Darbeci Kenan Evren’in ‘’Adaletli olsun diye bir sağdan, bir soldan astık’’ sözleriyle ölümünden bahsettiği Mustafa Pehlivanoğlu darağacına gitmeden önce ailesine bıraktığı son mektubunda ‘’Zafer her zaman Allah’a inananlarındır’’ demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakan olduğu dönemde mektubu Meclis kürsüsünde okumuştu.
MUSTAFA PEHLİVANOĞLU KİMDİR?
3 Mart 1958 yılında Ankara Ayaş’ta doğan Mustafa Pehlivanoğlu 7 Ekim 1980, Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi. 12 Eylül Darbesi'nden sonra idam edilen ilk ülkücü olan Pehlivanoğlu'nun Balgat katliamında kahvehane baskınında 5 kişinin ölmesiyle sonuçlanan olayda suçlu olduğu iddia edilmiştir. Lakin baskında kullanılan silahların başka bir örgütün evinde bulunmasına rağmen Pehlivanoğlu'nun "İfademi işkence yoluyla verdim." demesine rağmen sıkıyönetim hakiminin kararı değişmemişti.
12 Eylül 1980 askerî darbesinden önce yapılan yargılama sonunda idam cezasına çarptırılmıştı. Yatmakta olduğu ve çok sıkı korunan Mamak Askerî Cezaevi'nden kaçtı, ancak 18 Ağustos 1980'de Kütahya'da yakalandı. 7 Ekim 1980'de, sol görüşlü Necdet Adalı'dan birkaç saat sonra 22 yaşındayken Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde idam hükmü infaz edildi. Pehlivanoğlu, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'na gömüldü. Mustafa Pehlivanoğlu mahkemesi boyunca poliste ifadesinin polisler tarafından işkence zoruyla alındığını ve kendisinin masum olduğunu iddia etti.
İdam kararını veren Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan daha sonra anlattığı anılarında, Mustafa Pehlivanoğlu'nun asılan solcu Necdet Adalı'ya denge olsun diye idam edildiğini belirtti. Ailesi idamı ancak infazdan 3 gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde öğrenebildi.
MUSTAFA PEHLİVAN’IN MEKTUBU!
'Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakk'ın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkim varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin. Son olarak, abime, yengeme, yiğenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim. Oğlunuz Mustafa''