İktidarda olduğu 21 yılda ülkemizi üretmeden tüketen bir ülke haline getiren, kâr eden kamu kurumlarını bir bir özelleştiren, yanlış ekonomi ve dış politika hamlelerinde inat ederek yurttaşı enflasyon altında ezen iktidar, şimdi temize çekemediği bu tabloyu algı oyunlarıyla, laf illüzyonlarıyla saklamaya çalışmaktadır. “Öğretmen maaşlarının 20 bin TL’nin üzerinde olduğu”nu söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in ardından bu yöntemi en son uygulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyuna yansıyan açıklamasında; “Başöğretmen maaşı 25 bin, uzman öğretmen maaşı 22 bin 500 Lirayı buldu.” ifadelerine yer vermiştir.
Gerçeğe tezat, toz pembe tablo çizenlere rağmen gerçek nedir? Gerçek ülkede açlık sınırının 11 bine yaklaştığı ve en düşük memur maaşının açlık sınırının altında kaldığıdır.
Gerçek nedir? Kamuda ücret yelpazesinin bakanın ve cumhurbaşkanının söylediği aralıklarda olmadığı, 4 yıllık bir öğretmenin sadece 12 bin 800 lira, 20 yıl ve üzerindeki bir öğretmenin dahi 14 bin 454 lira maaş aldığıdır.
Gerçek, et yiyemeyen dar gelirlilerin eskiden haftada 2 kez evine aldığı kıymanın, kahvaltıda yenebilecek en sade beyaz peynirin bile kilosunun 300 liraya vardığı ve kamu emekçisine bunların lüks olduğudur. Gerçek; meyve, sebzenin artık taneyle satıldığı; Mart ayında dört kişilik bir ailenin dengeli beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması 632 lira artarak 10 bin 891 liraya çıktığıdır.
Nedir gerçek? Gerçek, ülke genelinde kira ortalamasının 10 bin liraya yaklaştığı, faturaların cep yaktığı, eskiden rahat bir emeklilik hayali kuran kamu emekçisinin, artık hayalinin sadece ay sonunu getirebilmeye dönüştüğüdür. “Gerekirse soğan yeriz” ajitasyonuyla iktidarda tutulanların, kuru soğanın tanesinin 7 liraya satılmasına yol açtığı, o türküdeki gibi, ‘yiğidin kuru soğana dahi muhtaç’ olduğudur.
Gerçek nedir? Eskiden kamuda çalışmanın bir kıvanç olduğu bu ülkede, şimdi “memurum” dendiğinde insanların acıyarak bakmasıdır. Gerçek, kamuda çalışmanın hiç bu kadar değersizleştiği bir dönemin daha önce hiç yaşanmamış olduğudur. Gerçek, sarı sendikalarla toplu görüşme adı altında düzenlenen müsamereler eliyle, kamu emekçisinin adına zam bile denemeyecek trajikomik oranlarla aldığı ücret artışları nedeniyle, yüksek enflasyon karşısında günden güne ezildiğidir.
Nedir gerçek? Bu vahim tablodan utanması gerekenlerin, bu tabloyu iyileştirmek için canla başla çalışmak yerine gerçekleri saklamaya, çarpıtmaya çalıştığıdır. Kamuda çalışmak, daha ayın başında kara kara ayın sonunu düşünmektir. Eğer birkaç yerden maaşlı olan şanslı yandaşlardan değilseniz, kamuda çalışmak borcu borçla çevirmektir. Bu hale gelmiş, getirilmiştir!
Hem Cumhurbaşkanı hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapılan açıklamaların aksine eğitim emekçisi öğretmenlerin maaşlarının belirtilen bu tutarlar üzerinden yapılmadığının anlaşılması için, sendikamızın aldığı karar doğrultusunda üyelerimiz kurumlarına dilekçe vererek Nisan 2023 maaşlarımızın eksik kısmı ve bundan sonraki maaşlarımızın da buna göre düzenlenmesini talep edecektir. Tüm öğretmenleri, bu talebimize
destek olmaya çağırıyoruz.
Her zaman emeğin onurunun savunucusu olan Eğitim-İş olarak, eğitim emekçilerini ve tüm çalışanları, yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm eden AKP iktidarının uyguladığı emek karşıtı politikalara karşı, insanca yaşayacak ücret talebimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Namık Kemal AYDOĞAN
Şube Başkanı