Daha şimdiden şart ileri sürenler, Türk’e sordunuz mu?
Cumhur İttifakı’nın yeni çözüm hamlesi karşısında şaşırıp kalanlar, Türk’e sordunuz mu? Atatürk’ün dediklerini işitiyor musunuz?
Kimse ırkçılık diye hoplamasın. Kastettiğim Türk kavramı, elbette 66. maddedeki Türk kavramıdır.
Evet, hiç kimse bu ülkenin Türkler tarafından kurulduğunu ve sahibinin de Türkler olduğunu unutmasın.
“İç Cepheyi Tahkim Etmek”
Son günlerde bir de iktidar cenahının sürekli olarak iç cepheyi tahkim etmekten söz ettiğini görüyoruz. İsrail’in gözü, Lübnan ve Suriye’den sonra vatan topraklarımızda imiş, o hâlde iç cepheyi tahkim etmeliymişiz. Şimdi sormanın zamanıdır:
Suriye sınırımızdaki mayınları hangi yönetim kaldırdı?
Suriye’nin iç işlerine hangi yönetim müdahale etti? Bu müdahalenin sonunda ortaya çıkan YPG yapılanması hangi iktidar zamanında oldu?
İsrail’in Türkiye’ye saldırmasının söz konusu olmadığını, olamayacağını söyleyenlere karşı iktidar ve yandaşları, bu işin güneyimizde bulunan Amerikan destekli PYD/YPG yapılanması yoluyla yapılacağını ileri sürüyorlar. Soruyu daha açık soralım?
YPG yapılanması hangi iktidar zamanında, hangi iktidarın politikaları sonucu ortaya çıkmıştır? Irak’taki peşmergeler YPG’ye yardım maksadıyla hangi iktidar zamanında topraklarımızdan geçirilmiştir?
Sonuç şudur: Güneyimizde düşman bir yapılanmaya yol açanlar, hatta başlangıçta o yapılanmayı destekleyenler şimdi bu yapılanmanın ülkemiz için bir tehdit oluşturduğunu ve dolayısıyla iç cepheyi tahkim etmek gerektiğini söylüyorlar. İsrail saldırganlığını da gerekçe olarak ileri sürüyorlar.
Bu kaçıncı yanlışlık? Yanlış odaklarla kaçıncı iş birliği? Bütün bu yanlışlıklar yönetenlerin kendilerine zarar verse bunları yazmamıza gerek olmaz. Ancak yanlış politika, iş birliği ve müdahaleler ülkemize çok pahalıya mal olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Vatan çocukları şehit olmakta, milyarlarca dolar heba edilmektedir.
Şimdi de iç cepheyi tahkim etmekten söz etmektedirler. İç cephe mi bıraktınız? Her konuşmanızda milletin yarısını dışlamak var. Aşağılayarak, ağza alınmaması gereken argolar kullanarak milletin büyük bir bölümüne saldırıyorsunuz. Sınırlarımızın güvenliği gibi iç cepheyi de darmadağın ettiniz. Üstelik bir de içimize milyonlarca yabancının girmesine yol açtınız.
Vebaliniz, günahınız, suçunuz büyüktür. Daha ilk yanlışta, ilk yanlışın sonuçları ortaya çıktığı zaman Allah’tan ve milletten af dilemek yerine istifa etmeniz gerekirdi. Oysa siz yanlışlara yanlışlar ekleyerek devam ettiniz.
Şimdi hangi yüzle iç cepheyi tahkim etmekten söz ediyorsunuz? Yapmanız gereken iş, “Biz arka arkaya hatalar yaptık ve bu hatalar ülkemize çok pahalıya mal oldu; mahalli seçimlerde de çoğunluğu kaybettik; milletin bize güveni kalmadı.” deyip istifa etmek ve bir an önce seçime gitmektir.
Seçime gitmek ve bu kadar hatanın verdiği utanma duygusuyla bir daha aday olmamaktır.