Ülkemiz, zengin tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapan, barındırdığı sayısız tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra, coğrafyası, farklı arayış ve beklentilere yanıt veren iklim koşullarıyla büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Bu zengin coğrafyanın içinde yer alan güzel İlimiz de, bünyesinde barındırdığı medeniyetlerin izleri olan kültürel değerlerini ve coğrafi konumu itibariyle meydana gelen doğal güzelliklerini cömertçe sergilemektedir.
Aktif ticaret ve sanayisi ile Türkiye ve dünya gündeminde olan kentimiz aynı zamanda arkeoloji, doğa ve termal turizm cennetidir. Anadolu’nun her köşesinde olduğu gibi Denizli’de de insanlık tarihi açısından son derece önemli antik şehirler bulunmaktadır. Medeniyetler beşiği ülkemizin eşsiz kültür mirası içinde yer alan ve aynı zamanda ihtişamlı birer açık hava müzesi olan Hierapolis, Laodikeia, Beyce Sultan, Tripolis, Tabea, Kolessai, Attouda, Thiounta, Herakleia Salbake, Apollonia, Eumencia ve daha gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen pek çok antik şehir ve höyük yerleşmesi Denizli’mizde bulunmaktadır. Denizli, sahip olduğu antik şehirler ve höyükler yönüyle tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan medeniyetler içerisinde dünyanın en zenginlerinden biridir. Böyle bir zenginliğe sahip olmak gerçekten gurur verici.
Denizli; en çok turist çeken iller sıralamasında ülkemizde Antalya, İstanbul, Muğla ve Edirne’den sonra 5. sırada yer almakta olup, 2016 yılında Pamukkale Örenyerini yerli- yabancı olmak üzere toplam 974.500 turist ziyaret etmiştir.
Alternatif turizm olarak İlimiz, kültür turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi, eko turizmi, sağlık turizmi, yayla turizmi, mağara turizmi ve kış turizmi gibi pek çok potansiyele sahiptir.
Denizli’nin; tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini turizm hareketleriyle iç ve dış turizm piyasasına sunulması ve turizm sezonunun 12 aya yayılıp bir “Turizm Kenti” haline getirilmesi için Valiliğimiz önderliğinde turizmi çeşitlendirme çalışmaları hızla devam etmektedir.
Belirlenen hedefler doğrultusunda, turizmi ekonomimizin en verimli sektörü haline getirmek için İlimizin doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyarak planlı ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışıyla çalışıyoruz. Amacımız bütün bu çalışmalar ve açılacak tesisler ile Denizli’nin yeniden, tarihi misyonu olan “termal tedavi ve kür merkezi” olma özelliğinin yanı sıra yabancı turistler için “inanç merkezi” kimliğini de geri kazanmasıdır. Denizli olarak, mevcut değerlerimizle bu hedefe ulaşabileceğimize inanıyoruz.
“Bacasız Sanayi” olarak tabir edilen ve her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan “Turizm Haftası” münasebetiyle hepimizin turizm farkındalığıyla, ülkemiz ekonomisine katkıda bulunma sorumluluğuyla hareket etmesi temennilerimle, turizm sektörü mensuplarına ve bu alanda hizmet üreten tüm kurum ve kuruluşlarımız ile vatandaşlarımıza değerli katkılarından dolayı teşekkür eder, önümüzdeki turizm sezonunun İlimiz ve ülkemiz adına verimli geçmesini diliyorum.