AHİYAD Başkanı Ordu, “Modern dünyanın geleceğini ekonomik değerler değil kültürel değerler belirleyecektir.
Türk milletinin kültürü de ahiliktir. Türklerin Anadolu da kök salmasını sağlayan ve bin yıldır Anadolu topraklarında ticaretin anayasası haline gelmiş bir kültürdür ahilik. Osmanlı’yı çadır hayatından cihan imparatorluğuna taşıyan unsurların başında ahilik gelir.
Türk milletinin Anadolu’ya bırakmış olduğu en büyük kalıcı ekonomik, kültürel ve sosyal bir izdir” dedi. Ahiliğin günümüzde mevcut olan bütün sivil toplum kuruluşları esnaf odaları Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, İnşaat Mühendisleri Odası ve diğer bildiğimiz sivil toplum kuruluşlarının bugüne yansıyan isimleri olduğunu hatırlattı.
Başkan Ahiliğin Özelliklerini Şöyle Anlattı
Başkan Ali Ordu, “Günümüzdeki bu teşkilatlar üyelerinin ve mensuplarının menfaatlerini korumak ve esnaf, sanatkâr ve tüccarları desteklemek için kurulmuş olmakla beraber ahilik teşkilatı tüketici, alıcı ve müşterinin menfaatlerini de göz önünde bulunduran bir teşkilattır. Öyle ki bir ahi, ahilik prensiplerinden olan “alırken satıcıyı, satarken alıcıyı düşüneceksin.” Anlayışıyla hareket ederdi. Bu süreçte bu coğrafyada Türk zanaatkârların ve tüccarların yapmış oldukları mamüller ve ticaretleri tek başına bireysel olarak olmamıştır. Tamamiyle organize olarak bir çatı altında meslek meslek ayrılarak gerek imalatında gerek ticaretinde her mesleğin sorumlusu bir ahi başı var ve ticaretleri hakkı hukuku gözeterek helal ve harama dikkat ederek Müslüman zanaatkâr ve tüccarın nasıl olması gerektiğini, geçmiş tarihimizde bizlere binlerce örnekle göstermişlerdir.
Ahilik, teşkilat olarak varlığını yitirmişse de yüzyıllar boyunca bu topraklarda faaliyet göstermekle kadim bir medeniyet, ahlak ve kültürel miras bırakmıştır. Dolayısıyla çalışma hayatında ahiliğin kültürel yansımaları toplumun inanç ve geleneklerinin, çalışma ahlakının, tüketiciyi korumanın ve kalite standartlarının günümüze yansımaları inkâr edilemeyecek düzeydedir” dedi.
Birgün değil, her gün kutlanmalı
Ahiliğin yılda bir gün değil her gün kutlanması gerektiğini anlatan Ali Ordu, “Bu coğrafya 1000’li yıllardan başlayarak 1800’lü yılların sonuna kadar ahi zaviyelerinin ve ahi teşkilatının tam manasıyla çalıştığı ve tüm ilçelerinde var olduğu tarih kitaplarından bizlere aktarılmıştır.
Denizli ahilik kültürü açısından son derece önemli bir yere sahiptir. Öyle ki Anadolu coğrafyasında ahilik kültürü ile ilgili tarih kitapları ve seyahatnamelerde öncelikle Denizli’mizdeki Ahi Sinan ve Ahi Duman gibi ahilerden bahsedilmektedir. Denizli’mizin her bir ilçesinde ayrı meslek gruplarının imalat ve ticaretine rastlamaktayız. Yatağan bıçakçılık, Yeşilyuva ayakkabıcılık, Serinhisar urgancılık ve testicilik, Babadağ, Buldan, Kızılcabölük dokumacılık ile iştigaldir. 32.ahilik haftasını kutluyoruz, tüm esnaf sanatkârlarımıza bu hafta hayır ve bereket getirsin. Ahilik yılda bir kere kutlanan bir kültür değil, günlük hayatımızda uygulanan bir sistem olmasını temenni ederiz”