Korona virüs salgınının ardından birçok iş yeri kriz yaşarken, ücretsiz izin gündeme geldi.
Siyasi iktidar tarafından yapılan son açıklamaya göre 4857 sayılı İş Kanunu’na geçici madde getirilerek işverene fesih yasağı getiriliyor ve fesih yasağı boyunca işverenler işçilerini ücretsiz izine çıkarabileceklerdir.
Bazı kanunlarda değişiklik yapılması kanun teklifi taslağına göre Geçici istihdam güvencesi maddesi 10 kapsamında ‘‘Bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin iş sözleşmesi, COVİD-19 salgın hastalık neticesinde kamu yararının gerektirmesi nedeni ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde gösterilen sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez. Birinci fıkra çerçevesinde fesih yasağı uygulanan hallerde işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında belirlenen fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir’’ denilmektedir.
Ayrıca, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmesi düşünülmektedir. 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici onuncu maddesi çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan işçilere ve 15/3/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olup, Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere, 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 10 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen fesih yasağı süresince fondan her gün için 39,24 Türk lirası nakdi ücret desteği verilir. Birinci fıkra çerçevesinde ücretsiz izne ayrılarak ücret desteğinden yararlanan işçinin işveren tarafından fiilen çalıştırılmaya devam ettiğinin tespiti halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102’nci maddesinde belirlenen idari para cezaları dört katı olarak uygulanır. Bu madde kapsamında verilecek nakdi ücret desteğinden yararlanma süresini altı ay süreyle uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir’’ denilmektedir.
Düşünülen yasa tasarısı ne yazık ki geç kalınmıştır.
Tüm bu yasa tasarıları incelendiğinde alınmasında geç olunan bir karardır. Türkiye’de Koronavirüs (Covit-19) Pandemisi nedeniyle işletmelerin geçici olarak faaliyetlerinin durdurulması ile ve ham madde ithalatında sıkıntı çeken firmaların üretim yapamamaları sebebiyle ve iş gücüne olan ihtiyacın sonlanması/azalması nedeniyle zaten işverenlerin birçoğu personellerini işten çıkarttı birçoğu da ücretsiz izine gönderdi. İşten çıkarma yasağı zamanında alınabilseydi sayıları henüz net olarak belli işçiler ve aileleri mağdur olmazlardı. Düşünülen yasa tasarısı ne yazık ki geç kalınmış bir karar olmak ile birlikte uygulamasında ise sıkıntılar yaşatacağı da apaçık, aşikâr ortadadır.
Ücretsiz izin ile ilgili İş Kanunumuzda herhangi bir düzenleme olmamasına karşın getirilmek istenen geçici madde ile ücretsiz izin meşrulaştırılmak istenmektedir. Ücretsiz izin ancak, tarafların yani işçi ve işveren tarafının karşılıklı anlaşması ile mümkün olabilmektedir. Normal şartlarda ücretsiz izine çıkma konusunda işçinin yazılı onayı alınırken taslağa göre ise işçinin yazılı onayının alınmasına gerek kalmayacaktır.
İşten çıkartma yasağının olduğu bir dönemde ücretsiz izin uygulamasına gerek yoktur. Bu yasa taslağına göre işverenler rahatça işçilerini ücretsiz izine çıkarabilecektir. Bunun karşılığında ise gelirleri yani maaşları ne olursa olsun her bir işçiye günlük 39,24 TL devlet tarafından ödenecektir. Bu rakamın 1 aylık karşılığı ile 1.177,24 TL’dir. Asgari ücret ile çalışan da daha fazla maaş alanda günlük 39,24 TL alacaklardır. Günlük 39,24 TL belirlenirken kriter ne olmuştur ne anlamak ne de anlatabilmem mümkün değildir. Bu uygulama ile işçiler gelirlerine bakılmaksızın, asgari ücretin altında bir rakama mahkûm edilmek istenilmektedir. Asgari ücret ile dahi günümüz şartlarında hayatlarını idame ettiremeyenler asgari ücretin çok çok altında olan 1.177,24 TL ile geçinmeleri, yaşamaları zordur ve imkansızdır.
Ücretsiz izine çıkarılanlara yapılacak bu cüzi miktardaki ödeme ile kısa çalışma ödeneği uygulamasının dolaylı olarak sonlandırılmak istenildiğini düşünmemek elde değildir. Ayrıca işsizlik ödeneğinden de normal şartlarda yararlanabilecek kişilerin bu ödeneği alma yolu da kapatılmış olmaktadır.
Kısa çalışma ödeneğinden az, işsizlik ödeneğinden az, asgari ücretten de az bir ödenek uygulamasına geçmek istemek işçi kesimini zor duruma düşürecek olup, belirtilen rakamlarla asgari 4 kişilik bir ailenin besin ihtiyaçlarını bile karşılaması mümkün değildir.
Ücretsiz izin konusunda değerlendirilmesi önemli olan bir konuda bu işçilerin sosyal güvenlik primlerinin ödenmeyecek olmasıdır. Ücretsiz izine çıkarılan bir işçinin adına SSK primi ödenmeyerek, bu kişi emeklilik için ihtiyacı olan prim gün sayısını tamamlamakta zorluk çekecektir.
Acil işler dışındaki tüm işler durdurulmalı ve işçilere İşsizlik Fonundan yaşayabilecekleri miktarda ödenek sağlanmalıdır. Bu zamana kadar mevcutta ücretsiz izine çıkarılan işçilere de yine fondan gerekli ödemeler yapılmalıdır. Ücretsiz izine çıkarılanlara ödenek verilmesi için 15 Mart 2020 tarih şartı da kaldırılmalıdır.
İşçilerin temel ihtiyaçlarını bile karşılamayacak düzeyde olan hiçbir miktarın ve sosyal güvencelerini riske atacak hiçbir düzenlemenin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Pandemi nedeniyle iş güvenceleri ortadan kalkan veya kalkmak üzere olan işçilere yönelik reel anlamda çözümler acilen getirilmelidir. İş güvencesinin tesisi ve temini devletin asli, vazgeçilmez bir görevidir.
Kaynak: Yeniçağ