''Meydanlara Inmesi Son Derede Normaldir"

Bakan Nihat Zeybekci; "cumhurbaşkanının Meydanlara Inmesi Son Derede Normaldir"

Ak Parti Denizli Milletvekili ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, akşam saatlerinde memleketi Denizli'ye geldi. Denizli Girişimci Kadınlar Birliği'nin Pamukkale Colossae Otel'de verdiği yemeğe katılan Bakan Zeybekci, yemeğin ardından basın mensuplarıyla sohbet edip, onların sorularını yanıtladı. Bakan Zeybekci, Türkiye'deki başkanlık sistemiyle ilgili yapılan tartışmalar hakkında açıklamada bulundu. Bakan Nihat Zeybekci, "Türkiye halkın oylarıyla ilk defa seçilen bir Cumhurbaşkanı ki bu siyasetin en dibinden gelen bir Cumhurbaşkanıdır. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı demek sorumluluk makamında olan bir cumhurbaşkanı haline geliyor. Çünkü halk elinde şöyle bir hak var artık 'ben sana oy verdim, bunun hesabını senden sorarım.' Hesap sorulan bir Cumhurbaşkanı varsa bu cumhurbaşkanının meydanlara inmesi son derede normaldir. Bu Cumhurbaşkanı meydanlara inmesiyle bir tartışmada başlamış oluyor. Yani Türkiye'de başkanlık sistemi tartışması. Türkiye'de eğer halk kendi oyuyla bir cumhurbaşkanı seçtiyse buna uygun bir rejimi, buna uygun bir siyasi sistemi de tartışmalı ve buna uygun bir çözüm de bulmalı. Bunun adını kalkıpta Amerikan sistemi, Fransız sistemi veya başka sistemler demenin bir anlamı yok. Türkiye kendi sistemini ortaya koymalı. Bu sistem en demokratik sistem olmalı. Bu sistem hukuk normlarına en uygun sistem olmalı. Bu sistem milli iradenin ülke yönetimine ve hizmetine en yansıdığı sistem olmalı. Bu tartışmaya müsaittir, İnşallah Türkiye bunun bir yolunu bulacaktır" dedi.

EKONOMİYLE İLGİLİ OLUMSUZ KONUŞANLARLA İLGİLİ BİR SÖZ BULAMIYORUM

Türkiye ekonomisinin aleyhinde iki yılı aşkın zamandır kara propaganda yapıldığını iddia eden Bakan Zeybekci, "Türk ekonomisi ilgili bu şeylerle şimdi karşılaşmıyoruz. Bu yaklaşık 2 yıla yaklaşan bir süreçte var. Türkiye'ye birileri hep bir son biçiyor, ama o son biçenlerin hepsi o sona maruz kalıyor. 2014 yılının Ocak ayının başında söylediğimiz gibi Türkiye kim isterse istersin kriz çıkaramaz hatta biz istesek bile kriz çıkaramayız. Dün yayınlanan bilgilerde 47 ülke içinde Türkiye borçları milli gelire oranıyla baktığımız zaman en iyi dokuzuncu. Bankaların yeterliliklerine baktığımız zaman Avrupa Birliği üyesi 28 ülkeden 22'sinden daha iyi. Türkiye 2014 yılında cari açığını yüzde 32 oranına iyileştirmiş. Dış ticaret açığında yüzde 22 oranında iyileştirmiş. Türkiye 2014 yılında 1,4 milyon vatandaşını iş sahibi yapmış. Bütçe açığı şu anda yüzde 1 seviyesine inmiş. Bütün bunlara baktığımız zaman Türk ekonomisi ile ilgili olumsuz şey söyleyeceklerle ilgili hiçbir şey bulamıyorum. Ben sadece millete ve Allah'a havale ediyorum. Ama maalesef bazı yayın organlarına baktığımız zaman tabiki insanlar haberi dilediği gibi yorumlamakta özgürdür ama 180 derecede bir şey ters yorumlanmaz. Bir tarafta siyah derken bir tarafta beyaz demek, herhalde renk körü olmak veya bazı duyu organlarının kapalı olması lazım. Biz kendimizden, ülkemizden eminiz. Ülkemizin ekonomisinin performansından eminiz. Yurt dışında karşılaştığımız bütün uluslararası kuruluşlarda ve yurt dışında bütün ekonomi bakanlarıyla yaptığımız görüşmelerde Türkiye'nin aldığı takdirler ortada. Onun için düzeltme ve aksini ispat etme ihtiyacını duymuyorum. Zaman her şeyin ilacıdır, göreceğiz İnşallah" ifadelerini kullandı.

