"Saçlarını izliyorum uzaktan. Kulağının arkasına düşüşü ve burnun herkes den başkaydı işte. Güldüğün zaman yukarıya bakardın, yukarıya kalkan başın ve gözlerin vardı. Negüzeldiler…”
Severek dinlediğim ve söylediğim şiirlerden sadece biri. Düşünüyorumda insan sevdiği karşısın da iken etrafında ki güzelliklerin ne kadar farkın daolabilir. Olsa bile ne kadar yorumlayabilir.
Bir yaz günüydü aylardır kafamı çevirip bakmadığım bir yerde bir vesile ile oturdum. Etraf hoştu. Masanın etrafını çevirmiş sandalyeler,karşımda renk renk güller, tek başına gelen insanları eşlik eden ağaçlar, elele oturan sevgililer… Budur bence bir yerin tarifi bunun yanına sadece eklemeler yapabiliriz. Fakat bir de karşımız da değer verdiğimiz biri olmuş olsa hele ki İclal Aydın'ın dediği gibi izlemiş olsak şair olurduk,şair olamasak da mutlaka bir iki bir şeyler mutlaka karalanırdı.
Dilimin mührünü kaldırıp konuşmak isterdim. Gözlerimi kaçırmaktansa seni dibimde bulmuşken seyretmek isterdim. Ben sadece o anı değerlendirdim.Sensizliğin sesine aylarca dinlemişken o anki tek sesin senin olmasını isterdim.Karşım da ki güzellikleri, değeri fark edebilmek için saatlerce etrafı değilseni izlemek isterdim. Uzaktan saçlarını, gözlerini, ellerini, gülüşünü bensana ait olan her şeyi anımsamak isterdim…
Çocuk gibi elime bir şey alıp onunla oyalanmak değil, elinealdığın çayı nasıl yudumladığını izlemek isterdim. Hasreti mezarımı kazmış,yolları yasaklarla, imkânsızlıklarla dolu olan birine değil ben, beni benolduğum için seven birini isterdim…
Ağaç dan dan düşen yaprakları hatıra olsun diye o antoplamak isterdim. Ben o gün o yerde bütün güzellikleri senin gözlerinde görmekisterdim. Karşımda ki güllerin, etrafımı saran ağaçların, bana arkadaş olan sandalyeleri ve konuşamasam da karşım da oturan insanı ben o an tanımak, sevmek isterdim…
Diye bitirmek gerek son cümleleri. Çünkü her seferinde bireşikten atladığımızı bilmez kimse. Bugün konuşmak istediğin insan yarın gitme ihtimali var. Düşünemesek de. İşte biz bu ihtimalleri düşünmeden ya konuşmak isteriz ya da etrafı seyretmeden tek güzelliği karşımızdakinde bulmak isteriz.Aslına bakarsanız biz, bizimle başlayan ve onunla biten cümleler kurmasını severiz.O an nasıldır biliyor musunuz? Aylardır beklediğiniz bir vesile ile karşınıza çıkar elinize alsanız alacaksınız ya da dokunmak isteseniz dokunacaksınız. Saatler sonra uyandığınız da ise ya o eliniz de yoktur ya da karşınızdan kaybolup gitmiştir.Siz ise sadece sizin olmayan bir şeye sizinmiş gibi davrandığınız için üzülürsünüz.Sonra da “yapacak bir şey yok” diyip hayat kalındığı yerden devam edersiniz. Ondansonra da iclal
Aydın'ın şiirini devam etmek düşer size, “İnsan anımsar mı her gün aynı gözleri”…
Dibimiz de olsa da uzaktan seyre dalmak gibidir ona ulaşamamak, saatlerce olsa da etrafta ondan başka bir şeyi seyredememek. Belkide bu yüzden hatırlıyoruzdur her gün aynı gözleri. Siz bilirsiniz bu benim sadece şiiri yorumlama şeklim idi. Fakat şundan eminim ki seçimleri herdefasında biz yayıyoruz. Uzaktan sevmeyi, seyretmeyi, bizim olmayan bir şeyleri bizim gibi davranmayı ve buna benzer niceleri. Ne bileyim biz hala büyüyemedik çocuk kaldık her halde. Kim bilir aklımız da yüreğimiz de o an ki yerde kalmiştır.Kalmamiş olsa her oradan geçişimiz de orada birini görecek gibi bakarmıyız? Ben yine de her zaman ki gibi takdiri size bırakıyorum…
SAYGILAR
Ismahan Çeribaşı