AKP'DE KOLTUK KAPMAK, ARTIK ANAYASAYI İHLAL ETMEYE BAĞLI
"Bugün, AKP kadroları, yönettikleri devletin en temel belgesi olan anayasayı ve yeminini çiğnemeye devam ediyorlar. Başbakan Saray'ın etkisiyle ve makam sevdasıyla, dün söylemediklerini Başbakan olunca Saray'a yaranmak için "Anayasa ne yazarsa yazsın,şimdi fiili Başkanlık durumu hasıl olmuştur. Bizim birinci görevimiz Cumhurbaşkanını Başkan yapmaktır" diyerek hem sorumluluk sınırlarını aşmış ve hem de Anayasamızı açıkça çiğnemiş, anayasal suç işlemiştir.
Düşünün bir kere, bir ülkede Anayasayı tanımayan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı olur mu? Böyle bir iktidar ve yürütme anlayışı içinde ülkede barış ve huzur kalır mı? Siz Anayasayı ve yasaları tanımazsanız acaba sizi kim tanır?
ANAYASAYI EN ÇOK DELME SÖZÜ VEREN KABİNEYE YERLEŞİYOR
Siyasi iktidarda adeta Anayasayı en çok deleceği sözünü veren, en hukuksuz kanunu hazırlayacağını vaadeden kabinede kendine yer buluyor. Ülkemizde hukuksuzluk hukuka dönüşürken,kişisel ihtiraslara kurban edilirken, makam ve kariyer için liyakat değil lidere itaat ön plana çıkıyor, biat kültürü değer buluyor.
REJİMLE HESAPLAŞMAK GAFLETTİR
Bugün, Türkiye’de terör ve tutarsız dış politika sorunuyla başlayan devlet krizinin tam ortasında,şimdi de halkın oylarıyla seçilmişlerin yarattığı rejim krizi öne çıkıyor. Siyasi istikbal uğruna, teröre yardım ve yataklık ederek ülkemizi uçuruma sürükleyenler, hatalardan dönmek yerine, rejimle hesaplaşma gafletine düşüyor. Devlet adamlığına yakışmayacak ülkede huzursuzluk yaratan açıklamalar yapıyorlar.
Şimdi Binali Yıldırım Başbakan oldu ya,şimdi de onun görevi Cumhurbaşkanını Başkan etme çalışmasını başlatıyor.
REJİM, AKP'Lİ YÖNETİCİLERİN İHANETİNE UĞRAMAKTADIR
Sayın Başbakan;
Ülkemizin terörle boğuştuğu bir dönemde, her gün şehitlerimizin geldiği bu günlerde, Başkanlık sevdasıyla Başbakanlık yapılmaz. Lütfen kendinize gelin. Türkiye'nin Başkanlık rejimine değil,barış ve huzura ihtiyacı var. İktidar sarhoşluğuyla ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Biraz da ülkede yoğunlaşan işsizliğe, ekonomik sıkıntılara çözüm arayın.
Bugün, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile başlayan Anasayı tanımama skandalı, hızını alamayıp Cumhurbaşkanına, Meclis Başkanına, Başbakan Binali Yıldırım'a sıçramıştır.
Rejimimiz, Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanan, hayal bile edemeyecekleri makamlara gelen ve bugün Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Bakan olanların ihanetine uğramaktadır. Devletin tepesinde oluşan bu krizin ülkemize faturası çok ağır olacaktır.
Devleti yönetenler vatandaşa örnek olacaklarına, devletin temel değerlerini tanımayan yetkililer, açıkça rejim düşmanlığı yapmakta ve Cumhuriyeti yıkmak için çalışmaktadırlar.
Yemininde ne okuduysa her hafta bir cümlesini çiğneyen Binali Yıldırım, daha ilk günden itibaren Cumhuriyetimiz yok etmek, kendilerine göre bir rejim getirmek için çalışmaktadır.
Devletimizin tepesindekiler böyle yaparsa,vatandaşa söyleyecek hiç bir şeyi kalmaz. Onlar ne yaparsa yapsınlar Atatürk'ün kurduğu ve bize emanet ettiği Cumhuriyeti hiç bir zaman yıkamayacaklardır.Türk halkının ortak değeri olan Laik Cumhuriyetimizi ilelebet yaşamaya devam edecektir.
BİNALİ BEY'E EGELİLER "İN GARİ" DİYEECEK
Bakmayın siz Binali Beyin İzmirlilerin gönlünü okşamak için dilinden düşürmediği Atatürk övgüsüne, Cumhuriyetin 100. Yılı ve çağdaş medeniyet vurgusuna… O, Saray’la kariyer planı uğruna önce Anayasayı sonra da Cumhuriyeti ayaklar altına almaya ve yok etmeye dünden razı, hatta gönüllüdür.
Biz, Saray’a Başkanlık, kendisi ve ailesine dokunulmazlık hediye etme hırsıyla önünde ne kadar yasa varsa hepsini yok sayan, Anayasayı tanımadıkça Saray’ın himmetini kazanan, adeta biata dönüşmüş bir kişi istemiyoruz. Biz, sadece ve sadece Laik Cumhuriyetin ilkelerine saygı gösteren,yalnızca Cumhurbaşkanına değil,rejime ve yeminine sadık bir Başbakan bekliyoruz.
Biz, Binali Yıldırım’dan Egelilerin sesine kulak vermesini,Egelileri iyi tanımasını bekliyoruz.
Binali Bey;
O koltuklar Sultan heveslilerin bin denince binileceği, in denince inileceği makamlar değildir. Bugün geldiğiniz makama yakışanı yapmalısınız. Başbakan sorumsuz değildir, her şeyin bir hesap verme zamanı vardır. Kendinizi makam uğruna kurban etmeyiniz.
O koltuk, Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün, Bülent Ecevit’in de onurla görev üstlendiği Laik Cumhuriyetin verdiği makamlardır.
Biz Egelilerin, vekili olduğunuz İzmirlilerin size her seferinde çok iyi hatılattığı gibi, bu Laik Cumhuriyet ve Anayasa sayesinde köyünüzden çıkıp koltuklara erişebildiniz. Bugün Başbakan olduysanız, yapacağınız şey, ne pahasına olursa olsun biat etmek değil vatandaşlığın ve anayasanın kıymetini bilmek, yemininize uygun hareket etmektir! Çünkü biz Anayasaya ve yeminine sadık bir Başbakan istiyoruz."