Şimdi sizleri İstanbul'un şanlı fetih hikayesine götürelim...
İstanbul 1453 yılına kadar Doğu Roma İmparatorluğumun başkenti idi. Şehrin çevresi yüksek surlarla çevrili idi ve çok iyi korunuyordu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un çevresini Osmanlı topraklarına katmıştı. Sıra İstanbul’a gelmişti. Fatih uzun süren bir hazırlığa girişti. Büyük toplar döktürdü. Anadolu Hisarı karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı.
Bizans halkı,Bizans imparatorunun zulümlerinden bıkmış,mezhep ayrılığından dolayı yapılan zulümlerden artık dayanacak takati kalmamıştı.Tek umut olarak Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmedin kendilerini bu zulümden kurtarmasını görüyorlardı.Ve bir an önce İstanbulu alması için haberciler gönderiyorlardı.
Tehlikeyi sezen İmparator Konstantin Avrupa’daki tüm devletlerden yardım istedi. 2 Nisan 1453’te Haliç ağzına zincir gerdirdi.
Fatih, İstanbul’un ancak Osmanlı Donanması’nın Haliç’e girmesiyle fethedileceğini anlayarak Tophane’den Kasımpaşa’ya kadar kızaklar döşetti. Kara yoluyla gemiler Haliç'e indirildi.
Uzun süren kuşatmadan sonra 27 Mayıs günü başlayan ve 3 gün süren top ateşi kentin surlarında büyük geldikler açmıştı. 29 Mayıs gecesi başlayıp sabaha kadar süren iki saldırıdan sonra sabaha karşı genel hücuma geçildi. Ulubatlı Hasan surlara çıkarak bayrağı oraya dikti. Ardından tüm askerler surları aşarak şehre girdiler. Böylece 54 gün süren kuşatma sonucu İstanbul Fatih tarafından fethedildi.
“İstanbul bir gün fetholunacaktır. Ne mutlu o komutana.” (Hz. Muhammed) hadisindeki sevaba ulaşmak arzusu ile yola çıkan Fatih Sultan Mehmet 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’u fethetti. İstanbul’un fethi ile Ortaçağ sona ermiş, Yeniçağ başlamış oldu. Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında tarihe çağ açan padişah olarak adını yazdırdı.
Bizler de Fatih ve kumandasındaki orduyu saygı ile anarak 564. yılı kutlarken, Allah'ın bizlere bu kutlu şehri bir daha fethetmek zorunda bırakmamasını diliyoruz.