Orta Asya’dan 7.yüzyıl civarında konar göçer yapısıyla yer değiştirmeye başlayan ve Bizans İmparatorluğu kayıtlarına göre, coğrafi olarak önce Balkan ülkeleri, daha sonra Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Irak, Suriye ve Mısır’a yayılan ve Türkler’in atası sayılan Oğuz Boyları’nın geleneği hala Denizli’nin Çal ilçesinde yaşatılıyor. Horasan erenlerinden olduğuna inanılan ‘Ahmet Hoca Türbesi’nin bahçesinde binlerce kişiye keşkek ikram edildi, at yarışları düzenlendi. “Mırtlak Etkinliği” adı altında etkinliği düzenlediklerini söyleyen Çal’ın MHP’li Belediye Başkanı Fethi Akcan, “Mırtlak sözcüğünün kökeni Oğuz Türkçesi. Asırlardır bu türbenin yanında misafirlere yemek ikramı yapılıyormuş. Bu gelenekle ilgili kesin bilgi yok ama Oğuz Türkler’in de geldiğini tahmin ediyoruz” dedi. Çal’ın Akkent mahallesinde, Oğuz boylarından bu yana sürdüğü söylenen gelenek hala yaşatılıyor. Yöre halkının ‘Donsuz Ahmet’ dediği, ‘Ahmet Hoca Türbesi’nin yanında toplanan binlerce kişi, her yıl Mırtlak Günü’nü kutluyor. Hıdrellez kutlamasıyla aynı tarihe gelen kutlamalar bu yıl da yapıldı. Akkent mahallesinde 12 evde bir gün boyunca yufkalar açıldı. Halkın karınca kararınca verdiği buğday ve etlerle 30 kazan keşkek pişirildi. Türbe de mevlüt okutuldu, lokma ikramı yapıldı. At yarışları düzenlenip, cirit gösterileri gerçekleştirildi. Mehteran takımı gösteri sundu. Son olarak kaç yılında yapıldığı bilinmeyen Ahmet Hoca Türbesi’nin yanında da yufka ekmeklerle birlikte keşkek ikramı yapıldı.
“GELENEK İLELEBET YAŞAMALI”
. Yüzyıllardır Akkent’teki türbenin yanında keşkekler pişirilip, Hıdrellez Mırtlak Günü kutlanıyormuş. Yöreye gelen misafirlere de türbenin yanında mutlaka yemek ikramı yapılırmış. Her yıl Mayıs ayının ilk hafta sonunda bu etkinlik yapılıyor. Keşkekler kazanlarda kaynıyor, Türkler’in ata sporlarından at yarışları düzenlenip, cirit oyunları oynanıyor. Bu gelenekle ilgili kesin bilgi yok ama Oğuz Türkler’in de geldiğini tahmin ediyoruz. Bu kadar kültürel öneme sahip Mırtklak Günü’nü günümüze kadar yaşatan yöre halkına teşekkür ediyorum. Bu gelenek ilelebet yaşamalıdır. Geçmişimizi unutmamamız gerekiyor” diye konuştu.