Bundan 29 yıl önce 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal'ı anma toplantısı için Sivas'ta toplanan yazar, şair ve düşünce adamlarının konakladıkları Madımak Oteli'nde bir kışkırtma sonucu yakıldıklarını ifade eden Bülent Nuri Çavuşoğlu, "O gün Sivas'ta çağımızın en büyük vahşeti yaşandı. O gün Sivas'ta sadece masum insanlar yakılmadı. Orada yakılan aynı zamanda insanlığın binyıllardır getirdiği insani değerler oldu. İnsanlığı tarihe gömen bir eylem yaptılar. O vahşetin acılarını hala bugün gibi içimizde taşıyoruz. Kuşatılmış yargı, acılı ailelerin yüreğini soğutacak bir karar vermekten uzak dururken, bir çok zanlıyı, yakalayamadı. Onları zaman aşımıyla kurtarma yoluna girdi. Suçlulara hak ettikleri cezalar verilemedi" dedi.
‘HAKSIZLIĞIN, HUKUKSUZLUGUN KARŞISINDAYIZ’
Sivas Olaylarının toplum vicdanında açtığı yaraların gün geçtikçe, daha da kanayan acıtan hale geldiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Bu yalnızca yakınlarını yitirenler için değil, Türkiye'miz için de bir talihsizliktir. Bu nedenle CHP zulmün, haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin, yolsuzluğun karşısında bir partidir. Partili olsun olmasın zulme uğrayan, haksızlıkla, hukuksuzlukla karşılaşan herkesi koruyacaktır, haklarını sonuna kadar savunacaktır. Hiç kimse bize baskılar uygulayarak bizi korkutmaya, sindirmeye çalışamaz. Biz, ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin, çağdaşlığı ilke edinen, öldüren, yakan, işkence eden değil; yaşatan, koruyan, geliştiren, güzelleştiren, ülkeye hizmet etmeyi onurlu bir görev olarak biliyoruz. Bunun için karanlığa karşıyız. Bunun için aydınlık bir Türkiye istiyoruz. Bunun için 2 Temmuz vahşeti bir daha yaşanmasın, 2 Temmuzlar olmasın istiyoruz. Bu duygularla 2 Temmuz'da yitirdiğimiz insanlarımızı yürekten, sevgiyle, saygıyla anıyorum. Yakınlarının acılarını yeniden paylaşıyor, sabırlar diliyorum" ifadelerini kullandı.