“Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir.
Bazı âlimlerin açıklamasına göre, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu gece pek çok rûhânî ahvâl ve ikrâma kavuşmuş olmakla, Yüce Allâh’a şükür için on iki rekat namaz kılmıştır. Peygamber Efendimiz’in -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu Regâib gecesinde, ana rahmine düşmüş olduğuna dâir olan bir rivâyet uygun görülmemektedir. Çünkü bu gece ile Hazret-i Peygamberimizin doğumu arasındaki zaman, bu hesaba aykırı düşmektedir. Ancak Hazret-i Âmine’nin, Peygamber Efendimiz’e hâmile kaldığını bu gece anlamış olması düşünülebilir. Sebep ne olursa olsun, bu gece pek mübârek bir gecedir. Zaten Regâib; istenilen, değeri çok olan, bağış, ihsân, ikrâm ve nefis şeyler demektir. “Râğibe” kelimesinin çoğuludur.
REGAİP GECESİNİN FAZİLETİ
Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevâbı çok büyüktür. Fakat bu gecede kılınacak namazın sünnet veya mendup olması hakkında kuvvetli bir delil bulunmamaktadır. Bu gecede toplanıp, cemâatle namaz kılınması bid’at sayılmaktadır. Zaten, Terâvihten başka hiçbir nâfile namazın, çağrışarak cemâatle kılınması sünnet değildir, mekrûh sayılır. Ancak bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemâatle kılmaları câiz görülmüştür..” (İslâm İlmihali, Ö. Nasuhi Bilmen sh: 207)
RECEP ALLAH’IN AYIDIR
Receb’in İlk Cum’a Gecesinde Allâh’ın Mağfireti Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdular: “Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan benim ümmetimin ayıdır.” Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e; -Yâ Rasûlallah!.. Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır, ne demektir? diye sorulan suâle: -Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır. Çünkü Receb Hakk’ın mağfiretine mahsûs bir aydır. Bu ayda insanlar kan dökmekten men’ olunur. Bu ayda çarpışmaya izin yoktur. Bu ayda Allah Teâlâ, Peygamberlerin -aleyhimüsselâm- duâlarını kabûl etmiştir. Yine bu ayda Allah Teâlâ, evliyâsını düşmanlarının elinden kurtarmıştır.
REGAİP GECESİ’NİN GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMANIN ÖNEMİ
Peygamber Efendimiz “Bir kimse Recep ayında oruç tutsa, Allah Teâlâ tarafından üç türlü lütûf ve inâyete mazhâr olur. Bunlardan biri, Allah Teâlâ onun geçmiş günahlarının tümünü mağfiret eder. İkincisi, ondan sonraki hayatında da onu korur. Üçüncüsü, mahşer yerinde, susuzluktan emîn olur.” buyurduğunda, orada bulunanlardan bir yaşlı ve pîr-i fânî ayağa kalkıp; “ -Yâ Rasûlallâh!.. Ben Recep ayının hepsini oruç tutamam” dediğinde, Peygamber Efendimiz: “Sen Receb ayının birinci, onbeşinci ve sonuncu günleri oruç tut, hepsini tutmuş sevâbına kavuşursun. Çünkü sevaplar, on misli yazılır. Fakat sen, Receb-i şerîf’in ilk Cum’a gecesinde gâfil olma ki melekler o geceye Regâip gecesi demişlerdir.
Zira o gece, gecenin üçte biri geçtikten sonra göklerde ve yerde bir melek kalmaz, hepsi Ka’be-i Muazzama ve etrafında toplanırlar. Allah Teâlâ onların bu toplanmalarına muttalî olunca onlara hitâben: -Ey meleklerim, dilediğinizi benden isteyiniz!.. buyurur. Onlar, -Yâ Rabbi!.. İstediğimiz, Receb ayında oruç tutanları mağfiret etmendir, deyip isteklerini arz ederler. Allah Teâlâ: -Ben Receb ayında oruç tutanları mağfiret ettim, buyurur.” dedi. (Gunye 1/181-182) Kaynak: Yusuf Demireşik,