Denizli'nin Tavas yöresine ait olan Osman'ımın mendili türküsünün hikayesi bir başkadır. Osman, bir zamanlar köyüne nam salmış olan Yusuf pehlivanın oğlu olarak bilinir. Yusuf pehlivan ile Fatma ananın yaşlarının ilerlemesi sonrasında kardeşlerinin ve evin geçimi tamamen Osman'a kalır.
Osman da köyün ağalarında Kara Hasan'ın kızı olan Suna'ya sevdalanır. Bu sevdasını ana ve babasına açan Osman, askerlik meselesi nedeniyle ailesinin karşı çıkışı ile karşı karşıya kalır ancak Osman en azından nişan için diretir. Köyün öğretmeni olan Veli Bey, kızı Osman'a isteyecek kişi olarak seçilir. Ve ardından yola koyulurlar.
Suna'yı Osman'ı bildiklerinden dolayı ona vermeyi kabul ederler. Ardından nişan takılır ve Osman ile Suna'nın askerlik sonrasındaki günler için çalışmaya başlarlar. Muhtarlıktan Osman'ın askerlik kağıdı gelir. Osman ile beraber askere gidecek olan diğer delikanlılar için asker gecesi tertip edilir. Osman evlerinin önünde sırtına aldığı al bayrak ile eğlencenin sonuna doğru nişanlısı Suna ile baş başa kalır.
Suna o anda cebinden çıkardığı işlemeli sarı mendili Osman'a verir. Duygusal bir veda sonrasında ayrılık vakti gelir. Doğu'da asker olan Osman kısa sürede çavuşluk mertebesine yükselir. Ve ansızın Osman'dan gelen mektuplar kesilir. Fatma ana ise rüyasında gördüğü Osman'ı sonrasında Yusuf pehlivanı uykusundan uyandırır.
Ve ertesi sabah kapıya gelen subay ve iki asker, Osman'ın acı haberini ana ve babasına verir. Yusuf pehlivan elinde tutuğu oğlunun fotoğrafını düşürür ve ev ahalisi o acı ağıtı yakmaya başlar.
Suna ise acı haberi aldığında dudaklarındaki ağır başlar;
Osman'ımın Mendili Saman Sarısı Türküsü
Osmanımın mendili saman da sarısı of of
Osmanıma gıydılar gece yarısı
Osmanıma gıyanlar gahbeyidi hepisi of of
Osmanım Osmanım zeybek Osmanım
Osmanıma gıyanlar olsun düşmanım
Susuz derelerde güller de biter mi of of
Osmansız evlerde duman tüter mi
Dünya malını neyleyim Osmanımı dutar mı of of
Açın gapıları Osman geliyor
Gerneşe gerneşe aslan geliyor