İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği kongresinde gençlere seslenerek önemli uyarılarda bulundu ve dikkat çeken tavsiyeler verdi.
"TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ TÖHMET ALTINDA KALIYOR"
Milliyetçi Kongre Derneği’nin 2. Büyük Kongresi’ne katılan Dervişoğlu şunları kaydetti:
"Anladım ki Türk milliyetçileri tanımlanma biçimlerinden memnun değiller. Ama bunun sorumlusu da kendileri değiller. Türk milliyetçiliği davasını marka edinmiş birtakım kurumlarda, maalesef ve maalesef Türk milliyetçiliği doğru temsil edilmediği için sokaktaki Türk milliyetçileri de töhmet altında kalıyor. Bizi fikriyatımızdan, felsefemizden ahlakımızdan ve terbiyemizden ötürü hiç kimse sorgulama hakkına ve haddine sahip değildir. Ama doğru temsil edilmediğimiz için dışarıdan bakıldığında başkalarının olumsuz mukayeselerin kurbanı olduğumuz için buradaki temiz Türkler de zaman zaman töhmet altında kalmış olabilirler. Geçmişte biz de kaldık sakın ha sakın üzülmeyin.
"SİYASETİN USULÜNÜ ERDOĞAN VE AKP BELİRLİYOR"
Siyasetin usulünü, üzülerek söylüyorum Erdoğan ve AKP'nin uygulamaları belirliyor. Tepeden bakan, saltanat heveslisi o tavır öylesine yaygınlaştı ki, üzülerek söylüyorum, muhalif saflarda bile zaman zaman dayatmacı ve reislik taslayan tavırlar görüyoruz. Siyaset yapacağım, milletimi temsil edeceğim diyenin aslına bakarsanız böyle davranışta bulunmaya hakkı yoktur, böyle bir lüksün sahibi değildir.
"TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN SİYASETTEN UZAK DURMASI KABUL EDİLEMEZ"
Dayatmacı siyaseti engelleyeceksek, seçmeni siyasetin karar mekanizmalarına sokmamız gerekiyor. Hele son seçimlerde gördüğümüz gibi herkes milliyetçiliği temsil ettiği iddiasındayken milliyetçilerin ne istediği ve neyi temsil kabul ettiğini de sorgulamak lazımdır. Herkesin milliyetçiliğe dair ahkam kestiği yerde, Türk milliyetçilerinin siyasetten uzak durması, küsmesi, daralması, gücenir gitmesi kabul edilemez. Milliyetçilik adına ahkam keserek rant devşirenleri dinlemektense sizi dinlemeyi bin kere tercih ederim.
"O DÖNEM BU BEYLERİN ÇOK İŞLERİNE YARADI"
Siyasetten kaçmayın. Çünkü 12 Eylül’den sonraki dönemde öyle bir depolitizasyon süreci yaşattılar ki bize aileler, çocuklarına, üniversitelere giderken; ‘sakın ha kızım, sakın ha oğlum siyasete bulaşma’ diye uyardılar. O dönem bu beylerin çok işlerine yaradı. Bugün iş başında bulunanların çok işlerine yaradı. Onlar için tanzim edilmiş, kendi fikirlerine uygun bir nesil yetiştirmek ve kendi mantıklarını uygun bir düzen oluşturmak için Türkiye’de birtakım müdahalelerin emperyalist güçler tarafından planlandığı süreçte Türk’ü ve Türk milliyetçilerini oyunun dışında tutmaya çaba sarf edenlerin, senaryolarına alet olunduğu dönemler yaşandı. Belki bu eleştiriler kimilerine ağır geliyor olabilir.
"SİYASETE ÇELİK ÇOMAK OYNAMAK İÇİN GİRMEYİN"
Bu memlekette ihtilalin üzerinden 44 yıl geçmiş. Ve bu 44 yılın 22’si bugün iş başında bulunanlar tarafından ülke yönetiminin ellerinde tutulmasına vesile olmuşsa, o zaman bu ihtilali yapanlar anlaşılan odur ki; Türkiye’yi bu duruma getirmek için bugün iş başında bulunan beylerin önünü açmışlardır. Bu belki ağır bir iddiadır ama yerinde bir iddiadır. Doğru bir iddiadır. Siyasete girin, onlara bırakmayın, kendinizi onlara teslim etmeyin ve mutlaka talepkâr olun. Siyasete çelik çomak oynamak için girmeyin. Görevlere talip olun.
"NELER KAYBETTİĞİMİ ŞİMDİ ANLIYORUM"
Kendim de oradan geldiğim için Türk milliyetçisinin nasıl yetiştiğini biliyorum. Bugün milletvekiliyim, ikinci dönemim. Milletvekili adayı olmak benim 51 yaşında aklıma geldi. 51 yaşına kadar ben de sizler gibi mutfakta fikir üretelim, görüşlerimizi, düşüncelerimizi milletle buluşturalım, bulunduğumuz davayı bulunduğumuz yerde doğru temsil ederim. Ömrümün yarım asrını ideolojik bir terbiyeden gelmiş olmama ve siyasetin içinde bulunmama, İl Başkanlığı görevi yapmama rağmen seçilmek noktasında değerlendirmeyi hiç aklıma getirmedim. Sakın benim yaptığımı yapmayın. Neler kaybettiğimi şimdi anlıyorum. Keşke sizi bundan 15 sene önce saçımı kır düşmeden anlayabilip, sizin görüş ve düşüncelerinizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde seslendirebilme imkânı bulabilseydim.
"TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ ÇIKARCILIKTAN UZAK DURMAYA DAVET EDİYORUM"
Türk milliyetçilerini faydacılıktan, çıkarcılıktan, pazarlıkçıklıktan, pazarlamacılıktan uzak durmaya davet ediyorum. Hiçbir Türk milliyetçisine kumpas kuramam. Hiçbir Türk milliyetçisini rencide edemem, incitemem. Bugün başka başka mevzilere yerleşsek bile onu dostane bir rakipten öte düşman görüp iftira atamam. Tahkir de edemem. Mizacım anlayışım bu."