Yurt Sorunu ve Acıpayam

İkbal Vurucu

Üniversiteler kurulduğu illerde sadece o ilin değil bölgenin de ekonomik kalkınmasına büyük katkı sunar. Ülke genelinde de üretimin ve ticari etkinliğin artışına yani ekonomik bir canlanmaya sebep olurlar. Her yöneticinin şimdiye kadar yönettiği illerde ve ilçelerde bir üniversite ve yüksekokul kurulmasını ısrarla talep etmesi de öğrencileriyle, hocalarıyla, memurlarıyla birlikte yöre ekonomilerine ciddi bir canlanma olacağını bilmelerindendir.

Bugün bütün illerimizde en az bir üniversite var. Bu üniversiteler de ilçelerde meslek yüksekokulları açıyorlar. Aynı şekilde Yüksekokulların kurulduğu ilçede ekonomik hayatı çok belirgin ve gözlenebilir şekilde canlılık kazandırdığı görülmektedir. Mesela, çok kabaca bir hesap yapalım. Bugün Pamukkale Üniversitesi’nin en büyük ve nitelikli Meslek Yüksekokullarının başında gelen Acıpayam Meslek Yüksekokulu yaklaşık bin kişilik bir öğrenci potansiyeli var. Bu öğrencilerinin her biri aylık olarak en az 1500 TL harcaması Acıpayam’a aylık 1 milyon 5 yüzbin lira paranın girmesi demek. Bu gelirden bütün esnaflar, apart, yurt ve kiralık ev sahipleri, çiftçisi doğrudan ve dolaylı olarak pay almaktadır.      

Bütün bunları neden anlattım? Üniversitelerin bütün bileşenleriyle bulunduğu bölgede başta ekonomik olmak üzere, kültürel gelişmeyi ve sosyal faaliyetleri de artırdığı tartışılmayacak kadar açıktır. Burada esas olarak vurgulamak isteğim öğrencilerin barınma sorunu başta olmak üzere bir istismar ağına da kurban gittiğini vurgulamak.

Önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sayısı 2021 yılında 8 milyonu aştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı yurtların sayısının 769 ve bu yurtların toplam öğrenci kapasitesinin de 719 bin 567 olduğu açıklandı. Devlet yurtlarının toplam kapasitesinin üniversite öğrencisi sayısına oranı yüzde 10'a bile yaklaşamadı. Artan ihtiyaca karşın devlet yurtlarının yatak sayısında düşüş yaşandı.[1]

Üniversitelerin açılması ile gündeme gelen öğrencilerin barınma sorunu ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, Spor Bakanlığı’nın Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtların sayısını açıkladı. Erdoğan, 81 il 241 ilçede 769 yurt bulunduğunu ve yurtların toplam kapasitesinin 719 bin 567 olduğunu belirtti. Türkiye'de 2020-2021 yılında önlisans öğrenci sayısı devlet üniversitesi 2.951.262 + Vakıf üniversitesi 154.645, devlet üniversitesi lisans 4.266.024 + Vakıf üniversitesi 410.633, yüksek lisans devlet üniversitesi 283.440 + vakıf üniversitesi 60.129, doktora öğrencisi ise devlet üniversitesi 95.192 + vakıf üniversitesi 10.956 olarak açıklandı. 2020-2021 eğitim öğretim yılında 73’ü vakıf üniversitesi, 4’ü vakıf meslek yüksekokulu ve 127’si devlet üniversitesi olmak üzere toplamda 204 üniversite faaliyet gösterdi.[2]

Beslenme yardımına gelince ülke genelinde yurtlarda barınan 720.755 öğrenciye karşılıksız; sabah kahvaltısı için 6 TL, akşam yemeği için 13 TL, yani aylık 570 TL beslenme yardımı yapılıyor. Burslarda ise 2021 yılında 449.355 öğrenciye burs, 1.000.032 öğrenciye kredi verilmekte. Sınavda ilk 100’e giren öğrencilere normal burs tutarı olan 650 TL’nin üç katı 1.950 TL burs verilmektedir.[3]

Yurt Sorunu

Üniversitelerin açılması ve yüz yüze eğitme geçilmesi ile birlikte öğrencilerin yurt ve barınma sorunu da her yılkinden fazla olarak gündeme geldi. Konu milyonlarca üniversite öğrencisini ve ailesini doğrudan ilgilendiriyor. Fahiş özel yurt ücretleri ve kira zamları nedeniyle öğrencilerin en önemli sorunu haline gelen barınma, siyasal tartışmaların ötesinde hayata dokunan gerçek bir gündem.

