Öztürk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a ayrı ayrı yönelttiği yazılı soru önergeleri ile Ak Partisi İzmir Milletvekili ve İBB Adayı Binali Yıldırım’ın Diyarbakır gezisinde dile getirdiği sözde “ Kürdistan “ sözleri ile ilgili geçmişten örnekler vererek ne gibi yaptırımlar uygulanacağını sordu .
Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşmalardan ilgili kısımları yazılı soru önergesinde kullanan Milletvekili Öztürk , “ Bu sözde “ Kürdistan “ kelimesini Meclis çatısı altında kullanıldığı için ceza alanlar var , Binali Bey’e de ceza verilecek mi ? “
Sözde “Kürdistan” ifadesini kullanan CHP, İyi Parti ya da SP’li milletvekili olan belediye başkan adayı olsaydı kendilerine “terörist” yakıştırması yapılacak mıydı? Ya da Sayın Binali Yıldırım örneğinde olduğu gibi sessiz mi kalınacaktı ? diye sordu .
Yasin Öztürk'ün Önergesi Şu Şekilde
TBMM eski Başkanı, Ak Parti İzmir Milletvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Diyarbakır’da Kürtçe selamlama ile yaptığı ve bölücü örgütün “Pe Ke Ke” telaffuzunu da kullandığı konuşmada şunları söylemiştir:
“İstiklal mücadelesini başlatırken daha savaş döneminde Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da vardı, Lazistan mebusu da vardı. Anadolu’nun her tarafından temsilci vardı”.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2019 seçimleri öncesinde, “Kürdistan’da biz kazanacağız” ifadesini kullanan HDP’li Sezai Temelli’ye, “Burada Kürdistan yok. Çok meraklı isen Irak'ın kuzeyinde var. Oraya defol" cevabını vermiştir.
Yine aynı konuda Sayın Cumhurbaşkanı Denizli Mitinginde şunları söylemiştir:
“Ben soruyorum ey Meral Hanım, Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Sen bunu nasıl kabul edersin? Bir taraftan böyle bir şey yok diyeceksin, 'Kürdistan' diyenlerle el ele omuz omuza olacaksın. Peki Erdoğan ne diyor? Türkiye'de Kürdistan yok. Güneydoğu Anadolu var, Doğu Anadolu var, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara var. Eğer sen Kürdistan'ı çok seviyorsan Kuzey Irak'ta Kürdistan var, buyur Kürdistan'a git. "
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu da, yine Sezai Temelli’nin sözde “Kürdistan” söylemi ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştır:
“Sezai Temelli; "Kürdistan'da biz kazanacağız, batıda da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz." diyor. Peki siz hiç, Kılıçdaroğlu'ndan, Meral Akşener'den, "Edepsiz adam, Kürdistan neresidir?" diye bir tepki duydunuz mu? duyamazsınız.”
Öte yandan, 2017 yılında TBMM’de bütçe görüşmelerinde yaptığı toplantıda, sözde “Kürdistan” söyleminde bulunan HDP Şanlıurfa Milletvekili ve HDP Sözcüsü olan Osman Baydemir’e, AK Partili milletvekillerinin teklifi üzerine 2 gün Genel Kurul'dan çıkarma ve 12 bin lira para cezası verilmiştir.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yukarıdaki söylemleri de dikkate alınarak, çok hassas olduğu sözde “Kürdistan” söylemi konusunda, halen AK Parti Milletvekilliği devam eden Sayın Binali Yıldırım hakkında bir yaptırımda bulunacak mıdır?
Kürsü dokunulmazlığı kapsamına girmeyen sözde “Kürdistan” ifadesinin, belediye başkan adayı olan bir milletvekili tarafından kamuya açık bir toplantıda söylenmesi suç kapsamında sayılmamakta mıdır?
Terör örgütlerinin eylem ve söylem birliğine hizmet eden açıklamalar, “dokunulmazlık” ve “milletvekilliği sorumsuzluğu” kapsamında mıdır?
31 Mart 2019 seçimleri öncesi “Beka” sorununu en önemli propaganda teması olarak kullanan AK Parti, İstanbul seçimlerinde bu söylemden neden vazgeçmiştir?
23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinde, Partinizin Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın terör örgütünün telaffuzuyla “Pe Ke Ke” ve sözde “Kürdistan” ifadelerini kullanması ve konuşmasına Kürtçe başlaması yeni bir açılım hamlesi midir? Yoksa “beka” tehlikesi, Kürt kökenli seçmenlerden oy alamadığınız için ortadan mı kalkmıştır?
Sayın Binali Yıldırım’a, sözde “Kürdistan neresidir?” diye sorulmuş mudur? Türkiye’de sözde “Kürdistan” diye bir bölgenin olmadığı hatırlatılacak mıdır?
Sözde “Kürdistan” ifadesini kullanan CHP, İyi Parti ya da SP’li milletvekili olan belediye başkan adayı olsaydı kendilerine “terörist” yakıştırması yapılacak mıydı? Ya da Sayın Binali Yıldırım örneğinde olduğu gibi sessiz mi kalınacaktı?