Türk Ülküsü Özeldir...Asla Yok Olmamalıdır...

Türk Milliyetçiliği sıradan bir düşünce ya da misyon değildir. Sıradanlaşamaz, ya da siyasileşemez.

Adalet, özgürlük, eşitlik ve korumayı ilke edinmiş bir anlayıştır.

Bu anlayış tüm bireylerin kişiliğinde olması gerekendir.

Türk Milliyetçiliği asla Avrupa Milliyetçiliği ile kıyaslanamaz.

Hele Avrupa düşüncesi ile var olmamış ve doğmamıştır. Yabancılaştırılamaz !

Siyasetle uğraşanlar yüzünden en önemli değerlerimizi kaybediyoruz. Gençlerimiz zehirleniyor ve yanlış bir düşünce ile ayırımcılık toplumumuzu parçalamaktadır.

Asil tarihimizin kökeninden gelen derin bir sevdadır.

Dini, bayrağı, sevgide birleşmeyi ve hoşgörüyü koruyandır.

İnsanca yaşamın felsefesine en uygun düşünce sistemi günümüzde yok edilmek üzeredir. Özellikle siyasi bir taraf gibi gösterilmekte ve bunu savunan bireylerin bu ülküde yaşamadıkları, koruyamadıkları ortadadır. Gelecek nesile, Milliyetçilik anlayışı yanlış anlatılmakta ve Milli Şuur yok edilmektedir. Milliyetçiyim diyerek, vatan hainleri ile dost olanların hain planları evlatlarımızın geleceğini yok edecektir.

Hakkı tanımak, doğruyu savunmak, mazlumdan yana zalime baş kaldırmak, haksızlığı yok etmek, kendine ait olana sahip çıkmak bu düşüncenin temel taşlarıdır.

Milliyetçilik, tarihini unutmadan, her yeniliğe aslını kaybetmeden ilerlemek ve diriliştir.

Bu yola baş koyanlar, ufak hesapların adamı olmazlar.

"Millet sevgisi", "Vatan Sevdası" her şeyin üzerindedir. Atalarına ve emanet bırakılan topraklara sahip çıkmak, Devletini korumak, Milletini tehlikeye atan liderlere tek yürek olmak cesarettir.

Bir devleti var etmek ve yeniden dik tutmak, varlığını devam etmek bu düşünce ile gerçekleşir. Bir bayrak altında birleşmiş canlar arasında ayırımcılığı yok eder. Etnik köken gözetmeden birleştirici yönde beraberliği kuvvetlendirir.

İnsanlığın gerektirdiği tüm unsurları ve soyunu korumak ırkçılık değildir.

Türk Ülküsü özeldir. Emaneti korumanın ve dik duruşun savunucuları yok olmamalıdır.

Tarih sönmez bir meşale ise, gençlerimize geçmişimizi doğru aktarmalıyız ki, gelecekte ki oyunlara düşmemelidirler.

Ülke olmak, Millet kalabilmek için her görevi devletten beklemek yanlıştır. Milli Şuur için duyarlı olmak şart. Ülkesinde meydana gelen olumsuzluğa ortak tavır göstermek, el ele olmak vatandaşlık sorumluluğudur. Milliyetçiliğin ne sağı ne de solu olur.

Partiler ve siyasi düşünce çok ayrı bir yön, vatandaşlık bilinci herkeste bulunması gereken bir önceliktir.

Bu yolda cesaret gösteren ve gösterecek yüreklerin öldürülmesi ve buna kaza süsü verilmesi hepimizi üzmektedir. Türkiye üzerinde yaşanılan katliamlara, terör olaylarına sosyal medyada bir iki yazı, kınama, ya da profil karartma ile tepkiler verilmesi başarı değildir. Ölenlere rahmet okumak, bir kaç gün sonra unutmak geleceğe yansıyacak tehlikelere göz yummaktır.

Bu gün yaşanılan olayların gelecekte ki büyük katliamlara delil olmasına taviz vermemeliyiz.

Türk Milli kimliğimiz tehlikede ve hepimiz susmuş durumdayız.

Sesini çıkaranlar ya göz altında ya da bir sebeple öldürülmektedir. İnsan canını yok etme bu kadar kolay olmamalıdır.

Fransa da öldürülen 5 kişi için dünya ve insan hakları örgütü ayağa kalkarken, ülkemizde her gün katliam ve şehitlerimizin haberleri sadece sosyal medyadan lanetleniyor.

Bu ne yaman çelişki ve trajik bir olaydır. Şehirlerimizde teröristler silahlarla evlere girmiş can alıyor, her evden bir rehine alarak oy mecburiyetine sokuluyor.Tehditlerle siyasi arenalara aileler götürülürken güvenlik güçlerimiz adeta susmuş ve milletçe tehlike gün gün büyümektedir. Açılım diye verilen tavizler, misafirperverlik diye güçsüze sahip çıkmanın bedelinde ağır kayıplar vermekteyiz.

Savaşlardan kaçan ve bize sığınan mazlumların arasına gizlenerek vatanımıza sızan hainlere fırsat verenler merciler bu gün görevlerinde başarısızlar.

Ülkemizin haritası parçalanmak üzere.

Millet olarak şuurumuzu kaybediyoruz. Diziler, sosyal sayfa bağımlılığı, oyun koliklik ve korkaklık almış başını gidiyor. Antideprasanlarla uyuşan bir gençlik ve toplumca algısal operasyonları anlayamamazlık bilinci hat safhada.

Avrupa misyonu ve çağdaş olma kirliliğinde öz değerlerimizi yitirmek üzereyiz.

Ortak dil ve fikirde acilen birleşmeli ve bu yönde üzerimize düşen her şeyde ortak paylaşım ve güçler oluşturmalıyız.

Tarihine sahip çıkmayanın, ne aslı, ne varlığı ne de geleceği olmayacaktır.

Geleceğimiz değerlerimizdir!

Sultan ÖZATEŞ

Özel Haber Haberleri

PAÜ'DE ''YAPI İŞLERİ'' BÖYLE Mİ DÖNÜYOR ?
Yazarımız Halil Manuş'tan Sarıkamış Şehitlerine Ağıt
SARIKAMIŞ DESTANI
İkbal Vurucu'dan ''CEVAP HAKKI''
PAÜ Rektörü Kutluhan yine bildiğiniz gibi