Yabancılar uyarıyor, iktidar uyuyor

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, ülkemizde ardı ardına meydana gelen canlı bomba saldırılarının ardından yaptığı açıklamada, "Terör olayları sonucu yitirdiklerimize, şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet,yakınlarına baş sağlığı, yaralı olanlar

Türkiye, tarihinin en derin yönetim krizini yaşamaktadır.Mevcut iktidarın beceriksizliği yüzünden tam bir kaotik durum oluşmuştur. Yabancı ülkeler, Türkiye’den aldığı istihbaratla kendi vatandaşını uyarıp korumaya çalışıyor,elçilik ve okullarını kapatıyor ama bizde devleti yönettiğini sananlar resmen gaflet içinde uyuyor.” ifadesini kullandı. 

 

Milletvekili Kazım Arslan, açıklamasının devamında şunları savundu:

"Ülkemiz kan gölüne, yas evine çevrilirken önlem almayıp boşa konuşan, yaralı ve şehit sayısı açıklamaktan ve terörü kınamaktan başka bir işe yaramayan bakanlar, açıkça acziyet içindedir.

Yaşadığımız devlet krizi karşısında Meclis’e hesap vermeyenler, bu büyük krizi giderek derinleştirmektedir. Terör karşısında acil adım atmak yerine, her akşam karşımıza terör şehitlerinin sayısını vermek için çıkan, 'Anayasayı tanımıyorum' deyip kuru kuruya ‘bize güvenin’ diyen bir İçişleri Bakanının nesine güveneceğiz? 

Ülkemizin barışını ve huzurunu unutanlar, insanı yaşatma görevini ihmal edenlerin, ülkemiz yas ve korkuya bürünmüşken nişan töreni yapanların sağduyu ve güven çağrısı, toplumun vicdanıyla açıkça alay etmektir.

"HAYALLER 4.5 G. , GERÇEKLER SANSÜR VE ENGELLEME"

Kanallara yayın yasağı getirip sosyal medyayı yavaşlatarak öfkeyi ve haber alma özgürlüğümüzü bastıracağını, bir gün önce İstanbul’un kalbinde önlem almayıp bugün son dakikada stadyum boşaltınca terörü durduracağını sananlar, açıkça gaflet ve acz içindedirler.

Türkiye, sokakları ıssız, evleri endişe yüklü bir sessizliğe gömülmek istenirken acil önlem almayan hükümet ve Cumhurbaşkanı, ona buna çatmanın ötesinde tek adım bile atmıyor, gelişmeleri meclise getirmiyor,toplumsal bir uzlaşmada sağlayamıyor. 

"HÜKÜMET TERÖRÜN SORUMLUSU İÇİN KENDİNE BAKMALIDIR"

Tam bir suçluluk psikolojisiyle AB’ye, muhalefete çatan hükümet ve Cumhurbaşkanı,başkalarını suçlayacağına,suçlu arıyorsa, önce kendisine bakmalıdır.

Geçmişte "terörü önleyeceğiz ve çözüm getireceğiz" diyerek, teröristlerle sarmaş dolaş olan, aynı masada pazarlık yapan, askeri kışlaya, polisi karakoluna hapsedenler, valilere, kaymakamlara operasyon emri verdirmeyenler, hendeklerin kazılmasına, PKK'nın şehre yerleşmesine ve silah deposu yapmasına göz yumanlar, CHP'ye 'terörist sevicisi' diyeceğine, öncelikle kendisinin 'terörist sevicisi' olduğunu kabul etmelidir.

"TERÖRE TAVİZ SİCİLİNİZ KABARIK"

Hükümet, Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürdistan’ konuşmasına,  Habur’a ‘bu bir umuttur’ dediği günlere dönüp bakmalı, sınırda kurduğu gezici mahkemeleri unutmamalı, Oslo ve Dolmabahçe’deki tavizlerini hatırlamalı, Öcalan’ın mektubunun okunduğu Nevruz gününü tekrar yaşatmamalıdır.

Terör ve terörist AKP eliyle büyümüş, söz ve eylem hakkına kavuşturulmuş, başkente ve İstanbul’a kadar yayılmasına açıkça yardım ve yataklık edilmiştir. Esat ile başlayan ihtilaflı süreçle birlikte, Suriyeli muhaliflere kucak açılmasıyla başlayan süreç, terörü kontrol edilemez bir duruma getirmiştir.

Kontrolsüz olarak gelen muhacirlerle birlikte bir sürü PKK'lı,IŞİD'li,PYD'li,YPG'li terörist de gelmiştir.Bunlar ülkemizin her tarafına yayılmış ve tehlike saçmaya başlamıştır. 

Esat'ın zayıflatılmasıyla birlikte, Kuzey Suriye'nin Esat'ın kontrolünden çıkmış olması, bölgeyi her türlü terör örgütününün yuvasına dönüştürmüştür.

Suriye'nin bu hali nedeniyle bizim Güneydoğu sınırımız kontrol edilemez duruma gelmiştir.

"TERÖRİSTİN GBT'Sİ KADAR KENDİ SUÇ KAYITLARINIZA BAKIN"

İşte İktidarın yanlış Suriye politikası yüzünden gelinen noktada bu olmuştur.Bu nedenle, hükümet teröristlerin GBT kaydı kadar, kendi hata ve suç kayıtlarına iyi bakmalıdır. 

Eğer iktidar terörle mücadele etmeyi samimi ve ciddi olarak yapacaksa,en az Brüksel’de açılan terörist afişleri kadar Türkiye’de kurulmasına göz yumulan terörist taziye çadırlarına, Nevruz adı altında izin verilen teröristbaşı afişlerine geri dönüp bakmalıdır. ‘Yol kazası’ zannettiği Habur rezaletini, Oslo ihanetini, çözüm adı altında Öcalan’a övgü dizen bakanlarını, vekillerini ve MKYK üyelerini hiçbir zaman unutmamalıdır.

"EMNİYET BÜTÇESİ ARTIYOR AMA İSTİHBARAT GECİKİYOR"

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütçesi, özüm' adı altındaki süreç başladığında 12.1 milyar Lira'yken, 4 yıl içinde, 2016 yılında 21.1 milyar TL’ye yükseltilmişse, açıkça soruyoruz: Bu Emniyet'in ödeneği 2012'den 2016 yılına kadar yüzde 75 artarken terör de artmaya, güvenlik açığı büyümeye devam ediyorsa, ödediğimiz vergiler nereye gidiyor, istihbarat zaafiyeti neden çözülmüyor?

Şimdiye kadar terörle ciddi biçimde mücadele edemeyen, yabancıların uyarılarına rağmen,uyumayı ve uyutmayı tercih eden hükümet, İçişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı’nı acilen görevden almalı, teröre karşı ortak hareket etmek için Meclis’te bir an önce komisyon oluşturulmalıdır.”

Ege - Denizli Haberleri

Dikkat ! Kar Denizli'ye Geliyor
Denizli’de Kırmızı Altın Hasadı Başladı
Muğla'da deprem
DENİZLİ’DE EŞ ZAMANLI YAĞMUR DUASI
Tabutları Küçük Acıları Çok Büyük