Açıklamasında ülkemizin kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ü vefatının 80. yıldönümünde saygı, minnet ve özlem ile andığını ve Atatürkçülüğün en kıymetlisinin yurt ve millet sevgisi olduğunu belirten Arslan, zerre karşılık beklemeden alınmış görevleri, canı pahasına ve sonuna kadar götürme ülküsünün de Atatürkçülük olduğunu belirtti.
Alınan görevin, Gençliğe Hitabe’de keskinleştiğini, 10. Yıl Nutku’nda sarsılmaz bir güce kavuştuğunu ve Andımız’da en somut halini aldığını belirten Arslan, Andımız’a yönelen saldırıların, yalnızca Türklüğün inkarı olmadığını, Atatürk’le özdeşleşmiş olan milletin kaderini Atasından ayırıp yeniden yazma ve şekil değiştirme edepsizliği olduğunu, kendilerinin yeni bir kurucu lidere değil, kurulmuş bir ülkeyi refaha ve huzura taşıyacak, laik Cumhuriyeti koruyacak yöneticilere ihtiyaçlarının olduğunu, kendilerinin, Atatürk’ün kurduğu ve emanet ettiği Cumhuriyetin, ilkelerini ve kurumlarını, hiçbir biçimde tereddüt etmeden, her ne pahasına olursun savunmaya ve yaşatmaya devam edeceklerini, bugün Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde makam ve mevki sahibi olanların, Atatürk’e saldırarak kendilerini öne çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.
Millet Bunu İstiyor
Kazım Arslan hala devleti tarikatlar eli ile yönetmeye kalkanların, hatta varlığını Atatürk düşmanlığına borçlu olanların, Anıtkabir’e akan milyonların haklı tepkisi ile her sene gerekli yanıtı aldıklarını, Milletimiz, Atatürk sevgisinin, Cumhuriyete bağlılığının her vesile ile sergilendiğini, devleti yönetenlere de yol gösterdiğini, aklını başına almasını, herkesin kurucu liderin ilkelerine dönmesi gerektiğini ve milletin, ülkenin bölünmez bütünlüğüne ve Laik Cumhuriyetine sahip çıkılmasını istediğini sözlerine ekledi.