“Binlerce yıllık şanlı tarihimizde “ordu millet” anlayışının en güzel örneklerinden birini teşkil eden 30 Ağustos 1922’de yazılan büyük zaferin 97. yıl dönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşamaktayız. Türk Milleti’nin Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarmak uğruna verdiği bağımsızlık mücadelesiyle kazandığı bu büyük zafer; kendini vatanına adamış, “ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışıyla savaşmış kahraman ve fedakâr milletin bize armağanıdır.
Canları Pahasına
97. yılını kutladığımız; Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz, asla bağımsızlığından taviz vermeyecek ve bu uğurda gerekirse canları pahasına savaşacak Türk Milleti’nin azmine dair bir kanıt niteliğindedir. Zira zaferlerle bezenmiş şanlı tarihimizin mihenk taşlarından biri olan Büyük Taarruz: 1919’da türlü zorluklar içinde başlatılan milli mücadelenin devamında, Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu’dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekâttır. Bu şanlı zaferde gösterilen kahramanlığı M. Kemal Atatürk: “Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz” sözleri ile ifade etmiştir.
Büyük komutan Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele’de hürriyet ve istiklal uğruna var gücüyle destek veren şanlı tarihimizi yazan atalarımızla ne kadar övünsek azdır. Atalarımızdan bize miras kalan bu kahramanlık ve cesaret duyguları geleceğe yürüyüşümüzde her zaman yolumuzu aydınlatarak, bizleri güçlü kılmaktadır.
Taviz Vermemeliyiz
Kirli emellerinden hiçbir zaman vazgeçmeyenler, bugün farklı kimlikler ve farklı oyunlarla vatanımız toprakları üzerinde bu kirli emellerini gerçekleştirmek arzusundadırlar. Bu emelleri püskürtmek için güçlü, kuvvetli ve yek vücut olmalıyız. Özümüzden, ortak değerlerimizden taviz vermemeliyiz. Mustafa Kemal’in ülküsü olan muasır medeniyetler seviyesine ulaştık bunun üzerine çıkabilmemiz için bu birlik ve güce ihtiyacımız var. Bundan 97 yıl önce olduğu gibi bugün de Türk Milleti; kendisini bu kutlu yürüyüşten alıkoymak isteyen terör örgütlerinin, çeşitli şer odaklarının ve çetelerin hain saldırılarına aldırmadan dayanışma ruhuyla, birlik ve beraberlik iradesinden ödün vermeden, mücadelesini sürdürmektedir. Hiçbir zorluk ve engel bizi yıldırmasın. Bugün bize düşen en önemli görev; Her karış toprağının dökülen şehit kanları ile kazanıldığı bu vatanın değerini en iyi şekilde bilmek, atalarımızın bu kutsal mirasına en iyi şekilde sahip çıkmaktır.
Vatanımızın birliği ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna verilen mücadelenin kazanıldığı bu anlamlı zaferin 97. yıldönümünde; Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden Gazilerimizi tüm Pamukkale Üniversitesi ailesi adına, rahmet, saygı ve minnetle anıyorum.”