Atatürk: “Milli Benliğini Bulamayan Milletler Başka Milletlerin Avı Olacaktır.”
Günümüzde temel dayanağı olmayan, Türkiye’nin üniter yapısı üzerinde hesapları olan bazı Batılı ve komşu ülkelerin kullandıkları Ermeni Sorunu’nun anlatıldığı konferans Fen Edebiyat Fakültesi İsmail Çetişli Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Ermeni Sorunu diye ortaya atılan meselenin tarihe bir gönderme yapılarak tarihle ilişkilendirilmesinden ötürü biz tarihçileri çok ilgilendiriyor, ifadeleri ile konuşmasına başlayan Prof. Dr. Karayaman; “Meselenin doğrusunu önce biz kendimiz bileceğiz ki yarın öğrencilerimize de doğru bir şekilde aktarabilelim. Bu bağlamda Tarih Topluluğu’ndan böyle bir teklif gelmiş olması bizim için son derece heyecan verici oldu.” dedi.
Ermeni Sorunu ve tarihsel gelişim sürecinin aşamalarının ele alındığı konferansta; Ermeni iddiaları ve amaçları, I. Dünya Savaşı döneminde Ermeni isyanlarının ortaya çıkış noktası ve Tehcir, Ermeni ayrılıkçılığı ve komiteler, Kurtuluş Savaşı Dönemi’nde Ermeni Sorunu, Cumhuriyet Dönemi Türk- Ermeni Sorunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Ermeni Sorunu ile ilgili yapması gereken hususlar ele alındı.
Konu Ermeni Meselesi olunca ne istiyor bunlar sorusunun ilk cevabı 4T’dir, (Tanıma, Tanıtma, Tazminat, Toprak) diyen Prof. Dr. Mehmet Karayaman sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’yi işlemediği bir suçtan dolayı hak etmediği ağır bir ithamla mahkûm etmek istiyorlar. Bütün koparttıkları gürültünün altında bunlar yatıyor. Son 15-20 yılda Türkiye doğru bir strateji uygulamaktadır. Bu tarihi bir olaydır ve tarihi belge-bilgilere dayanılarak incelenmelidir. Biz arşivlerimizi açtık siz de açın ve uluslararası bir komisyon kurulsun, onlar incelesin, görüşü hâkimdir. Doğrusu da budur. Türkiye ısrarla bunu söylüyor işte bu tez karşısında Ermeniler diyor ki: ‘Bu siyasi bir konudur, tarihi bir konu değildir; siyasetçiler çözecek.’ Siz tarihte cereyan eden bir olaydan dolayı ithamda bulunuyorsunuz ama buna dair belge bilgi sunmak yerine siyasi bir arenada Türkiye’yi bir şekilde sıkıştırarak o suçu kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Dolayısıyla Türkiye şu an doğru bir yerde arşivlerimizi açtık, yayınlarımız epey çoğaldı.” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Karayaman sözlerini şöyle bitirdi: “Dünya kamuoyunu sanal âlemde yapılan propaganda ile etkileyerek üstünlük elde eden Ermeni diasporasına bizler de sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanarak karşı propaganda ile yanıt vermeli, haklılığımızı bütün dünya kamuoyuna duyurmalıyız.”.
Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul İşler programın sonunda, konuk konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Karayaman’a hediye takdim etmesiyle program sona erdi.