‘Türkiye halkları’ Ankara ve İstanbul’da ne istiyormuş?

“2019 yerel seçimlerinde çok net bir karar aldık. Dedik ki ‘Kürt illerinde kazanacağız, batıda AKP’ye kaybettireceğiz’… Sözümüzde durduk, başarılı da olduk… 25 yıldır muhalefette olmayan belediyeleri onlara kazandırdık…”

Bunları geçen akşam TELE 1’deki canlı yayında söyleyen kişi, HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan… Önümüzdeki yerel seçimlerde nasıl bir strateji izleyeceklerine dair sorulan soru üzerine yukarıdaki girişle cevaba başlıyor Bakırhan…

Peki önümüzdeki yerel seçimler için nasıl bir yol izleyeceklermiş? Eş Genel Başkan, ‘Türkiye halkları’nın isteği üzerine bu defa önceki seçimlerdeki gibi yapmayacaklarını söyledi ve farkları şu şekilde sıraladı:

1-Daha önce birinci ve ikinci olduğumuz bölgelerde kendi adayımızı çıkaracağız…

2-Bölgede kendi adaylarımızla kazanacağız… Batıda ise halkımızın yerel yönetimlerle ilgili beklenti ve iradesini yönetimlere yansıtacağız…

3-Kesinlikle bu sefer kapalı davranmayacağız… Bizim oylarımızla AKP iktidarının seçim kaybedeceği yerlerde, ittifak, açık, şeffaf, ilkelerimiz doğrultusunda kamuoyunun gözü önünde, aleni olacak…

***

HEDEP Eş Genel Başkanı’nın görüşleri tabii ki PKK’nın görüşleri… Dolayısıyla büyük şehirlerde zor bir seçim bekliyor muhalefeti, özellikle de CHP’yi… Çünkü PKK ‘açık ittifak’ istiyor ve bunu da siyasî uzantıları üzerinden ilan ediyor…

Esas problem şu: Kendi deyimleriyle ‘Türkiye halkları’na açık şekilde, protokolle, başta İstanbul ve Ankara’da olmak üzere kurulacak ittifakı milliyetçi seçmene nasıl izah edip oy isteyebileceksiniz? ‘Milliyetçi takviye’ olmazsa seçimleri nasıl kazanacaksınız?

‘Ellerinden kan sızanlarla gizli/açık ittifak’ konusunu daha önce birkaç kez kaleme almıştım… Anlaşılan o ki, ‘gizli’ kısmı artık geride kalacak… Zira Eş Genel Başkan, ittifak için en önemli şartlarından birini “Kesinlikle açık olacak” şeklinde ilân etmiş durumda… İstanbul ve Ankara’da ‘milliyetçi sokaklar’ın bu ittifaka dar geleceğini söylerken kastımın ne olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor olmalı…

***

İYİ Parti’de yaşanan sancıları da bu çerçevede yorumlamak gerekiyor… İşin PKK boyutuna hiç aldırış etmeyen, ideolojik duruşu zerre umursamayan, ne olursa olsun ittifakın devamını isteyen ve gerekçe olarak ‘AKP’ye kazandırmama’yı kendisine maske yapan, ‘gürültüsü büyük kendi küçük bir azınlık’ söz konusu…

Bunların ortak özelliklerine baktığımızda büyük oranda şu gerçekle karşılaşıyoruz: Belediyelerle ekonomik anlamda ‘özel’ ilişkileri var… Diğer bir kısmı belediyelerde temsil makamında, dolayısıyla koltuk ve gelecek derdinde… Bir kısmı ise belediyeler üzerinden siyasî ve ekonomik nüfuzunu korumak isteyen yerel teşkilat yöneticisi… Bir de parti içinde 31 Mart’tan sonra hesabı olanlar!..

Belediyelerle hiç ilişkisi olmadığı halde, ittifakın devamını isteyenler içinde, MHP’den ayrılış sürecinde yer alan hemen hemen hiç kimse yok… Çok ilginç değil mi? PKK ve HEDEP’in ittifakın üzerindeki kara gölgesini göstermek istemeyip ‘yoluna bakmak isteyenler’ için Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan’ın konuşma linkini burada aktarayım da merak edenler izleyip görsün nasıl bir oyunun döndüğünü: https://www.youtube.com/watch?v=qOG4mQaa71c

İYİ Parti içindeki duruştan ve ideolojik hassasiyetten nasipsiz ‘bireysel çıkar odaklı’ küçük azınlık, seçime doğru, partinin kendi adaylarıyla istisnasız her ilde seçime tek başına girme kararı resmîleştiğinde, partiye ve Akşener’e karşı ‘toplu istifa’ hamleleri bile yapabilirler… Bunu da bir kenara not etmiş olalım…Servet Avcı / Yeniçağ

Medya Haberleri

İnsanın üç içgüdüsü
Yoğun İş Hayatında Zamanı Verimli Kullanmanın 8 Pratik Yolu
PAÜ'de Bir Kayıt Skandalı Daha
Sözde Ermeni Soykırımı
Herkes her şeyi biliyor