Fox TV'de katıldığı canlı yayın programında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan adayı Sinan Oğan, MHP'de yapılacak olan delege seçimlerine değinerek "Biz delegemizin iradesine ve gücüne inanıyoruz her kim seçilirse seçilsin 2019'da yılacak olan seçimde biz Genel Başkan adayları oalrak seçimlere kesinlikle katılacağız ve delegemizin sağduyulu bir şekilde hareket edeceğinden de eminiz" dedi.
Oğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
MHP'DEKİ KONGRE SÜRECİ
MHP'deki kongre sürecine değinen Oğan, "Genel Merkez parti tarihinde görülmemiş bir şekilde 41 ilde birden değişim iradesinin gücünü zayıflatmak için seçime gidiyor. İster 41 ilde birden yapsınlar ister 81 ilde yapsınlar biz delegemizin iradesine ve gücüne inanıyoruz her kim seçilirse seçilsin 2019'da yılacak olan seçimde biz Genel Başkan adayları oalrak seçimlere kesinlikle katılacağız ve delegemizin sağduyulu bir şekilde hareket edeceğinden de eminiz" dedi.
MHP Genel merkezinin ciddi bir kongre atağı içerisinde olduğunu belirten Sinan Oğan, “Normal şartlarda olağan kongre tarihimiz 18 Mart 2018 olarak açıklandı. Ancak kongremiz bu tarihte olmayacak. Çok büyük bir ihtimalle Kasım 2017’de baskın bir MHP Olağan Genel Kurultayı yapılacaktır. Yarın aynı anda aynı saatte MHP’nin 41 ilde il kongreleri yapılıyor. Bu tarihte görülmüş bir şey değil. Bu muhalifler il kongrelerine müdahil olmasınlar diye yapılıyor.”
Oğan, "Parti kurmayı düşünüyor musunuz? Öne çıkan dört ismin parti kurması muhtemel mi?" sorsuna, "Bu çok konuşulan bir konu fakat bizim öncelikli hedefimiz parti içindeki haklı mücadelemizi ve adaylığımızı sürdürmek. Daha sonra Kasım ayında yapılacak kongreye katılmaktır" diyerek cevap verdi.
TÜKİYE, PYD/YPG BELASINI KENDİ BAŞINA KENDİSİ AÇTI
ABD’nin PYD/YPG yapacağı silah yardımını değerlendiren Sinan Oğan ABD’nin YPG’ye silah yardımının Türkiye için ciddi bir tehdide dönüştüğünü vurgulayıp şu açıklamalarda bulundu: “Öncelikle PYD/YPG terör örgütüdür PKK’nın Suriye’deki uzantısıdır. Ancak bununla beraber bir hususu hatırlamakta ve hatırlamakta fayda var, Ayn-el Arab dediğimiz Kobani olarak da bilinen ufacık bölge IŞİD’le mücadeleye sahne olmuştu. Bu bölgenin kurtarılması için Peşmergenin Türkiye’den gittiği zaman orada sivil halk kalmamıştı, Peşmerge o bölgede PYD/YPG’yi kurtardı. Bugün mücadele ettiğimiz o teröristlerin kurtarılmasına AKP hükumetinin vesile olduğunu Türk Milletinin hatırlaması lazım. Üç tarafı IŞİD ile çevrili olan ve dördüncü tarafında Türkiye olan ufacık bir bölgede hastane yoktu, yaralı YPG’liler nerede tedavi oldu? Maalesef ki, YPG’li teröristle Türkiye’de tedavi oldu. Suruç kaymakamı o dönemde “ Biz 1340 tane YPG’liyi Türkiye’de tedavi ettik” dedi. Yine üç tarafı IŞİD’le ve dördüncü tarafı Türkiye ile çevrili o bölgede silah fabrikası, mühimmat fabrikası yoktu YPG silah ve mühimmatı nerden aldı? O dönemde ABD’nin havadan yardımı da yoktu. O zaman silah ve mühimmat yardımını Türkiye yaptı, şimdi de ABD yapıyor. Bu Türkiye’nin bugünleri görememesinden kaynaklanıyor. Salih Müslim denilen o terörist Türkiye’de kırmızı halı ile karşılanmadı mı? Türkiye’de maalesef bunlar hemen unutuluyor ve bunları şimdi kimse hatırlamıyor! Maalesef ki, Türkiye YPG’nin PKK’nın bir yan kolu olduğunu unuttu ve çözüm sürecinin rehavetiyle Türkiye bu belayı kendi başına kendisi açtı” dedi.