Bu sorun yeni değil, her dönem var olan bir sorun. Bugün gündemin tepesine çıkmasının sebebi, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve hayat pahalılığı ile örtüşen bir zaman dilimine denk gelmesi. Devlet yurtları özel yurtlara ve evlere göre çok hesaplı olması bu yurtlara olan rağbeti de artırdı.

Yurtsuz kalmanın bir diğer sıkıntısı da ikinci bir FETÖ olayının öğrencilerimiz ve aileleri üzerindeki çekincesidir. FETÖ’nün gelişmesine ve örgütlenesinde de önemli bir yer olan yurtların taşıdığı güvenlik sorunu. Çünkü ülkede pek çok tarikat ve cemaat öğrencilere yönelik yurt açıyor. Vatandaşın FETÖ’den dili yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyor. Çocuklarını tarikat ve cemaat yurtlarına vermektense üniversiteye göndermiyor. Her şeyi göze alarak okumak isteyen öğrencilerimiz sadece tarikat ve cemaatlerin eline düşmemekte aynı zamanda PKK terör örgütünün sivil milislerinin de yeniden canlanacağı bir örgütlenmenin varlığı gerçeği. Kısacası bu örgütler ve yapılar, gençlerimizin ve ailelerinin çaresizliğinden yararlanacaktır.

Pek çok aile pahalılık sebebiyle maliyetini karşılayamadığı için çocuklarını üniversiteye gönderememektedir. Bu yıl üniversiteli sayısının azalması da bunun bir göstergesidir. Yani salgın yanında ekonomik kriz de eğitimden kopuşun kaynağı haline gelmektedir.

Uzaktan eğitimin uygulandığı süreç içerisinde tableti ve bilgisayarı ve hatta interneti olmadığı için dersleri takip edemeyen ve eğitimde geri kalmış bir öğrenci kitlesi şimdi de barınacak yeri olmadığı için veya pahalılık dolayısıyla eğitimden uzak kalacaklar. Yani, ekonomik yetersizlikten dolayı eğitimden kopma süreci yanında aşırı yükselmiş fahiş kira ve geçim masrafları öğrencilerimizin temel sıkıntısıdır. Bu durum özellikle kız çocuklarının okumasının önünde bir engel oluşturabilecektir.

Acıpayam’da Yurt Sorunu

Ben Türkiye’deki öğrencilerin yaşadığı ve günlerdir tartışılan yurt sorunu yanında esas olarak Denizli’nin güzel ilçesi Acıpayam’daki öğrencilerin barınma sorunu ve istismarından bahsetmek istiyorum.

Ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji dünyası ve endüstri ile örgütsel bağları gelişmiş, kurumsal kültürü ve kimliği güçlü, ulusal ve uluslararası nitelikli üniversiteler ile eşdeğer bir eğitim ve araştırma kurumu olan Pamukkale Üniversitesi, Acıpayam Meslek Yüksekokulu’nda 2021-2022 eğitim-öğretim yılı itibariyle altı 6 bölüm, 7 program mevcuttur. 24 Öğretim görevlisi ve 22 memuru ile hizmet vermektedir. Yaklaşık 1000 öğrencisi mevcuttur.

Acıpayam Meslek Yükseokulu’nun açılması ile birlikte ilçenin ekonomik gelişimi yanında fiziki gelişimi ve sosyal ilişkilerinde de hızlı bir artış gözle görünür hale gelmiştir. Apartlar, yurtlar kafeler, lokantalar, büfeler, marketler gibi pek çok ticari işletme açıldı ve açılmaktadır. Kimi büyük apartmanlar dahi getirdiği kazançtan dolayı dairelerin apart haline getirmiş ve öğrencilerin hizmetine sunmuştur.

