Açıklamada çok yakın bir zamanda Cumhuriyetin 95. kuruluş yıldönümünün kutlanacağını ama Cumhuriyetin milli devlet yapısının büyük saldırı ile karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Devletin ağır bedeller ödenerek kurulduğu ve bugünlere taşındığı ifade edilen açıklamada Devletin bu coğrafyadaki varlığının, millet olma özelliği ve etrafında kenetlenilen değerlerin korunması ile mümkün olacağı, daha birkaç sene evvel ismine “Çözüm Süreci” denen, gerçekte ise çözülüm süreci olan bazı uygulamalar ile milli kimliğin yok edilmek istendiğini, bu topraklardan Türk adının silinmeye çalışıldığını, o dönemde milli değerlerin içinin boşaltılmasının, milli kimliğin yok edilmesinin, bizleri tek bir millet olarak bir arada tutan değerlerin yağmalanmasının karşısında durduğunu, sürecin ülkeyi bir felakete sürüklediği gerçeğini haykırdıklarını ifade edildi.
Andımızın Önü Açıldı
Bu rezaletler zincirinin bir halkasının da 1933 senesinden bu yana okullarda okutulan Andımızın kaldırılması olduğu vurgulanan açıklamada, yaşanılan acı deneyimler sonunda, yanlış yoldan dönüldüğünü fakat bu yanlışların, hendek operasyonlarında 793, Fırat Kalkanı Harekatı’nda 71 ve Zeytin Dalı Harekatı’nda 53 vatan evladının şehadetine mal olduğunu, içimizde de onulmaz ve unutulmaz yaralar açtığını, o tarihlerde gerek bireysel gerekse Türk Eğitim-Sen olarak açtıkları davalar ile sözde Çözüm Sürecinin bir parçası olan Andımızın kaldırılmasının, Danıştay nezdinde yargıya taşındığını, sonunda Danıştay 8. Dairesi de 24.04.2018 tarihli kararı ile Öğrenci Andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bulup, 1933 senesinde 2013 senesine dek 80 yıl boyunca okullarda okutulan Andımızın yeniden okutulmasının önünü açtığını söylendi.
Açıklama şöyle devam etti: