da 6 dolayında orta büyüklükte bir deprem daha yaratabilir. Bu depremde yıkılmayan yığma taş yapıları çökertebilir. Betonarme yapılarda bu ölçekte depremler bir göçük yaratmaz. Kaldı ki depremin yıktığı yerler köy evleridir.”
“10-15 GÜN EVLERE GİRMEYİN”
Profesör Ercan sözlerini şöyle sürdürdü; “Önerim bu tür yapılarda asla evlere girilmesin. En azından 10-15 gün yığma taş evleri olanlar yakınlarında kalmalılar. Diğer bir öngörüm ise şu; boşalmayan enerjinin bir kısmı yüzde 25 Midilli’ye kaydı. Midilli’nin Güney ucu şu anda risk altında. Bu bölgede zaten beklediğim 7.2’lik deprem erkene çekilmiş olabilir. Üçüncü bir olasılık bu deprem yarın olsa dahi 6 ila 6.1’lik bir etkiyi İzmir’de yaratacak. İzmir’deki özellikle kritik bölgeler; Alsancak, Konak, Bayraklı, Mersinli, Karşıyaka, Alaybey, Bostanlı, Mavişehir, Çiğli. Bu bölgeler depremden etkilenecek. Ne yazık ki İzmir’de kentsel dönüşüm var yapısal dönüşüm yok. Bir an önce önlem alınmalı. Bu depremlerin İstanbul ile alakası yok. Orada biz 2033 yılında büyük bir deprem bekliyoruz. En olasılık tarih ise 2045. Şu aralar Marmara’da deprem beklemiyorum”.