KEŞKE TÜSİAD ÖNCE HÜKÜMETLE GÖRÜŞSEYDİ

Bakan Zeybekci, TÜSİAD'ın Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ile ilgili yaptığı açıklamayı yorumlarken, Türkiye'nin sağlıklı konuşmayı, sağlıklı tartışmalardan pozitif sonuçlar çıkarması durumunda bunun yararlı olduğunu söyledi. TÜSİAD Başkanı'nın Merkez Bankası'nın bağımsızlığıyla ilgili açıklama yapmadan önce hükümetle istişare de bulunmasının daha iyi olacağın söyleyen Bakan Nihat Zeybekci, açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye hiç kimse faiz iyidir diye savunmamalı veya Türkiye için yüksek faiz iyidir diye savunuyorsa, ona çok büyük şüpheyle yaklaşmak lazım. Yani TÜSİAD'ın açıklamalarını görüyorum, Türkiye'de Merkez Bankası'nın bağımsızlığıyla ilgili bir tartışma başlamadı şimdiye kadar. Cümlelerin içine baktığımız zaman Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konuşulmuyor. Yetki ve sorumluluklarıyla ilgili bir tartışma var. Dünyada büyük ekonomilerinin merkez bankalarına baktığımız zaman bir çoğunda sadece fiyat istikrarı ile ilgili bir sorumluluk yok. Yanında büyüme, dış ticaret, ihracat hatta istihdamla ilgili de öncelikleri dikkate alır diye bir sorumluluk var. Bizde merkez bankasının bu yönüyle tartışmamız gerekir. Yani bizim merkez bankamızda güçlü bir yetki var ama diğer taraftan bu yetkiyi kullanırken dikkat etmesini istediğimiz konular var. Sadece fiyat istikrarı ve finansal istikrar dersek bu yanlış olur. Bunun yanında eğer büyüme, dış ticaret dengesi, cari açık ve istihdamla ilgili öncelikleri de bunlara dikkat et dersek bence tartışma doğru yöne çekmiş oluruz. TÜSİAD'ın değerli başkanı tebrik ediyorum, yeni görevinde de başarılar diliyorum. Ama şunu beklerdik, önce hükümetle istişare ederek bu açıklamaları yapmış olsaydı daha sağlıklı olurdu. Göreve gelir gelmez uzaktan basın aracılığıyla mesajlaşmayı, Türkiye'de Sanayici ve işadamlarımızın bütün unsurlarıyla bence karşılıklı konuşabilmeliyiz diye düşünüyorum. Önce fikir alışverişinde bulunabilmeliyiz, istişare edebilmeliyiz, bunlara şimdiye kadar kapalı bir hükümet olmadık. İstişareyi ve mişavereyi, bu konularda fikir alışverişini hep öncelikli hale getirdik, ön planda tutmaya çalıştık. İnşallah ileride kendileriyle bu konuda konuşabiliriz diye düşünüyorum."

Gündem Haberleri

'Esad, Rusya'da Güvende'
Suriye'ye dönüşler iki kat arttı
Baas rejimi nedir?
Teğmenlere destek veren savcı açığa alındı
Şiddette sıfır tolerans algısı boşa çıktı