Telif hakkı nedir diye başlayacak olursak Türk Dil Kurumu’na göre ‘’Bir fikir veya sanat eserini yaratan kişinin bu eserden doğan haklarının hepsi.’’ olarak tanımlanmaktadır. Telif haklarının bugünkü anlamını kazanması oldukça uzun ve zorlu bir yol sonucunda ortaya çıkmıştır. Telif haklarıyla ilgili ilk hukuki çalışmalar Avrupalı hukukçular tarafından 1700’lü yıllardan itibaren başlamıştır. Telif hakları alanında yasal düzenlemelerin başlamasına neden olan o tarihlerde eserleri üretenlerin değil eserleri basıp çoğaltanları koruması sebebiyle yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmasıdır. İngiltere’deki gelişmeleri takip eden sürede Fransa, Almanya ve daha pek çok Avrupa ülkesinde telif haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin hayata geçirildiğini görmekteyiz. Ülkemizde telif haklarıyla ilgili ilk çalışmalar Osmanlı Devleti’nin hukuki anlamda Avrupa standartlarını referans aldığı 1800’lü yıllara tekabül etmektedir. 1850 tarihinde yazılan Encümen-i Daniş Nizamnamesi telif hakları alanında yapılan ilk çalışma olarak kabul edilmektedir. Telif kelimesinin ilk kez kullanıldığı hukuki metin olması açısından hukuk tarihimiz açısından ayrıca önem arz etmektedir. Encümen-i Daniş Nizamnamesi 5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu”nun kabul edildiği 1 Ocak 1952 tarihine kadar yürürlükte kalmış fikri haklar alanındaki anlaşmazlıkların giderilmesinde yol gösterici olmuştur.
Telif haklarıyla ilgili açılabilecek davalara geçmeden önce telif sahiplerinin haklarından bahsedelim. Telif hakları mali ve manevi olmak üzere ikiye ayrılır. Manevi haklar yapıtın kamuya sunulması, yapıtın adının belirlenmesi, yapıtın üzerinde değişiklik yapma hakkı ve müellifin eserin somutlaşmış halini elinde bulunduran malik ve zilyede karşı olan haklarıdır. Mali haklar ise yapıtı dilediği gibi kullanma, dağıtma, yayma vb. bütün hakları içermektedir.
Telif hakları ihlal edildiğinde ihlalin türüne göre açılabilecek çeşitli davalar vardır.
Tecavüzün Ref’i Davası:
Eser sahibinin hem maddi hem manevi hakları izinsiz kullanıldığında açılan bir davadır. Bir sinema filmi izinsiz olarak yayınladığınızda yayın sona erse bile işlenen suçun sonuçları itibariyle hukuki sorumluluğunuz devam etmektedir. Kısacası eylemin başlaması ve sona ermesi burada esas alınacak kriterlerdendir. Eğer izinsiz kullanım gerçekleşmediyse açılacak olan dava ref davası değil tecavüzün meni davasıdır. Günümüzde dijital eserlerin ve sosyal medyanın ön plana çıkmasıyla telif haklarına verilen değer öne çıkmıştır. Şişli hukuk büroları ve avukatlardan tecavüzün ref’i davası nasıl açılır bilgi alabilirsiniz.
Telif Hakkının İhlali Sonucunda Tazminat Davası:
Telif hakkı ihlal edildiği zaman eser sahibinin uğradığı mali zarar nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunabilir. Bu tazminat talebi manevi tazminatın yanında bir miktar para olabileceği gibi işlenen suça bağlı olarak farklı manevi tazminat ödeme yöntemleri de tercih edilebilir. Ek olarak telif hakkı ihlalinde bulunan kişi hak kaybı uğrayan kişiye elde ettiği kazancın tamamını ödemek eser sahibine ödemek durumunda kalabilir. Telif hakkı zararı nedeniyle her yıl yüzbinlerce Lira zarar ediliyor. Eğer sizde ekonomik kayıptan endişe ediyorsanız Şişli avukatlık büroları bu konuda size daha detaylı bilgi verip öneriler yapabilir.
Telif Hakkının İhlali ve Manevi Tazminat Davası:
Kimi zaman eserler sahibinin isteği dışında değişikliğe uğratılarak kamuya dağıtılmış ve kullanıma sunulmuş olabilir. Böyle bir durumda telif hakkı ihlal edilmiş olur ve hak sahibinin manevi tazminat davası açmasının önünde engel kalmaz.
Sahibinin İsteği Dışında Eser Değiştirilirse:
Eğer bir eser sahibinin rızası dışında değiştirilirse eser sahibi eserin kullanımında kaldırılmasını, var olan yapıtların düzeltilmesini ya da basımının durdurulmasını talep edebilir.