Acıpayam’da yıllardır KYK’nın bir yurt açma beklentisine rağmen bu gerçekleşmemiş ve öğrenci özel apart sahiplerinin insafına terk edilmiştir. Giderek derinleşen yoksulluk, yoksul ailelerin çocuklarının geleceğini mahvedebilecek gruplara karşı kolay bir av oluşunun da zeminini yaratmaktadır.

Cumhurbaşkanı’nın, devlet bulunmayan yerlerde gerekirse KYK yurt kiralayacak, açıklamasına rağmen Acıpayam’da bine yakın öğrenicinin varlığı bir KYK yurdunun açılmasına yetmemiştir. İl ve ilçe yönetimlerinin iktidar partisinden olmasına rağmen yurt sorununun çözülemediğini de belirtelim.  

KYK yurdu sadece güvenlik değil aynı zamanda ucuz olması ve sağladığı imkanlarla da ailelerin öncelikli tercihidir. Hatta KYK yurdu bulunmadığı için tercih edip kazandığı halde okuyamayan öğrenci sayısı da anımsanmayacak kadar yüksektir, özellikle kız öğrencilerin.

Normal şartlarda Acıpayam’da şimdiye kadar 500-600 Tl olan apart ücretleri bugün 900-1200 TL’ye yükselmiştir. Elbette bu tek başına aylık apart ücreti değil, kişi başına öğrencinin ödediği apart ücretidir. Bir aparta iki, üç hatta dört kişiye verilmeye başlanmış ve herbir öğrenciden 800, 900, 1100 TL’ye kadar alınmaya başlanmıştır. Yani bir 1+1 apartların ve 2+1 daireler çaresiz öğrencilere en az 2500-3500 TL’ye kiralanmaya başlanmıştır. Üstelik elektrik, su da öğrencilere aittir ve internet de yoktur.

Acıpayam’daki aparatların hukuki statüsünün ne olduğu, kimin tarafından kontrol edildiği, kiraların vergiye dahil olup olmadığı kontrolü yapılarak işe başlanabilir. İlgili yönetmeliklerde belirtilen nitelikleri bulunan apart ve ticari dairelerin ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilecek ve Vergi Usul Kanunu çerçevesinde belge düzenine tabi olacakları bir kontrol mekanizması geliştirilmesi en azından sektöre bir çeki düzen verilmesini sağlayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanının marketlere yönelik fiyat kontrollerinin fahiş kiralara sahip apartlara da uygulanması gerektiği açıktır. Öğrencilerin istismar edilmesinin önlenmesi, zaten yoksul ailelerin çocuklarından oluşan yüksekokulun öğrenci sayısını da artıracaktır.

Resmi kontrol mekanizmasının kurulması yanında asıl olarak barınma konusunu bir düzene sokacak olan Acıpayam’a acil bir KYK yurdudur. En azından 15 Temmuz 2016 darbesinden sonra devletin kontrolüne geçen ve bunca yıldır atıl kalan yurtlar KYK tarafından etkin hale getirilebilir. Bu sorunu belediye başkanımız sayın Hulusi Şevkan’ın çözebileceğine olan inancımız yüksektir.

Şu notumu da düşmek bir zorunluluktur: Acıpayam’da bütün apart işletmecilerini aynı kefeye koymak bütün zorluklara rağmen öğrenciye gayet uygun fiyata veren, bir koyup yüz almaktansa makul bir kar marjı uygulayan apart işletmecilerimiz de mevcut. Aynı şekilde esnaf için bir velinimet olan öğrencilerimizin ekonomik açıdan istismarının önlenmesinin yollarının bulunması elzemdir.

[1] https://www.karar.com/guncel-haberler/rakamlarla-yurt-sorununun-perde-arkasi-8-milyon-universite-ogrencisine-1633117 (22.09.2021).

[2] https://www.karar.com/guncel-haberler/rakamlarla-yurt-sorununun-perde-arkasi-8-milyon-universite-ogrencisine-1633117 (22.09.2021).

[3] Kürşad Zorlu, “Yurt Sorunu Bu Yıl Neden Bu Kadar Arttı?”, HaberTürk Gazetesi, 23.09.2021. (https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/3199582-yurt-sorunu-bu-yil-neden-bu-kadar-artti).