Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimiz ile artık aramızda olmayan gazilerimizi, rahmet ve minnetle andıklarını belirten Erdoğan, hayatta olan gazilerimize şükranlarını sunarken, aileleri ve sevdikleriyle mutlu ve güzel günler görmelerini diledi. Başkan Erdoğan, “İşte o ruh, bize Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne yol gösterdi… Ondan sonra da nice büyük badireyi, yine onlardan aldığımız cesaretle atlattık. Vatanımız ile milli birlik ve beraberliğimize göz diken nice girişimi, işte o ruhla bertaraf ettik!” dedi.
DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü dolayısıyla, bir açıklamada bulundu. Başkan Erdoğan, yayımlanan yazılı mesajında, şu görüşlere yer verdi:
Varını Yoğunu Ortaya Koyan Yiğitler
“Çanakkale, yarısı bizden yarım milyon insanın hayatını kaybettiği topraklar… Vatan toprağına düşman çizmesi değmesin diye varını yoğunu ortaya koyan, canından çok sevdiklerini bir an bile düşünmeden geride bırakıp cepheye koşan, en sonunda canından da vazgeçen milletimizin, makus talihini yendiği Çanakkale Zaferi ise, Türk tarihinin mihenk taşlarından biridir… Türkler, tüm dünyaya “Çanakkale geçilmez!” dedirtti. O gün eşsiz kahramanlığıyla tarihe yön veren Mehmetçik, bugün de nerede bir mazlum, nerede bir ah eden soydaşı varsa, yine görevden kaçmıyor; Türkiye Cumhuriyeti Devleti de sınırlar ötesinde de olsa onlara yardım elini uzatıyor. Ne mutlu aziz milletimize!
Şair Necmettin Halil Onan’ın mısralarında
“Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.” diye hayat bulan Çanakkale’de, Anadolu’nun dört bir tarafından olduğu gibi Kudüs’ten Kosova’ya kadar gönül coğrafyamızın her köşesinden yüzbinlerce şehidimizi, sonsuzluğa emanet ettik. Onları, o gün bugündür dua ve minnetle anıyoruz.
Yerine göre, 350’şer bin kişinin karşı karşıya gelip birbirini boğazladığı bir savaştı Çanakkale! Kimi insanları biçen otomatik tüfeklerle dünyanın öbür tarafından kalkıp gelmişti; kimi de yedi düvele kazma kürekle direndi! İşte o ruh, bize Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne yol gösterdi. Ondan sonra da nice büyük badireyi yine onlardan aldığımız cesaretle atlattık. Vatanımız ile milli birlik ve beraberliğimize göz diken nice girişimi, işte o ruhla bertaraf ettik. İş dünyası olarak, yıllardır aynı azimle ürettik, pazarladık, ihracat yaptık, kazandık; kazandırdık. Ekonomimize sağladığımız katkıyla, ülkemizin kalkınmasına nice tuğla koyduk. O tuğlalarla örülen duvarlar arasında milyonlara iş, aş, ekmek ve umut olduk; ne mutlu. O nedenle, işvereninden işçisine milletimizle, ne kadar gurur duysak azdır.
Bu vesileyle, bir kez daha başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Çanakkale’de yatan şehitlerimiz olmak üzere, ülkemiz ve milletimizin varlığı için gözünü kırpmadan canını hiçe sayanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, vatanı uğruna gittiği cepheden ya da görevden gazilik gibi kutsal bir nişanla dönen tüm gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz. Ne güzel söylemiş Akif:
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.”