İnsan haklarının gelişmesi ve demokrasinin benimsenmesiyle birlikte, kadınların da kamusal alanda, üretimde, yönetimde ve yaşamın bütün alanlarında yer alması gerekmektedir. Kadının ikinci planda olduğu toplumlar gelişimini hala tamamlayamamış toplumlar olmaya mahkumdur.
İstatistikler, rakamlar bize hep kadının ikinci planda olduğunu gösteriyor. Ne yazık ki hiçbir platformda eşit olmayı becerebilmiş değiliz. Kadınlara yüklediğimiz toplumsal kimlikler, kadınlarımızı ezmekle kalmıyor aynı zamanda bizi de gelişmekten alıkoyuyor. Son zamanlarda ise bu toplumsal kimlikler, ne yazık ki ölümcül kimliklere dönüşüyor. Üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden, huzurlu, sağlıklı ve çağdaş toplumun temel taşı olan kadınlarımız, her geçen gün daha yoğun biçimde şiddete maruz kalıyorlar.
Artan şiddet olaylarının gölgesi düşse de üzerine, Dünya’daki tüm emekçi kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten dileklerimle kutluyorum.