“PKK/YPG TÜRKİYE’NİN DIŞ İLİŞKİLERİNE AMBARGO KOYMUŞTUR”
Sinan Oğan sözlerini, “Sınırımızda, yanı başımızda Türkiye’nin dış politikasına adeta ambargo koyan bir terör örgütü var. O terör örgütü Türkiye’nin ABD ve Rusya ile ilişkilerinin geleceğini tayin ediyor. Yanı başımızda bir değil üç sözde “Kürdistan’ı” birden kurmak için büyük bir çaba içerisindeler. Bir tanesini zaten Irak’ta kurdular. Ağustos ayında referanduma gidecek ve Türkiye’nin de buna üstü kapalı onayı olduğunu görüyoruz. Türkiye Barzani’yi muhatap alan ve onun dışındaki unsurları yavaş yavaş devreden çıkarmaya çalışan bir politika içerisindedir. Bizim oralarda bir laf var. Derler ki, “yılanın akına da lanet olsun karasına da…” Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak varken onu ABD YPG ile PKK ile nasıl parçalamaya çalışıyorsa, Türkiye’de de aynısını Barzani ile yapmaya çalışıyor. Ancak unutmamak lazım ki, Barzani PKK’nın 15 sene önceki halidir. O sebeple yarın orada kurulacak bir “Barzanistan” devletinin Türk iç politikasına ve toprak bütünlüğüne de etkisi olacaktır. “şeklinde sürdürdü.
“İSRAİL’İN JANDARMASI OLACAK BİR PKK DEVLETİ KURULUYOR”
Rusya ve ABD’nin Rakka operasyonunu PYD/YPG ile neden yaptığı ve Türkiye’nin teröre destek verdiği gerekçesiyle görevden alınmasını istediği ABD’nin IŞİD özel temsilcisi Mcgurg’un Mevlüt Çavuşoğlu’na verdiği “Türkiye önemli bir müttefikimiz Türkiye olmazsa DEAŞ’ı yenemeyiz” sözlerini değerlendiren Sinan Oğan, “Türkiye’nin gönlünü almaya çalışıyorlar ABD ve Rusya aleni bir şekilde PKK ile YPG ile iş birliği yapıyor ve Türkiye’ye rağmen yapıyor, Türkiye yerine PKK’yı bölgede kendisine ortak olarak belirlemiş burada kalıcı üsler kuruyor. Çünkü PKK bir maşa! Türkiye’yi kullanamayınca onları kullanıyor. PKK öyle bir sopa ki, PKK Türkiye’deki Kürtleri bahane ederek Türkiye’ye karşı kullanılıyor, Suriye’deki Kürtler bahane edilerek Suriye’ye karşı kullanılıyor, Irak’taki Kürtler bahane edilerek Irak’a karşı kullanılıyor, İran’da aynı şekilde kullanılıyor. Bu dört ülkeyi PKK yoluyla bölmek, parçalamak ve bölgede büyük “Kürdistan’ı” kurmak için ABD ve Rusya anlaşmış durumda. Tabi bunun esas senaryosu da İsrail’de hazırlanmaktadır. Bölgede İsrail’in güvenliği için İsrail’e yardımcı konumda, İsrail’in jandarması olacak bir PKK devleti kuruluyor. Bu doğrultuda Barzanistan devleti Irak’ta neredeyse kurulmuş durumdadır” dedi.
“ÖNGÖRÜSÜZ DIŞ POLİTİKANIN NETİCESİ BUDUR”
Rakka operasyonu ve bölgede NATO’nun en büyük güçlerinden biri Türkiye yerine PKK’nın kullanılması bölgede PKK’nın gelecekte paralı asker olarak da kullanılacağını söyleyen Sinan Oğan, “Türkiye’nin bu konuda haklı itirazları var. Türkiye’nin bu konuda şuan da durduğu nokta doğrudur. Ancak dış politika da dün yaptıklarınız bugününüzü etkiler. Dünden bugünü göremiyorsanız burnunuzun ucunu göremiyorsunuz demektir. Nasıl ki, iki hafta içerisinde Emevi Cami’nde Cuma Namazı kılacağız diyerek Türkiye’yi Suriye’de bir bataklığa sürükledilerse, nasıl Suriye’nin bugüne gelmesinde katkıları var ise PYD’nin bugün başımıza bela olmasında bu hükümetin katkısı vardır. Öngörüsüz dış politikanın neticesi budur” dedi.
ERDOĞAN ABD ZİYARETİNDE İSTEDİKLERİNİ ALAMAMIŞTIR
Türkiye’nin, ABD’ye, PYD’ye karşı olan tutumlarından dolayı ilettiği itiraz konusunda bunu engelleyecek gücü yok mu? Sorusuna cevap veren, Trump ve Erdoğan arasındaki görüşmeye değinen Sinan Oğan, “Maalesef ki, Türkiye’nin fiziki saldırı dışından bunu engelleyebilecek siyasi manevra gücü kalmamıştır. ABD’de yapılan yirmi dakika başbaşa ve bir buçuk saat heyetler arasındaki görüşmeler göstermiştir ki, özellikle de başbaşa görüşmenin süresi açısından Türkiye’nin ağırlığına yakışır bir görüşme olmamıştır. Beyaz Saray’ın yanındaki parkta yapılan kavga Erdoğan-Trump görüşmesinden daha çok Amerikan kamuoyunun gündemine oturmuştur. Oradaki FETÖ’cülerin ve PKK’lıların kamuoyu ve lobi gücü maalesef ki, Türkiye’nin ABD’deki lobi gücünden daha öndedir.” şeklinde konuştu.