Yapılan açıklamada iktidar ve muhalefetin siyaset anlayışının siyaseti kirlettiği ve siyaset dilini sivrilttiği, belirtildi ve bir an önce siyasilerin halkı kutuplara ayıracak, kin ve nefret tohumlarının yayılmasına zemin hazırlayacak konuşma üsluplarından vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.
Siyaset problem çözme sanatıdır denilen açıklamada Ne yazık ki ülkemizde yürütülen siyasetin problem çözme yerine problemin kaynağı olduğu, İktidar ve muhalefetin ülke problemlerinin çözümü konusunda ciddi bir çalışma ortaya koyamadığı, en ciddi ve milli konularda dahi anlaşamadıkları, kavramları da sulandırarak içini boşalttıkları, meclis kürsüsü ve ekranların çözüm üretme yerine partilerin kavga alanlarına döndüğü dile getirildi.
İnsanın, milletin ve Türkiye’nin problemlerine çözüm üretmesi gereken TBMM ve çözümü uygulaması gereken iktidar, danışıklı muhalefetin de katkısıyla, sorunları polemiklerle ve partilerarası kavgalarla örtme eğilimindedir, diyen Zafer Kodal, siyasetin kirlendiğini, dilinin sivrildiğini, hukukun siyasallaşdığını ve iktidarın “dediğim dedik çaldığım düdük” noktasına geldiğini ifade etti.
Siyasi partilerin kutuplaştırıcı, ötekileştirici üsluptan oy devşirme hesabı yüzünden ailelerin huzurunun bozulduğu, komşular, akrabalar arası ilişkilerin yaralandığı, kardeş kavgalarının fitilinin ateşlendiği söylenen açıklamada, İktidarın, kurduğu korku imparatorluğu ile kendi içerisinde veya karşısında kimsenin konuşmasına fırsat vermediği belirtildi ve biran önce siyasilerin halkı kutuplara ayıracak, kin ve nefret tohumlarının yayılmasına zemin hazırlayacak konuşma üsluplarından vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.
“Türk toplum ve insanını, şerefli mazisi, eşsiz tarih birikimi ve devasa manevi değerlerine layık; yüce, ileri ve mutlu bir hayat tarzına kavuşturmak” için iktidar ve muhalefetin söylemlerine dikkat etmesi; siyaseti problem üreten değil, çözüm üreten bir kurum haline getirmek için gayret göstermesinin gerekli olduğu ifade edilen açıklamada, Milli kavramların içinin boşaltarak atılan hamasi nutukların geçici olarak başarılar getirebileceğini ama yok oluşa giden gidişi asla durduramayacağının altı çizildi.
Açıklamda söz düelloları ile ülkeyi uçurumun kenarına getiren bu iktidardan ve bu danışıklı muhalefetten kurtulmanın şart olduğu, metal yorgunluğu ile diktatörleşme eğilimine girmiş iktidardan da danışıklı muhalefetten de bu millete hayır gelmeyeceği, bunların çok kirlendiği ve çok da yorulduğu dile getirildi…
Hoşgörülü ve temiz siyaseti tesis etmek, özlenen demokrasi, hak, hukuk, adalet, hürriyet, huzur, birlik, barış iklimi ve ‘Muhteşem Türkiye’ için Millet Partisi’ne yetki ver, diyerek Millete seslenen Kodal, yaşasın, zulme karşı kalkan olanlar; haktan, hukuktan, adaletten, hürriyetten yana taraf olanlar…” diyerek sözlerini tamamladı.