Mücadeleci kimliğiyle tanınan Sevinç, 1969’tan itibaren Bizim Anadolu, Hergün, Ortadoğu, Günaydın ve Kurultay Gazeteleri’nde genel yayın müdürü ve köşe yazarı olarak görev yaptı.
Memleketi Gaziantep’te lise son sınıftayken okul dergisine “Allah’ın olmadığını” yazan felsefe öğretmenine bir gazetede aynı şekilde yazıyla yanıt verdi. Bu yüzden okuldan uzaklaştırıldı. Daha sonra ise Gaziantep’te gazeteciliğe başladı. Mesleğini devam ettirmek için İstanbul’a gitti. Burada Haber ve Durum gazetelerinde çalıştı.
İki Kez Kurşunlandı
Sevinç yazılarından dolayı iki kez kurşunlandı. Ömrünün sonuna kadar da bacağındaki kurşunla yaşadı. Yazıları nedeniyle hakkında pekçok kez dava açıldı, yüzlerce yıl mahkûmiyeti istendi. Hem DGM hem de sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı, hapis yattı. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde heyecanlı yazılarıyla tanındı. Tutuklandı. 1974 yılında ilan edilen afla Bayrampaşa Cezaevi’nden çıktı.
12 Eylül 1980 müdahalesinde tekrar cezaevine gönderildi. 1987 yılı sonuna kadar iki kez Bayrampaşa Cezaevi’nde, iki kez Paşakapısı Cezaevi’nde olmak üzere; Silivri, Daday (Kastamonu),Tercan (Erzincan) Cezaevleri’nde yaklaşık 5 yıl yattı.
Son dönemde Yeniçağ ve Tercüman Gazeteleri’nde başyazarlık yapan Sevinç, makalelerini elle yazdı. Daktilo ya da bilgisayar klavyesi kullanmayan Sevinç, köşesini hazırlayan sayfa yapımcısının yanına oturur, günlük yazısını yazdırırdı. Heyecanlı ve otoriter bir yapıya sahip olan tecrübeli gazeteci, bu işlemi yaptırırken de kendisini öyle bir kaptırırdı ki, adeta nutuk atar gibi bağıra bağıra yazısını yazdırırdı.
NECDET SEVİNÇ KİMDİR?
1944 yılında Gaziantep'te doğdu. Gaziantep Lisesi son sınıf öğrencisiyken okul dergisine “Allah'ın olmadığını” yazan felsefe öğretmenine bir gazetede verdiği cevap sebebiyle okuldan uzaklaştırıldı. Bu olaydan sonra, Gaziantep'te başladığı gazetecilik mesleğini devam ettirmek için İstanbul’a geldi. Haber ve Durum gazetelerinde çalıştı. 1969'tan itibaren Bizim Anadolu, Hergün, Ortadoğu, Günaydın ve Kurultay gazetelerinde genel yayın müdürü ve köşe yazarı olarak görev yaptı. Yazılarından dolayı birkaç kez kurşunlandı. Hakkında en çok dava açılan ve yüzlerce yıl mahkûmiyeti istenen yazarlarımızdan oldu. Asliye Ceza, Ağır Ceza, Devlet Güvenlik ve Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılandı. 1974 affıyla Bayrampaşa Cezaevi’nden çıktı.
12 Eylül 1980 müdahalesinde tekrar tutuklandı. 1987 yılı sonuna kadar iki kez Bayrampaşa Cezaevi’nde, iki kez Paşakapısı Cezaevi’nde olmak üzere; Silivri, Kastamonu/Daday, Erzincan/Tercan cezaevlerinde yaklaşık 5 yıl yattı. Binlerce köşe yazısı yazdı.
23 Temmuz 2011 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı'nda toprağa verildi.
ESERLERİ:
Yazarını Kurşunlatan Yazılar, Sanık Yazılar, Tutanak, Ferman, Ülkücüye Notlar, Ajan Okulları, Gaziantep'te Türk Boyları, Osmanlının Yükselişi ve Çöküşü, Osmanlı’dan Günümüze Misyoner Faaliyetleri, Eski Türkler’de Kadın ve Aile, Osmanlılar’da Sosyo-Ekonomik Yapı, Arşiv Belgeleriyle Tehcir, Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Pontus’la Hesaplaşma, Duruşmalar, Acının Tadı, Türkiyat.