Dünyanın ilk hekzapusu (ahtapotun İngilizcesi "octopus"tur ve octo- ön eki Latincede 8 sayısına işaret eder; yani ahtapotların bacak sayısına... Hekza ise 6 demektir), 2008 yılında, Güney İskoçya'nın kıyılarındaki bir ıstakoz yuvasında keşfedildi. Kısa sürede o delikten kurtarılan hekzapus, kimse tarafından yenmeden, Blackpool Deniz Yaşam Merkezi'ne sevkedildi ve iyileştikten sonra serbest bırakıldı.
İkinci keşfedilen hekzapus ise o kadar da şanslı değildi...
Görselde görüldüğü gibi Hydras ve çocukları, keşfettikleri 6 bacaklı ahtapotu yemeden önce onunla eğlendiler. Olaylar, kısaca şöyle gelişti:
Amerikalı mühendis Labros Hydras, her sene yaptığı gibi ailesiyle Yunanistan'a bir gezi düzenlemişti. Şnorkel ve gözlükle dalış yaptıkları sırada, Hydras ve çocukları 6 bacaklı olan ahtapotu fark ettiler. Hydras ve ailesi, ahtapotu bir kayaya defalarca vurarak öldürdüler ve geleneklere uygun bir biçimde parçaladılar. Avlarını pişirmesi için bir şef aradılar, ancak parçalanmış 6 bacaklı ahtapotu gören ilk şef, canlının seyrekliğine işaret ederek denizde kalması gerektiğini söyledi ve tekliflerini reddetti. Bunun üzerine Hydras, ahtapotu kendi pişirmeye karar verdi ve biraz limon, domates ve yeşillik ile birlikte, ailecek yediler.
İşin ilginç yanı ise, şefin reddi üzerine Hydras'ın biyolog bir arkadaşını aramasıydı. Arkadaşı, böyle bir türün (veya bireyin, yedikleri için ayrı bir tür olup olmadığını bilemiyoruz) çok nadir olduğunu söyledi. Hydras'ın verdiği cevap ise, bilimden nasibini almamışların bilinç düzeyini tam olarak yansıtacak seviyedeydi:
"İlginç... Halbuki tadı normal bir ahtapota benziyordu."
Neyse ki bu olay, Hydras'ın birçok cahilin erişemediği bir algı düzeyine erişmesini sağlamış. Hydras, son zamanlarda çok yakın bir şekilde Atina'daki Helenik Deniz Araştırmaları Merkezi'yle çalışıyor. Konuyla ilgili ise şunları söylüyor:
"Bilim insanlarının vahşi hekzapusların varlığıyla ilgili sürdürdükleri bilimsel bakış açısını yakalamak istiyorum. Böylesine nadir bir hayvanı öldürecek kadar cahil olmamın ve bundan duyduğum pişmanlığın acısını çıkarmak için yapabileceklerimin en kolayı sanırım bu."