Eğitimde Değerler Eğitimi Programı kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen resim, şiir, kompozisyon ve afiş yarışmalarında dereceye giren öğrenciler Vali Dr. Ahmet Altıparmak tarafından ödüllendirildi. Programda konuşan Vali Altıparmak, oyunlara gelmemek, uyanık olmak, berrak nesiller yetiştirmek için Değerler Eğitimine önem verilmesinin gerektiğini söyledi.
Servergazi İmam Hatip Ortaokulunda düzenlenen etkinliğe; Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Vali Yardımcısı Hakkı Ünal, Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, ilçe Milli Eğitim Müdürleri, okul müdürleri ile öğretmenler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ramazan Yılmaz İlimizde gerçekleşen projeler hakkında, bazı okul müdürleri ise okullarında uyguladıkları EDEP programları ve sonuçları hakkında bilgiler verdi.
Programda konuşan Vali Dr. Ahmet Altıparmak, EDEP programının önemine vurgu yaptı. EDEP’in bir proje olarak görülebileceğini ancak hayatın kendisi olduğunun altını çizen Vali Altıparmak, sadece rehber öğretmenlerin değil tüm öğretmenlerin bu sorumluluğu alması gerektiğini kaydetti. Vali Dr. Ahmet Altıparmak konuşmasında şu görüşlere yer verdi; “Türk milletinin Avrupa’da ve dünyada konuşlanmasını dikkate almak zorundayız. Bu doğrultuda zihni berrak nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunun için de tutkuyla, aşkla Değerler Eğitimine sarılmamız lazım. Yalan söylemeyen, cesaretli, çalışma azimli, başarma gayreti içinde olan bizim de gurur duyacağımız bir nesil olacağına ben inanıyorum. Proje olarak bu ay şunu yaptık, diğer ay bunu yaptık şeklinde olmamalı bu. Bu işin bir boyutu olabilir ama asıl olan, öğretmenimizin elindeki öğrencilerde gördüğü eksikleri ile ilişkili olarak ‘bunun davranışını nasıl değiştirebilirim, nasıl daha iyi insan haline getirebilirim’ dediği an elindeki hangi materyallerle bunu değiştirebilecek? Bizim asıl vermemiz gereken bu. Yani her öğretmen kendinde bu sorumluluğu hisseder hale gelmeli. Sadece rehber öğretmenin takip edip ‘bu proje bitti’ denecek bir şey olmadığını düşünüyorum. İnsan hayatında 10-15 yıl çok önemli. Ama toplum hayatında 15 yılın hiçbir önemi yok. 40 yıl, 50 yıl planlamamız lazım. İleriyi düşünmemiz ve böyle bir nesil yetiştirmemiz lazım. Biz onları bu şekilde yetiştirebilirsek, o sorumluluğu alan insanlar olarak hayata kazandırabilirsek, ister işadamı olsun, ister siyasetçi olsun inanın bu toplum çok farklı bir yere gelir. Çalışkanlığı öğretiyorsunuz, disiplini öğretiyorsunuz, yalan söylememeyi öğretiyorsunuz. Bu çocuğa artık kent kültürünü, ortak yaşama kültürünü veriyorsunuz. Hakkı biraz da karşıda arama fikrini yerleştiriyorsunuz. Böyle bir nesil yetiştirdiğiniz zaman birbirlerini kardeş gibi görürler, dışarıda hangi oyun olursa olsun hangi tuzak olursa olsun o oyuna ve tuzağa düşmeyiz. Uyanık olmak ve yeni nesilleri ona göre yetiştirmek zorundayız. Oyunlara karşı özellikle eğitim ordusu olarak dirençli olmak değil tam tersine oyunlar konusunda uyanık olmak ve yeni nesilleri ona göre yetiştirmek zorundayız.”