Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Akbay, Türkiye’de kayıtlı ve kayıt dışı 100 binin üzerinde kişinin fuhuş yaptığının tahmin edildiğini, sektörün yıllık cirosunun ise 3-4 milyar USD civarında olduğunu öne sürdü.
Akbay, yaptığı açıklamada, “Ancak fuhuşa teşvik etmekle suçlanmaktan ve dahası ahlak baskısıyla damgalanmaktan çekinerek konuya el atmaktan geri duran akademisyenler, fuhuş konusunda araştırma planlamaktan kaçınıyor” dedi. Türkiye genelinde 1970’lerden bu yana yapılmış, fuhuş konulu akademik tezlerin toplam sayısının ancak 10 kadar olduğunu belirten Prof. Akbay, “Bu da, Avrupa çapında insan ticareti ve fuhuş konusu başta olmak üzere, fuhuş konusundaki bilimsel gerçeklerin saklı kalmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı. Akbay, Türkiye’de kayıtlı ve kayıt dışı 100 binin üzerinde kişinin fuhuş yaptığının tahmin edildiğini, sektörün yıllık cirosunun ise 3-4 milyar USD civarında olduğunu öne sürdü. Konuya ilişkin görüşünü açıklayan Prof. Akbay, fuhuş konusunda akademik ortamlarda yapılacak araştırmalarda şu sorulara yanıt aranması gerektiğini belirtti:
“Fuhuş araştırmalarını engelleyen gerçek faktörler nelerdir. Türkiye’de tam olarak kaç kişi fuhuşla yaşamını kazanmaktadır. Genelevler dışındaki fuhuşu yasallaştırmak için neler yapılabilir. Fuhuş kurbanları kimlerdir. Fuhuş tam olarak serbestleşirse, şiddet, cinsel şiddet ve tecavüz olguları azalır mı. Fuhuşa polis müdahelesine ayrılan kaynaklar ne boyuttadır. Fuhuş yapanlardan ziyade fuhuş yaptıranlar kamuoyuna afişe edilebilir mi. Fuhuşun suç olmaktan çıkarılması, yasallaşması ve düzenlenmesi için bundan sonraki aşamalar nasıl ilerleyebilir. Fuhuşun bir ekonomik sektör olmasının hoşgörülmesi ve fuhuşun vergilendirilmesine bireyler ve toplumun tavrı nasıl iyileştirilebilir. Fuhuşla uğraşanların ruhsal ve cinsel sağlığı ile AIDS’den korunma için düzenli sağlık kontrolleri nasıl özendirilebilir. İnsan ticareti ve kölelik ile fuhuş bağı konusunda bilinçlenme nasıl sağlanır. Fuhuş, ahlak ve evlilik bağlantısında hangi taraftan yana olunmalı. Fuhuş iradeli bir tercih, cinsel özgürlüğün olmazsa olmazı ve bireysel bir hak mıdır. Pornografi fuhuş mudur. Fuhuş mahalleleri oluşturulması, denetlemeyi kolaylaştırıp halk sağlığına katkıda bulunur mu. Fuhuşun daha fazla serbestleşmesine ve yasal düzenlemelerin genişlemesine, fuhuş sektörünün, kolluk kuvvetlerinin ve nihayet tıp insanlarının bakışı nasıldır”.
Ayşegül Akbay, sonuç olarak kimsenin tercih ve özgürlüklerine dokunulamayacağını da belirtirken, “Ancak, bireyler zorla cinsel sektöre itilmemelidirler. Bu güne dek, hiçbir kanun ve yasak, fuhuş yapanlara ve yaptıranlara engel olamamıştır. Çözüm bireysel bilinçlenme ise, sağlık için serbestlik, bilgi ve bilince giden yolda ilk adımdır” diye konuştu.