Düzenlenen törene, MHP Eskişehir İl Başkanı Kadir Bıyık, MHP Tepebaşı İlçe Başkanı Uğur Yüceses, MHP Mihalıççık İlçe Başkanı Gürol Görür, MHP Mihalgazi İlçe Başkanı Abdullah Törenci, Kadın Kolları teşkilatları ve Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
Anma töreninde kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Kadir Bıyık, "İlk Ülkücü şehidimiz Ruhi Kılıçkıran’dan, Gün Sazak’a, Gün Sazak’tan son şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na vatan ve millet mücadelesinde kanlarını vatanımızın aziz topraklarında akıtarak dünyadan göçen onurumuz ve gururumuz olan aziz şehitlerimizi saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz. Bizlere bıraktıkları mirasın yılmaz ve yıkılmaz bekçileri olacağız. Allah hepsinden razı olsun,Aziz ruhları şad olsun" dedi.
GÜN SAZAK, ŞEHADETİNİN 37.YILINDA…
ÖRNEK DEVLET ADAMLIĞIYLA GÖNÜLLERDE YAŞIYOR
“Arşiv Belgelerinde Gün Sazak” kitabını hazırlayan yayıncı-yazar Oğuzhan Cengiz ile şehadetinin 37. Yılında Gün Sazak’ı konuştuk.
-Gün Sazak hakkında belgeler üzerinden önemli çalışmalar yapmış bir isimsiniz. Sizce Gün Sazak neden öldürüldü?
Oğuzhan Cengiz: Gün Bey, uluslararası kaçakçılık masasının talimatıyla Dev Sol terör örgütünün taşeronluğuyla şehit edildi. Çünkü Sazak’ın kısa süre bile olsa gümrüklerden kuş uçurtturmadan görev yapmış olduğunu, o dönemin bütün gazeteleri sınırlarda 30 km uzunluğunda TIR konvoyları olduğunu yazmıştır.
Türkiye’yi kaosa sürüklemek içi terör örgütlerinin tümüne silah sağlayan mafya küresel çetelerin emri ile hareket etmekteydi. Sol ve bölücü terör örgütlerinin uyuşturucu ve silah kaçakçılığından nemalandığını mahkemeler tescil etmiştir.
-Kim veya kimler tarafından öldürüldüğünü düşünüyorsunuz?
Oğuzhan Cengiz: Mahkeme kayıtlarında geçtiğimiz yıl kanserden ölüp cesedi Türkiye getirilen Dursun Karataş tarafından öldürme emrinin verildiği katiller tarafından da itiraf edilmiştir. Olayda yardımcı ve yataklık yapanlar Türkiye’de yargılanıp çok az cezalarla kurtulmuş olup bugün aramızda dolaşmaktadır. Asıl katillerden birisi Almanya’da yakalanmış ancak bir duruşma sırasında adliye penceresinden atlayarak intihar etmiştir ya da intihar süsü verilmiştir. Diğer tetkikçi Almanya Fransa ve Belçika’da birkaç defa gözaltına alındıktan sonra en son Avustralya’da olduğu tarafımızca ve emniyetçe de tespit edilmişse de Interpol tarafından yakalanamamış veya yakalattırılmamıştır.
-Devlet aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen gerçek katilleri neden bulamadı? Sadece tetikçi ve onu koruyan birinin yargılanmasıyla yetindi?
Oğuzhan Cengiz: Aradan 30 değil altmış yılda geçse gerçek katillerin yakalanması bugünkü şartlarda mümkün görülmemektedir. Özdemir Sabancı cinayetinin tetikçileri ne olduysa, Gün beyin ki de aynıdır. Belçika hükümeti Sabancı’nın katillerinden çaycı kız olarak bilinen Fehriye Erdal’ı nasıl serbest bırakıp bulamadıysa bu olayda aynıdır. Yine Sabancı’nın katili olduğunu söylenen Mustafa Duyar cezaevinde bir grup tarafından öldürülmüştür. Almanya’da adliye penceresinden atlayıp intihar ettiği söylenen Sazak’ın katili gibi.
-Gün Sazak ile Abdi İpekçi cinayeti arasında bir bağlantı olduğunu ifade etmiştiniz, neydi o bağlantı?
Oğuzhan Cengiz: Merhum Gün Sazak ile ipekçi arasında bağlantı ve çalışmanın olduğu medyada köşe başlarını işgal eden eski tüfek sosyalistlerce gizlenmeye çalışılsa da ailesi ve yakın çalışma arkadaşları bunu açıkça belirtmişlerdir. Gün beyin gümrüklerde yolsuzluk ve kaçakçılıkla ilgili son derece önemli belgeleri 3 klasör halinde İpekçi’ye verdiği bilinmektedir.
