Yüzsüz İnsanlar Topluluğu!

Özcan PEHLİVANOĞLU

Bugün etrafımızdaki yüzsüz insanlar iyiden iyiye azıtarak bütün yüzsüzlüklerini dışa vurmaya başladılar. Bunun için onların bu yüzsüzlüklerinden bahsetme ihtiyacı duydum. Yazdıklarım, onların farkında olduğumuzu bildiğimizi göstermek açısından önemlidir.. Ayrıca sizler de, bu yüzsüzlere hak ettikleri değerden fazlasını göstermeyin ve hatta fırsat buldukça yüzsüzlüklerini bunların suratına vurun...

Bunlar havaya, menfaate, güce ve gelişmelere göre pozisyon alıp; konuşan ve yaşayan insanlardır!

Şimdi bir "Türklük Modası" var. Halbuki düne kadar "Akp ile Türk olmaktan kurtulduk" diye göbek atan etnik özürlüler boş tenekenin çıkardığı ses gibi gürültü yapıyorlardı. Baktılar iş sıkıntıya girdi, hepsi milletin "Türk", ordunun "Türk", devletin "Türk, vatanın "Türk" olduğunu hatırlayıverdiler...

Türk Milleti, Atatürk'e yapılan "iki ayyaşdan biri" yakıştırmasını hiç unutmayacaktır. Şimdi bakıyorum da, herkes Atatürk'e methiyeler düzüyor!

Düne kadar FETÖ terör örgütüne methiyeler düzenler, onun başı için salya sümük ağlayanlar, "gel de bu hasret bitsin" diyenler, bu teröristlerin devlet imkanlarından faydalanmasına ve devlette kadrolaşmalarına göz yumanlar şimdi hepsi FETÖ düşmanı kesildiler! Ama öbür taraftan da bakıyorum, Fetö'den tahliye olanlarla da, kucaklaşmalar başladı...

Ya Ergenekon, Balyoz, Casusluk davaları ile dağıtılmaya çalışılan ve "kozmik odası"na girilen Türk Ordusuna muhtaç olununca, "Türk" kesilmeler! Ne yüzsüzlük değil mi? Sadece yıpratılan ordu olmadı o süreçte... Sağlığını kaybeden askerler, içeride ve dışarıda ölen askerler, dağılan aileler, acı çeken eşler, ana, babalar vardı. Kim verecek Türk Ordusuna verilen zararın hesabını? Şimdi orduya bu zararın verilmesine seyirci kalanların hepsi ordunun başarısı için duacı! Cumalar da "Türk Ordusu" için Türk demeseler de, muzaffer olunsun diye hutbeler okutulup dualar ediliyor...

Bu yüzsüzler benden fazla "Türk" ve "Türk Milliyetçisi" kesildiler. Allah'ım bu nasıl bir bukelamunluk? Daha düne kadar etnik mikro milliyetçilik yaparak dağlardan taşlardan "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazılarını silmeye çalışanlar, okullarımızdan "Türk'üm, Doğruyum, Çalışkanım" diyen andımızı okutturmayanlar, devletin kapılarından Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltılmış şekli olan T.C'yi kaldırmaya çalışanlar, Türk vatanında Türk Milletine ortaklar bahşedenlerin hepsi Türk olup çıkıverdiler!

Göreceksiniz bunlar önümüzdeki 10 Kasım'da Atatürk için mevlitler de okutacaklar!

Bu yüzsüzler sadece milli konularda yok, Her alanda örneğin dini, ticari, kültürel, sosyal, yardım gibi her şeyde karşımıza çıkıveriyorlar. İdeolojileri, fikirleri ve inanmışlıkları da yok. En belirgin özellikleri rüzgara göre şekil, renk ve söylem değiştirmeleri...

Ne yazık ki; bu yüzsüzlerle birlikte yaşıyoruz. Bunların ilkesi ve kıblesi yok... Her parti de varlar. Toplumun kılcal damarlarına temayüz etmişler. Zannediyorsunuz ki; çok güçlüler! Hayır, güçlü olsalardı bugün Türk'ten yana esen rüzgar nedeni ile hemen paçaları indirip "Türk" oluvermezlerdi.

Unutmayın, bu yüzsüzler güçlü değildir. Yegane güç asil ve kudretli olan "Türk Milleti"ndedir. Yeter ki; rüzgarı daim olsun! Bir bakarsınız bütün dünya Türk oluverir... Ancak bu yüzsüzleri, bir Türk olarak asla unutmayacak ve onlara değer vermeyeceksiniz... Büyük Önder Atatürk'te böyle isterdi.

Ey yüzsüzler topluluğu; sizi biliyor ve tanıyoruz... Elbette bugünün yarınları da var!