Sevgi, dinimizin bir emridir. Ancak bunu gayrimüslimlerin benimsediği güne tahsis etmek ve onlar gibi hareket etmek kesinlikle doğru olmaz. Müslüman bir kimsenin özel gün kavramı olmamalıdır. Batıda gerçek adı Aziz Valentin günü olan bu özendirme hareketi bir dezenformasyon hareketinden başka bir şey değildir. Gençliğimizin duygusal yönlerini dahi saldırı altına alanlar bu günlerde dilek ağaçlarına, telli babalara, zilli babalara akın etmekteler, modern bir putperestlik çalışması olarak geliştirilen bu sistem inanç boyutunu hedef almaktadır. Tarihimizin hiçbir döneminde, milletimiz özellikle GENÇLİĞİMİZ bu kadar sahipsiz kalmamıştır. Çanakkalede silahla kovduklarımız koyun postundaki kurtlar gibi sevimli yanları ile kültürümüzü ve inancımızı derin yaralara gebe bıraktılar.
HAYA TİMSALİ HANIMLARIMIZI, KİBRİN VE ENANİYETİN ÇUKURUNA ATTILAR.
Özgürlük ve hürriyet gibi albenisi olan bu sözlerle her alanda öz değerlerimize, en büyük darbeyi vurdular ve vurmaya hala devam ediyorlar. Yılbaşı,sevgililer günü ve anneler gününde büyük küçük iş yerlerine yapılan ışıltılı görüntülerin maliyeti her ne kadar dudak uçuklatsa da, bu günlerde toplumu sömürü altına alanlar kazanmakta, toplum ise maddi ve manevi olarak kaybetmektedir. Dinimizde hediyeleşmenin önemine değinirken, İslam dışı yaşam şekli olan içki, kumar,eğlence,bu günlerde seviyemizi düşürüp insanları sadece bir günle sınırlandırmıştır. İslam annelere hürmeti, eşlere olan hürmeti sadece bir güne değil, her gün emreder. Kime benzemeye çalışırsanız onunla haşir olursunuz hadisi ışığında kendi değerlerimizin güzelliğini elinin tersiyle iten, Kur’an-ı Kerim’in emrettiği yaşam şeklinin dışında, batının emperyalist zihniyetine özen gösteren toplumumuz bu dezenformasyon hareketinin artık farkına varmalı, ve kendi benliğine dönmelidir. İnşallah bizler Anadolu Gençlik erleri olarak, bu milleti yapmaya gayret ettiğimiz şuurlu ve samimî çalışmalarımız sayesinde, özüne ve aslına döndürmeye muvaffak olacağız” Kan gölüne akıtılan İslam beldeleri, son zamanlarda ilimizde yaşanan şiddete maruz bırakılan kadınlar, öldürülen çocuklara yönelik duyarlı toplum olma çağrıları, İslam ve Kur’an ışığında insan olma çağrıları yapılması gerekilirken, batının emrettiği özendirme çalışmaları ne yazık ki daha fazla rağbet toplamakta, batı kendi misyon ve idealarını gerçekleştirme hayalindeyken, Müslümanlar batının değer işgaline ancak eşlik etmekteler. Kur’an’da yazanları tatbik etme gibi bir sorumluluk üstlenirsek batı kendi değerleriyle Hristiyanlığını, bizler ise dinimizi yaşarız, aksi durumda dışı farklı içi farklı olan bir ucubeden farkımız olmaz. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Bizim en sevgilimiz sevgililer sevgilisi o büyük nebi, Allah'ın Rasulü Hz Muhammed dir.
Ekrem ÇETİN Denizli Anadolu Gençlik Derneği Şube Sekreteri