Sınav Ünvan İstemiyoruz

Bizler sınav unvan istemiyoruz, öğretmenlik bizim için en değerli unvandır.

2006-2007'li yıllarda FETÖ ile kol kola yürüyenler öğretmenleri ayrıştırmak ve Türk Milli Eğitim sistemini tamamen çökertmek için kariyer basamakları uygulamasını bizlere dayattılar. O dönemde çok söyledik bu yanlıştır bu sınava gerek yok dedik. Öğretmenleri liyakatına; hizmet yılına ve başarılarına göre değerlendirin ödüllendirin dedik ama dinlemediler.

FETÖ'nün kendi okullarında ve yurtlarında uyguladığı sistemi Milli Eğitim sistemimize aktarmak ve Türk Milli Eğitim sistemini tamamen kuşatmak için bu ayrıştırıcı itibarsızlaştırıcı projeyi kanunlaştırdılar. Tuzaklarla dolu bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkardılar. O günden bu yana kazanılmış binlerce dava var. Hiçbirinin diğerinden farkı olmayan liyakatsız beceriksiz milli eğitim bakanları, bu mahkeme kararlarını neden uygulamadınız? İnsanların hakkını neden teslim etmediniz?

Şimdi çıkmış müjde diyerek, toplumu kandırarak bize bu ahlaksız uygulamayı tekrar dayatıyorsunuz. Siz kandırılmaya alışmış olabilirsiniz ama bizim bu yalanlara karnımız tok! Bizler sınav unvan istemiyoruz, öğretmenlik bizim için en değerli unvandır.

FETÖ ile mücadele ediyoruz diyerek yalan söyleyenler her türlü FETÖ uygulamasını kullanarak gençlerimizin, çocuklarımızın hakkını sömürmeye devam ediyorlar. KPSS sınavında soruların nasıl çalındığı, nasıl bir yerlere servis edildiği ortaya çıktı. Bu sınav liyakatsız yöneticilerin beceriksizliği ve yalanları, yedikleri haltlar ortaya çıktığı için iptal edildi. Eğer ki bu usulsüzlükler ortaya çıkmasaydı inanın hiçbirinin umurunda değil, aynen soru çalınmaları, haksız uygulamalar, kadrolaşmalara devam edeceklerdi ve birçok kurumda halen devam ediyorlar.

Bizim başöğretmenimiz Atatürk! Atatürk'e millet mektepleri başöğretmeni unvanı meclisimiz tarafından verilen bir unvandır. Bu FETÖ projesi ile Atatürk'e verilen başöğretmenlik unvanı da sulandırılmak istenmektedir. Verecek başka unvan mı bulamadınız be hey vicdansızlar...

Eğitmiş olarak dün haykırdık bugün yine haykırıyoruz. Biz unvan, sınav peşinde değiliz. Sınıfa derse girip aynı işi yapıp farklı unvanlarla öğrencinin velinin karşısına çıkmak istemiyoruz. Ücretli öğretmenlik uygulaması da bu nedenle derhal son bulmalıdır. Ücretli öğretmenlerimizin tamamı kadrolu atanmalı, maliye bakanlığı bu kadrolar için gerekli bütçeyi ayırmalıdır.

Boşalan, geçici açık kadrolar için vekil öğretmenlik uygulaması tam maaş desteği ile eskiden olduğu gibi hayata geçirilmelidir. Biliyor musunuz, Milli Eğitim bakanlığı ücretli öğretmenlerimizin sigortasını bile eksik yatırıyor. Karın tokluğuna çalıştırılan bu öğretmenlerimiz bizim, sizin hepimizin kardeşi ve evladı. Bizlerle aynı işi yapan bu öğretmenlerimiz tamgün çalışırlarken sigortaları bile tam ödenmiyor! Bu sömürü düzeni bu adaletsiz düzen derhal son bulmalıdır.

Sözleşmeli, ücretli, kadrolu, uzman ve başöğretmen şeklinde farklı farklı sıfatlar bizleri ayrıştırmakta öğretmenler odasını karıştırmaktadır. Türk Eğitim sisteminin geleceğini bulandırmaktadır.

Eğitim-iş olarak uyarıyoruz! Taleplerimizi anlamayanlara bir kez de alanlardan sesleniyoruz. Bizi ayrıştıran, bölen kariyer basamakları sınav uygulamasını iptal edin. Bir an önce bu yanlıştan dönün.

Gündem Haberleri

'Esad, Rusya'da Güvende'
Suriye'ye dönüşler iki kat arttı
Baas rejimi nedir?
Teğmenlere destek veren savcı açığa alındı
Şiddette sıfır tolerans algısı boşa çıktı