Merhum İpekçiyi o dönemin gençleri olarak bizde sol görüşlü olarak bilmemize rağmen fikir namusuna sahip değerli bir gazeteci olduğunu kabullenirdik. Nitekim Sazak’ın Bakanlığı esnasında Abdi İpekçi; “komando diye anılan ülkücüler sayesinde gümrüklerde yolsuzluğun beli kırıldı, uyuşturu, sigara ve silah kaçakçıları nefes alamaz hale geldi. MHP’nin meclis dışından milletvekili olmadığı halde Gümrük ve Tekel Bakanlığına getirdiği Gün Sazak’ı tebrik etmek gazetecilik değil, insanlık borcudur” şeklindeki başyazısı milliyet arşivlerinde mevcuttur.
MC hükümeti olarak bilinen Demirel, Erbakan ve Türkeş hükümetini düşürmek için ünlü ‘C Motel’ kayıtları bazıları tarafından unutulmuş olsa da bugün bizim hafızalarımıza kazınmıştır. Ağırlığınca altın karşılığında istifa ettirilerek Ecevit hükümetinde bakan olanların bir bölümü yüce divanda yargılanmıştır. Merhum Gün Sazak, Tuncay Mataracı, Hilmi İşgüzar gibi bakanların gümrüklerde neler yaptığını, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının merkezi giriş yönlerini, Türkiye’deki bağlantılarını kanıtlayan dosyaları Abdi İpekçi’ye vermiş, İpekçi de bunları yayınlamaya hazırlanıyordu.
-Türkiye'de faili meçhul cinayetler ya da tam olarak aydınlatılamayan cinayetler anıldığı zaman neden hep Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy gibi isimler gündeme gelir de Gün Sazak gelmez?
Oğuzhan Cengiz: Doğrusu akla hemen İpekçi, Mumcu, Üçok ve Aksoy gibi isimler gelir. Gün Sazak özellikle saklanır, çünkü Sazak Türk milliyetçisidir, ülkücüdür. MHP’lidir, yani sol mantığa göre kendilerinden olmayan herkes karşı devrimci veya faşist literatüründedir. Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiye’de basının köşe başlarını eski tüfek solcular tutmuştur. Onların MHP ve Türk milliyetçiliği düşmanlığı bugünde devam etmektedir. Ama aynı güruh şahsi menfaatleri yüzünden bugün iktidarın yandaşı olmakta beis bulmamaktadır.
-Gün Sazak suikastı, tabi diğer taraftan ismi ve yaptıkları, bilerek ve isteyerek mi gündeme getirilmiyor, bir anlamda unutturulmak mı isteniyor?
Oğuzhan Cengiz: Gün beyin şahadetinin kasıtlı olarak gündeme getirilmeyişin sebepleri arasında uluslararası kaçakçılık çetelerinin dolayısı ile küresel güçlerin etkisi vardır. Gün bey ve çalışma arkadaşları o dönem bu mafya çetelerinin çıkar çarkını kırmıştı, milyonlarca dolar zarar etmişlerdi. Bütün bunları tarih gerçek yüzüyle yansıtacaktır.
-Türkiye son dönemlerde bu isimleri daha çok konuşuyor, daha çok gündeme geliyor. Hem Gün Sazak hem de diğerleri için ne yapılmalı?
Oğuzhan Cengiz: Böylesi isimlerin günümüzde daha fazla anılması sosyolojik anlamda ciddi bir kazançtır. İpekçi, bu ülkeye kastedenleri açığa çıkarmaya hazırlanıyordu. Uğur Mumcu bebek katili Öcalan’ın MİT tarafından kullanılışını daha sonra uluslararası istihbarat örgütlerinin kucağına düştüğünü, küresel güçlerin figüranı haline dönüştüğünü bağlantılarıyla gündeme getirmeye çalışırken katledildi. Üçok ve Aksoy’da emperyalizme karşı Türkiye’nin her alanda bağımsızlığını savunuyordu. Gün Sazak için tek tesellimiz TBMM tarafından kabul edilerek ailesine şehit maaşı bağlanması dolayı ile şahadetinin tescilidir. Kaldı ki Sazak ailesinin şehit maaşına kesinlikle ihtiyacı yoktur. Baba Emin Sazak Kuvayı Milliye’nin kurucularındandır, Gazi’nin silah arkadaşıdır. Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi için mücadele etmiş, Eskişehir’den bağımsız milletvekili olmuştur.
Gün Sazak’ın şahsında, Türkiye’de gerçek anlamda Devlet adamlarının yeni nesillere tanıtılması için sağı solu bir tarafa bırakıp paneller düzenlenmeli, anma toplantılarında hamasi nutuklar atmak yerine, günümüzün iz düşümleriyle mukayeseler yapılmalı, geleneksel olarak makale, hikâye, roman yarışmaları düzenlenmelidir.Kaynak:YENİÇAĞ